Sophie Mumford, 41 yaşından sonra kendisini arkadaş grubunu değiştirmeye iten sebepleri ve bu durumun ona kazandırdıklarını anlatıyor.
Sophie Mumford / Telegraph
Tüm dostluklarınız bozulmadan pandemiyi atlatabildiniz mi? Bazılarımız için, mevcut ilişkilerdeki çatlakları ortaya çıkarmak için ölümcül bir virüs gerekti. Okul annelerinden oluşan WhatsApp grubum, başta birbirimize destek olmak amacıyla kurulmuştu. Cuma geceleri şarap eşliğinde Zoom görüşmeleri düzenlerdik ve güçlü bir “birliktelik” ve dostluk duygusu hakimdi. Ancak pandemi ilerledikçe gerçekliklerimiz farklı şekiller almaya başladı ve karşılıklı anlayış azaldı.
Gloucestershire, Stroud’da evde üç küçük erkek çocuk ve demans hastası bir anne ile her gün sadece hayatta kalmaya çalışıyordum. Bu arada arkadaşlarım ağırlıklı olarak kariyer odaklı kadınlardı. Sohbetlerimizde, karantinada yürümeye başlayan bir çocuğun ebeveyni olma mücadelemin pek yeri yoktu. Çocukları benimkilerden büyüktü. Onların dertlerini anlıyor ve her şeyin yanında bir de kariyerle uğraşmak zorunda olmadığım için kendimi şanslı hissediyordum. Öte yandan, bir son teslim tarihine sahip olmak için yeni yürümeye başlayan bir çocuğu takas etmeye istekli olduğum birçok zaman oldu.
Ama empatide baş gösteren çatlak, ilk başta farkedilmeyen sessiz bir sis gibi arkadaş grubumuzun üzerine çöktü, ta ki her şeyi bulandırana kadar. Zamanla artık uyum sağlayamadığımı hissetmeye başladım.
Her gün kısa bir telefon molası için oturduğumda yüzlerce yeni WhatsApp mesajıyla karşılaşıyordum. Bütün bu konuşmalar, ben ayak tabanlarımdan Lego toplarken ya da kirli bezleri değiştirirken ben yokken olmuştu. İzole ve yalnız hissetmenin yanı sıra, eksik olduğumu düşünmeye başladım.
Bu yüzden, 41 yaşında, bu hislerle başa çıkabilmek için biraz ‘sosyal öz bakım’ın zamanının geldiğine karar verdim. Instagram’da takip ettiğim ve bana keyif vermeyen tüm insanlarla yollarımı ayırdım. Fotoğrafları bana karantinada yoga yapmak için zamanım, enerjim veya alanım olmadığını hatırlatan tüm fit bedenleri takip etmeyi bırakmak, bana kendimi inkâr edilemez bir şekilde harika hissettirdi. Ve son derece gözü pek bir karar almama sebep oldu ve WhatsApp anneler grubundan ayrılmayı seçtim.
“Harikasınız ama biraz bunaldım ve şu anda WhatsApp ile baş etmekte zorlanıyorum…” mesajını yazıp Gönder’e tıkladım. Kibarca gruptan çıkmayı seçmem, aniden tekrar nefes alabildiğimi hissetmeme yol açtı. Bir şeyleri kaçırma korkum hemen kayboldu ve sisin üzerimden kalktığını hissettim. Kaçırdığım konuşmalar için elimden geldiğince sık telefonumu kontrol etmek ve haberleri kovalamak yerine kitap okuyordum.
Bu süreçte arkadaş çevresini değiştiren tek kişi ben değilim. Kuaförüm de sağlık sorunlarından dolayı kendini izole etmek zorunda kaldığı için, en iyi arkadaşıyla konuşmayı bırakmanın kendisi için en iyi baş etme mekanizması olduğunu söyledi ama arkadaşı bunu bir ‘reddedilme’ olarak algılamıştı. Bir başka arkadaşım ise, aşı karşıtı komplo teorisyenleri oldukları ortaya çıkan komşularıyla, artık bahçe çitlerinin üzerinden içki içmiyor.
Ama benim durumumda, WhatsApp’tan kibarca çıkmak, arkadaşlıklarımın çöküşü anlamına gelecekti. Gruptan ayrıldıktan kısa bir süre sonra, bazı arkadaşlarımın beni tüm sosyal medya platformlarımdan engellediğini ve takibi bıraktıklarını fark ettim. Yıllar içinde gelişen dostluklar, “Sil” düğmesinin tıklanmasıyla birdenbire ve tek kelime etmeden son bulmuştu. Stresli bir zamanda sohbet platformundan çekilme ihtiyacımı anlayacağını düşündüğüm arkadaşlarım beni hayatlarından tamamen çıkarmıştı. Bu durum çocukken oyun alanlarında hissedilen reddedilme duygusunu geri getirdi. Kendimi tekrar beş yaşında ve savunmasız hissettim. Ama yine de her gün okul koşusunda beni oyun alanında terk eden bu kadınlarla yüzleşmek zorunda kalıyordum. Bu yüzden başımı dik tuttum.
Şimdi, neredeyse bir yıl sonra hala birbirimizin hayatında yokuz ve ben onlara bunun için minnettarım. Bu gerçekten bir lütuftu, çünkü şimdi daha fazla zamanımı ve sevgimi gerçek dostlukları yeşertmeye ayırabiliyorum. Size ziyaretinize gelmeden önce ortalığı toplamanın gerek olmadığı, nasıl bir gün geçirdiğinizi tek bakışta anlayanlarla vakit geçirmeyi tercih ediyorum. Bu arkadaş çevresinden çıkmak bana, gerçek arkadaşların, seni kendine karşı nazik olmaya teşvik etmekten başka bir şey istemediğini öğretti. Bugün, bu durumu, arkadaşlıkları kaybetmek olarak değil, hayatımda gerçekten kime ihtiyacım olduğunu bulmak için gereken güveni kazanmak olarak görüyorum.
Çeviren: Gizem Evgin
Kaynak: Telegraph