ABD’nin Afganistan’dan çekilme kararıyla birlikte Taliban’ın kontrolü ele geçirme ihtimalinin gündeme gelmesi, Afgan kadınlarının kazanımlarının tehlike altında olduğunu gösteriyor.
Massoud Hossaini / AP
Amerika Birleşik Devletleri’nin “en uzun savaşı”, Biden yönetiminin 11 Eylül’e kadar tüm ABD birliklerini Afganistan’dan çekme kararı ile sona eriyor. Almanya gibi NATO müttefikleri de ülkeden çıkacaklarını duyururken, Afgan Ulusal Hükümeti, ABD müdaheleleriyle devrilen Taliban ile arasındaki çatışmanın şiddetlenmesinden korkuyor.
Birleşmiş Milletler ’in ülke hakkında yayınladığı son rapor, sivillere, özellikle de kadınlara ve çocuklara yönelik şiddetin son bir yıldır artışta olduğunu gösterirken, Taliban’ın ülkedeki kontrolünün de son yirmi yılda bulunduğu en üst noktada olduğunu belirtiyor. Kadınlar, Taliban’ın yükselişi ve ABD’nin çekilmesiyle başlayacak belirsizliğin, kazanımlarını tehlike altına soktuğunu düşünüyor.
Kadınlar Taliban’ın Yükselişi ile Haklarını Kaybetti
Güvenlik ve çatışma çözümü konularında uzman Dr. Shivani Sharma, LSE Kadın, Barış, Güvenlik Merkezi için kaleme aldığı yazısında Afganistan’daki kadınların, tarihsel olarak yaşamın birçok alanında, eğitim, oy kullanma ve siyasette yer alma gibi eşit haklara sahip olduğunun altını çiziyor. Sharma, Taliban yönetimi altında, Afganistan’daki kadınların “sadece kamusal alandan dışlanmakla kalmayıp, haklarına karşı baskıcı bir rejime tabi tutulduğunu” belirtiyor.
ABD Başkanı Biden yaptığı açıklamada, ABD’nin insani ve diplomatik yardım yoluyla kadın haklarına öncelik vermeye devam edeceğini söylese de Sharma, Afganistan’daki kadınların, Taliban ile müzakereleri sırasında kadın haklarını güvence altına almadıkları veya kadınları koruyamadıkları için, ABD yönetimi tarafından hayal kırıklığına uğradıklarını söylüyor. Özellikle son dönemde Afganistan İnsan Hakları Komisyonu’nda kadın hakları savunucularından 24 yaşındaki Fatima Khalil’in öldürülmesi ve barış görüşmelerindeki kadın müzakerecilerden Fawzia Koofi’ye kimliği belirsiz kişiler tarafından geçekleşen suikast girişimi, kamusal rollere katılan kadınların nasıl ana hedef olmaya devam ettiklerini açıkça yansıtıyor.
Afgan Kadınlar Hakları için Mücadele Etmeye Devam Ediyor
Afgan kadınlar, Taliban rejiminin tüm baskıcı karakterine rağmen hakları için mücadele ediyorlar. Bu mücadelelerinde gizli yollar ile eğitimleri için örgütlendiler, barış görüşmelerinde aşağıdan mobilizasyon ile müzakere masasında yerlerini aldılar.
Sivil toplumu temsil eden birçok kadın örgütü de eğitim, sağlık ve yurttaşlık eğitimi alanlarında kadın haklarının restorasyonu için çalışıyor. Kadın haklarına yönelik lobiciliğin çoğu, Afgan kadınlar tarafından yönetilen kar amacı gütmeyen STK’lardan ve toplum düzeyinde değişiklik getirmeye yönelik olarak tabanda yoğun bir şekilde çalışan Afgan kadın ağından geliyor. Bu alanın en önemli mücadelelerinden olan eğitim hakkında Taliban daha esnek davranacağının sinyalini verse de the Guardian ‘a konuşan Herat Üniversitesi öğrencilerinden Salma Ehrari şu açıklamada bulunuyor: “Dünyanın, Taliban’ın onları kandırdığını bilmesini istiyorum, onlar kesinlikle değişmedi. Teknolojiyi, Twitter’ı kullanıyorlar, ancak 20 yıl önceki düşünceleriyle aynı düşünceye sahipler. Eğitimimi kaybedeceğim ve bundan Amerikalılar sorumlu, Taliban değil. Bu tutum Taliban’ın doğası. ” ABD önderliğindeki işgalin ardından bir kız okulu açan, sosyal aktivist Basireh Safa ise, çekilme haberinden sonra okuldaki kızların daha çok çalışmaya başladığını, her dakikayı değerlendirmek istediklerini söylüyor.