Kadınların, kuirlerin hikayelerinin merkeze alındığı bir podcast kanalı olan “K’nın Sesi”, kamusal alanda görmezden gelinen, değersiz kılınanların öykülerine, dertlerine, sevinçlerine odaklanan ses tiyatroları üretiyor.
1 buçuk yıl önce salgın döneminde kadınların, kuirlerin sesine yer veren K’nın Sesi podcast serisinin ortaya çıkmasının birinci yılı doldu. K’nın Sesi’nde her hafta ses tiyatrosu formunda kısa bir oyun yayımlanıyor.
Üç boyutlu ses tasarımı ile hazırlanan oyunlar, dinleyiciyi tiyatro izleme deneyimine yaklaştırarak hayal gücünü harekete geçiriyor. K’nın Sesi’nde her hafta oyunlardaki temalardan hareketle, ilgili konular üzerine çalışan uzmanlarla ya da bu alanda faaliyet gösteren aktivistler ile söyleşiler de var.
Seri, ilk sezonun ardından podcast yayıncılığında farklı ve az temsil edilen seslere eğitim ve kaynak sağlayan Google Podcasts Creator Programı’na dünya çapında seçilen 20 ekipten biri oldu.
Duygu Dalyanoğlu tarafından monolog formunda kaleme alınan oyunların ses tasarımı ve müziği Beril Sarıaltun’a, jenerik seslendirme Feryal Öney’e, her bölüme özel hazırlanan görsel tasarımlar ise Dilek Şenyürek’e ait.
K’nın Sesi sadece toplumsal cinsiyet odaklı yayın yapan bir kanal olarak işlemiyor. Üretim aşamalarında da kadınların ve kuirlerin sorumluluk alıyor: Yazarlık, yönetmenlik, oyunculuk, ses tasarımı, ses kurgusu ve miksi, görsel tasarım ve uygulama, video kurgu ve tasarımı, editörlük, sunuculuk, iletişim ayaklarında tamamen kadınlar ve kuirler tarafından yapılıyor.
Programda karantina psikolojisi ve toplumsal cinsiyet, korona sürecinde LGBTİ+ deneyimleri, şiddet, kadın emeği, yaşlı hakları ve sağlığı, salgın tarihinde kadınlar gibi temalar ele alınıyor.
Duygu Dalyanoğlu oyunların temalarını nasıl seçtiğini şöyle anlatıyor:
“Seçilen hikayeler kadınların ya da kuirlerin kamusal alana sınırlı ya da tek yönlü bir şekilde yansımış gerçek hayat deneyiminden doğru kuruluyor. Tüm bu deneyim kısa bir kesit içinde karakterlerin kamusal alana yansımış olan eylemlerinin arkasında yatan koşulları feminist bir dramaturjik yaklaşım ile yeniden kurguluyor. Örneğin ilk sezonda yayımladığımız “Ben Yaşamak İstiyorum” adlı kısa oyunun teması şiddet. Pandemi döneminde ev içi şiddetin ve bahanelerinin arttığına dair bir haberde, bir kadının “bu defa bana şiddet uygulamasının nedeni kuşlara ekmek atmam” dediğini okumuştum. Böylesine insani bir eylemin şiddete neden olmasının çok çarpıcı olduğunu düşünmüştüm. Bundan hareketle kuşlarla dost olan bir kadının hikayesini hayal ettim. Hem Türkiye’de hem dünyada huzurevlerinde bakımsız bırakılan ya da terk edilen yaşlıların hikayelerini okumak, bende salgını huzurevindeki bir kadının gözünden yazmaya götürdü ve “Herkes Nerede?” çıktı ortaya. Benzer bi şekilde ikinci sezonda yayımlanan “Kırık Bir Jilet Parçası” oyunu bir yeme bozukluğu olarak değerlendirilen bulimia’nın arkasında yatan nedenlerin ne olabileceği ve bunun toplumsal cinsiyetle ilişkisi üzerine bir merakla kaleme alındı.”
“K” kimleri temsil ediyor?
K’nın Sesi ismindeki “K”, kadının ve kuirin “K”sından geliyor. Amaç “K” harfinin sağladığı olanaklar çerçevesinde, podcast mecrasının erkek egemen karakterini kırmak:
“Podcast kanalını başlatırken kamusal alanda görmezden gelinen, değersiz kılınan toplumsal cinsiyet meselelerinin; cinsiyet kimliğine, cinsel yönelime ve kültürel kimliğe dair varoluş biçimlerinin, sınıf ve yaş bağlamında çeşitlilik arz eden bir biçimde temsil edilmesini elzem buluyorduk. “K” harfini tüm bu varoluşları kapsayacak bir şekilde ve sezonlar boyu anlatacağımız hikâyelerdeki karakter çeşitliliğini, K’nın Sesi ekibini, işbirliği yapacağımız sanatçıları ve davet edeceğimiz söyleşi konuklarını içerecek şekilde belirledik.”
“Jeneriğimizde geçen birkaç “K”yı örnek verebilirim. “Kimileri” ana ifadesi akım medyada ya da popüler kültürde az temsil edilen karakter ve konukların sesine yer verme amacı taşıyor. Oyunlarda ya da sohbetlerde klişeleşmiş temsillerin dışına çıkarak karakterlere öznel koşulları ve çelişkileri ile yer vermeye özen gösteriyoruz. Hatta çoğu zaman karakterlerimizi günlük yaşam içinde sık sık karşımıza çıkan, ama sıradan bulunduğu için popüler kültürün sınırlı yer verdiği karakterlerden hareketle seçiyoruz. “Kadınların, kuirlerin” ifadesi ise, K harfinin sağladığı olanaklar çerçevesinde, podcast mecrasının erkek egemen karakterini kıracak, kadınların, LGBTİ+ların ve non-binary’lerin temsiline alan açacak bir podcast kanalı olacağımızı anlatan kısa, öz ve şemsiye bir terim olarak tercih edildi.”
Kaynak: Feministe, Birartıbir