İngiltere Başbakanı Liz Truss, görevinden istifa ettiğini duyurdu. Ülkenin üçüncü kadın başbakanı olan Truss İngiltere tarihinde 44 gün ile görevde en kısa süre kalan başbakan oldu.

İngiltere Başbakanı Liz Truss, görevinden istifa ettiğini duyurdu.
İngiltere tarihinde 44 gün ile görevde en kısa süre kalan başbakan olan Truss, ‘ekonomideki hatalardan dolayı’ geçen hafta özür dilemiş ancak istifa etmeyeceğini açıklamıştı. Fakat kabinenin kıdemli üyelerinden İçişleri Bakanı Suella Braverman’ın ağır eleştiriler yaparak istifa etmesi Truss’ın işini daha da zorlaştırmıştı.
Downing Street 10 Numara’nın önünde açıklama yapan Truss, Muhafazakar Parti liderliğine aday olduğunda verdiği sözleri yerine getiremediğini ve partisinin ona olan inancını kaybettiğini kabul ettiğini belirtti.
Liz Truss’ın istifasını açıklamasıyla İngiltere’de iktidardaki Muhafazakar Parti içinde dört yıl içinde dördüncü kez liderlik seçimi süreci başlamış oldu.
Nasıl bu noktaya geldi?
Truss’ın seçim sürecindeki en büyük vaadi, artan enflasyon, ekonomik durgunluk ve enerji krizine karşı büyük vergi indirimleri yapacağını söylemesiydi. Truss, bu politikanın zaten 40 yılın en yüksek düzeyine çıkmış görünen enflasyonu daha da körükleyeceği eleştirilerini reddetmiş, aksine alım gücünü artırarak boğulan ekonomiye nefes aldıracağını savunmuştu.
Truss’ın 23 Eylül’de açıkladığı 45 milyar sterlini bulacak vergi indirimlerinin yer aldığı ekonomik program piyasalarda şok etkisi yaratarak İngiliz sterlini ve hazine tahvillerinin çakılmasına yol açtı. Ekonomik planlara yönelik sert eleştirilerin ardından hükümet, yüzde 45’lik en yüksek gelir vergisi oranını kaldırma planından vazgeçti.
Truss, 14 Ekim’de kamuoyu baskısına dayanamayarak, Kwasi Kwarteng’i Maliye Bakanlığı görevinden almış, yerine Jeremy Hunt’ı getirdi. Programın çok büyük bir kısmını iptal etmesine ve maliye bakanını değiştirmesine rağmen partili milletvekillerinin istifa çağrısı artarak sürdürdü.
Kadınlar da istemiyordu
Kadınlar, Liz Truss’un kabinesinde toplumsal cinsiyet eşitliğine odaklanacak bir bakana yer vermemesi ve Nadim Zahawi’yi hem Hükümetler Arası İlişkiler hem de Eşitlik Bakanı olarak atamasına tepki göstermişti.
Daha önce Kadın ve Eşitlik Bakanı olarak görev yapmış yeni başbakanın sözcüsü, Zahawi’nin rolünün “kadınları kapsadığını” söylese de, muhalefet Bakanlığın isminden ‘Kadın’ sözcüğünün kaldırılmasının kadın gündemini önemsizleştirmek anlamına geldiğini savunmuştu.