Almanya’da Merkel döneminin ardından, Olaf Scholz’un başkanlığında, Sosyal Demokrat Parti (SPD) ve Yeşiller ve Hür Demokrat Parti (FPD) koalisyonu ile kurulan hükümetin yeni bakanlar kurulunda 8 kadın ve 8 erkek bakan yer aldı.
16 yıl sonra ilk kez Almanya bir erkek tarafından yönetilecek. Ancak Angela Merkel şansölyeliği bir erkek halefine devrediyor olsa da, gelen kabinede her zamankinden daha fazla kadın olacak.
New York Times’tan Katrin Bennhold’un haberine göre, yeni başbakan Olaf Scholz, hükümetine erkek sayısı kadar kadın atayacağına dair verdiği seçim sözünü tuttu. Kabinede görev yapacak 8 erkek ve 8 kadın bakan göreve resmen başladı.
Yeşiller ve Hür Demokratlar ile üçlü bir koalisyona liderlik edecek olan Scholz, Pazartesi günü yaptığı açıklamada, “Güvenlik, bu hükümette güçlü kadınların elinde olacak. Nüfusun yarısını kadınlar ve erkekler oluşturuyor, bu yüzden kadınlar da gücün yarısını almalı. Bunu gerçekleştirmeyi başardığımız için çok gururluyum” dedi.
Yeni kabinede sayısal olarak kadın-erkek eşitliğinin ilk kez sağlanmasının yanı sıra başka ilkler de yaşanıyor. Almanya yeni kabine ile birlikte ilk kadın dışişleri bakanına ve ilk kadın içişleri bakanına sahip olacak. Ayrıca üst üste üçüncü kadın savunma bakanı görev yapacak.
Kadın bakanların bakanlığını üstleneceği alanların tümü şu şekilde: Dışişleri Bakanlığı, Savunma Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, İmar Bakanlığı, Çevre Bakanlığı, Eğitim ve Araştırma Bakanlığı, Aile, Yaşlılar, Kadın ve Gençlik Bakanlığı, Ekonomik İş Birliği ve Kalkınma Bakanlığı.
Bu hafta göreve başlayan kadınlar, değişimin öncüsü olma niyetinde olduklarını açıkça ortaya koydular.
Yeni dışişleri bakanı Annalena Baerbock, Çin ve Rusya gibi stratejik rakiplere karşı daha sert bir çizgi izleme planını dile getirdi. Göreve başlayan yeni İçişleri Bakanı Nancy Faeser da “Şu anda demokrasimizin karşı karşıya olduğu en büyük tehditle yani aşırı sağcılık ve aşırıcılık ile savaşma sözü veriyorum” dedi. Yeni Savunma Bakanı Christine Lambrecht ise Alman ordusuna ihtiyaç duyduğu kaynakları sağlama sözü verdi.
Yeni Konut ve Kalkınma Bakanı Klara Geywitz ise cinsiyet eşitliğine sahip kabinesini “ülkemizdeki tüm kadınlar için önemli bir sinyal” olarak nitelendirdi.
Merkel’in mirası
Kabinede cinsiyet eşitliğini sağlayan şansölyenin Merkel’in erkek halefi olduğu gerçeği, on yıldan fazla bir süredir dünyanın en güçlü kadını olan Merkel’in cinsiyet eşitliği konusundaki ‘muğlak’ mirasına işaret ediyor.
Muhafazakar bir kadın olan Merkel, ‘feminist’ tabirinden uzun süre kaçındı. İktidardaki son yıllarına kadar, cinsiyet eşitliğinin sağlanmasını nadiren açıkça savundu. Merkel’in birçok kadın için rol model oluşturduğu siyasette bile, kadın bakanların ve milletvekillerinin sayısı üçte bir civarında kaldı.
Ancak Scholz ve ekibinin kabinede cinsiyet eşitliğini öncelikli bir mesele haline getirmesini Merkel’e borçlu olduğunu düşünenler de mevcut.
WZB Berlin Sosyal Bilimler Merkezi araştırma enstitüsü başkanı, toplumsal cinsiyet uzmanı Jutta Allmendinger, “Almanya son birkaç yılda gelişti ve Merkel bunda büyük rol oynadı” diyor. “Yani bir bakıma Scholz ülkenin çağrısına cevap verdi.”
“Merkel cinsiyet politikasını her zaman ‘gizlice’ takip etti” diyen Allmendinger. “O tam bir feminist. Bunu alenen ilan etmemesi, muhtemelen gücünü kaybedeceği gerçeğiyle ilgili. ”
Kaynak: New York Times