Dünya Sağlık Örgütü’nün koronavirüsü pandemi ilan etmesinin üzerinden 1 yıl geçti. Bu bir yılda, Türkiye’de ve dünyadaki cinsiyet eşitsizliği daha da derinleşti. Kadınlar, son 25 yıldır eşitlik mücadelesinde elde ettikleri kazanımları kaybetmekle karşı karşıya.
Rakamlarla pandeminin kadınların omuzlarında yarattığı yükün bilançosu…
Dört gün önce bugün, Dünya Sağlık Örgütü koronavirüsü pandemi ilan ederek dünya çapında tecrit önlemleri başlattı. Bildiğimiz haliyle hayat, ofisler, spor stadyumları, müzeler, sinemalar, okullar ve restoranlar bir gecede kapandı. Beklenti, hayatın birkaç hafta içinde normale dönebileceği yönündeydi.
Bunun yerine Zoom yaptık. Eve kapandık. Ekmek pişirdik. Kendi maskelerimizi diktik. Market alışverişimizi dezenfekte ettik. Pencerelerimizden sağlık çalışanlarını alkışladık. Vedalaşmamız gerektiğini anlamadan “sonra görüşürüz” dedik. Kaybettiklerimizin yasını tuttuk. İsyan ettik. Ekranlara kilitlendik. Sosyal medyada hiç durmadan gezindik. Ağladık. Güldük. Çığlık attık.
Tüm dünyada 118 milyondan fazla koronavirüs vakası bildirildi ve 2,6 milyondan fazla insan virüsten öldü. Ancak, kasvetin ortasında ender görülen bir umut anında aşı bulundu ve şu ana kadar dünya çapında 325 milyondan fazla kişi aşılandı.
Bununla birlikte, salgının etkisini herkes eşit derecede hissetmedi. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri António Guterres geçtiğimiz hafta yaptığı açıklamada, “En savunmasız olanlar en çok acıyı çekti” dedi. “Geride kalanlar daha da geride bırakılıyor.”
Pandeminin kadınlar üzerindeki etkisi de oldukça ağır oldu. İşte rakamlarla bir yılın bilançosu…
Yüzde 60: BM Kadın Birimi’ne göre, dünya genelinde ücretsiz ev işlerine harcanan sürenin pandeminin başlangıcından bu yana arttığını bildiren kadınların yüzdesi.
270 milyon: Birleşmiş Milletler’in Küresel İnsani Yardım İncelemesine göre, 2020’nin sonunda küresel olarak akut gıda güvensizliği ile karşı karşıya kalan tahmini insan sayısı.
Yüzde 70: Dünyada kronik açlık yaşayanlar arasında kadın ya da kız çocuklarının payı.
Yüzde 41: CARE tarafından yapılan bir ankete göre, erkeklerin yüzde 30’una kıyasla, küresel olarak açlığın pandemi sırasındaki en büyük zorluklarından biri olduğunu belirten kadınların oranı.
15 milyon: Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu’na göre, tecrit tedbirlerinin devam ettiği her üç ayda bir küresel olarak cinsiyete dayalı ek şiddet vakalarının tahmini sayısı.
1,4 milyon: Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu’na göre, pandemi sırasında doğum kontrolü ve aile planlaması hizmetlerine erişim eksikliği nedeniyle küresel düzeyde istenmeyen gebeliklerin tahmini sayısı.
Yüzde 27: CARE tarafından yapılan bir ankete göre, dünya genelinde pandeminin bir sonucu olarak anksiyete, stres ve ruh sağlığı sorunlarında artış bildiren kadınların oranı.
Kaynak: New York Times