ABD Başkanı Trump’ın karşısındaki en güçlü pozisyonda yer alan Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi, Trump hakkında resmi azil soruşturmasının başlatılacağını açıkladı.
Fotoğraf: The Atlantic
Başkan Trump’ın Ukrayna Cumhurbaşkanı Zelenskiy ile Temmuz ayında yaptığı telefon görüşmesinde, 2020 seçiminde Demokrat Partili olası rakibi Joe Biden’ın oğlunun araştırılmasını istediği iddia edilmişti.
Pelosi, Trump’ın Ukrayna Cumhurbaşkanı ile yaptığı telefon görüşmesinin ABD Başkanı’nın anayasal sorumluluklarının ihlali olduğunu savunarak hakkında resmi azil soruşturmasının başlatılacağını açıkladı.
“Bizim görevimiz kurulan cumhuriyeti muhafaza etmek” diyen Pelosi Başkan Trump’ın attığı adımların ABD’nin ulusal güvenlik çıkarına ihanet olduğunu söyledi. Pelosi “Başkan hesap vermeli, hiç kimse hukukun üstünde değildir” ifadelerini kullandı.
ABD Başkanı, Ukrayna Cumhurbaşkanı ile yasalara aykırı bir şekilde görüşme yapmadığını savunuyor.
Pelosi’nin açıklamasına Twitter’dan tepki gösterdi. Trump “BM’de onca iş yaptığımız ve başarı kazandığımız bu kadar önemli bir günü Demokratlar kasıtlı olarak Cadı Avı saçmalığı son dakikasıyla mahvetti. Ülkemiz için çok kötü!” mesajını paylaştı.
ABD’de azil süreci nasıl işliyor?
Fotoğraf: NY Daily News
Süreç Temsilciler Meclisi’nde başlıyor. Tek bir üye konuyu ortaya atabilir ya da bir komisyon olarak azil sürecini başlatmak için oylama yapabilir.
Temsilciler Meclisi Adalet Komisyonu da, azil için gerekçeler olduğunu görürse, soruşturma başlatabilir.
Soruşturmada kanıt bulunması halinde, komisyon tasarıyı tüm üyelerin oylamasına sunabilir. Oylamayla verilen onay sonrası, yargılama sürecinin başlaması için Senato’ya gönderilir.
Başkanların azil süreci davasına, ABD Anayasa Mahkemesi Başkanı başkanlık eder. Daha sonra açık oturumda senatörler azil sürecini oylar.
Trump’ın Temsilciler Meclisi’nde azledilmesi halinde Senato’nun ne yapacağı ise henüz bilinmiyor.
Trump’ın karşısındaki en güçlü kadın
Fotoğraf: Politico
2007 yılına kadar Temsilciler Meclisi’nde azınlıkta bulunan Demokratların liderliğini yürütmekte olan Pelosi 2006 yılı Kasım ayında yapılan ara seçimlerde Demokratik Parti’nin Temsilciler Meclisi’nde çoğunluğu ele geçirmesi sonucu, Meclis oturumuyla yapılan oylamayı kazanarak ABD tarihinde Meclis Başkanlığına seçilen ilk kadın olmuştur.
2007-2011 tarihleri arasında Meclis Başkanlığı görevini yürütmüş olan Pelosi, Ocak ayında ikinci kez bu göreve getirildi.
Pelosi bu yıl rekor sayıda kadının Amerika kongresinde yer aldığı bir dönemde liderlik görevini üstlenmiş bulunuyor. Bu dönem üstelik hem Trump’ın kadınlara karşı söylemleri, kadın siyasetçileri karşı ayrımcı tavrının ön plana çıktığı ve genel olarak ABD’de kadınların kazanılmış haklarının tehlikede olduğu bir dönem.
Pelosi ise sahip olduğu bu koltukla Başkan Trump’ın karşısındaki en güçlü pozisyondaki kadın konumunda ve kadınlara dair konuları gündeme getirmekten ve kendisinin kadın bir siyasetçi olduğunu hatırlatmaktan hiçbir zaman geri durmuyor. Kadınların görevde olduklarında yarattıkları farkları her zaman dile getiren Pelosi, siyasi konularda cinsiyetçiliğe dair ciddi bir bilince sahip.
