Türkiye’nin ‘tek’ ya da yaşayan ‘son’ Ermeni köyü olan Hatay Samandağı ilçesindeki Vakıflı, depremden sonra ilk Meryem Ana Yortusu’nu kutladı. Hataylı kadın gazeteci Burcu Özkaya’nın, Banu Güven editörlüğünde hazırladığı foto-haberi.
Burcu Özkaya
Ermeni Apostolik Kilisesi’nin beş büyük bayramından biri olan “Verapokhum Surp Asdvadzadzni”, yani Meryem Ana’nın Göğe Alınışı Yortusu, her yıl üzüm hasadı zamanı, 15 Ağustos’a en yakın pazar günü kutlanıyor.
Hatay’ın Samandağ ilçesindeki, Türkiye’nin ‘tek’ ya da yaşayan ‘son’ Ermeni köyü olan Vakıflı, yortuyu bu yıl buruk kutladı. Depremde hayatını kaybedenler için dua edilen, ilahiler okunan yortuya katılım geçmiş yıllara göre azdı.
Depremden önce Türkiye’nin her tarafından, hatta Avrupa’dan katılımın olduğu yortuya, konaklayacak yer sıkıntısı nedeniyle gelemeyenler oldu. Her şeye rağmen bu yıl da buğday ve etle yapılan bayram yemeği Hrisi (keşkek) kazanları kaynadı, üzümler yenildi…

Üzüm Bayramı, Vakıflı’nın tek kilisesi Meryem Ana Kilisesi’nde ayin ve dua ile başladı.

Üzüm, Meryem Ana’nın göğe yükselişinin sembolü ve Ağustos üzüm hasadı zamanı. Bu nedenle, Meryem Ana’nın Göğe Alınışı’nın kutlandığı bu önemli günün simgesi üzüm.

Dünyanın dört bir yanındaki Ermeni kiliselerinde olduğu gibi, Vakıflı’da da yılın ilk hasadına ithafen üzümler kutsandı, bereket için dua edildi.

Yortu için Vakıflı’da toplanan cemaat, üzümlerin kutsanmasını kilise bahçesinde izledi.

Ne var ki, Ermeniler için önemli bir bayram olan Meryem Ana Yortusu, bu sene buruk geçti. Bayrama katılanlar, birbirleriyle buluşmanın mutluluğunu, depremin hüznüyle iç içe yaşadı.

Buğday ve etin dövülmesiyle yapılan Hrisi (keşkek), Antakya’da her inancın bayram yemeği. Arap Aleviler, Rum Hıristiyanlar, Ermeni Hıristiyanlar, Sünni Müslümanlar özel günlerinde mutlaka bu yemeği yapar ve her eve dağıtır. Meryem Ana Yortusu’nda bu yıl da kazanlar kaynadı.

Hrisi kazanının etrafında dualar edildi. Hrisi bereketli olsun diye kutsandı. Ermeni Patriği Saap Maşalyan da kaşığı eline alarak Hrisi dövdü.

Ermeni Patriği Saap Maşalyan, kutsal yemek Hrisi’yi dağıtımdan önce kutsadı.

Ermeni Patriği Saap Maşalyan, Hrisi’yi bereketli olması için dualar eşliğinde kutsadı.

Antakyalı Ermeniler, geleneksel bayram yemeği Hrisi yiyerek, sohbet ediyor.

Ayin ve dualar bittikten sonra katılanlara Hrisi dağıtımı yapıldı.

Muğla Fethiye’de oturan Cem Aydoğdu ve 20 arkadaşı, depremden bir gün önce, 5 Şubat akşamı Vakıflı’ya yerleşmeye karar verdiler, hatta biletlerini de aldılar. 6 Şubat’ta deprem olunca, bambaşka hayallerle gitmek istedikleri Antakya’da yardım gönüllüsü oldular. Aydoğdu Antakya’ya, tüm din ve inançlar burada saygı içinde yaşadığı için yerleşmek istediğini anlattı. Cem Aydoğdu ve arkadaşları, depremin 7. ayında komşularının bayramlarını kutlamak için kilisedeydi.

Meryem Ana Yortusu ya da Üzüm Bayramı’na, her yıl Türkiye’nin dört bir yanından ve yurtdışından katılım olurdu. Depremden sonra ortaya çıkan konaklama sıkıntısı nedeniyle, bu yıl yortuya katılım önceki yıllara göre az oldu. Vakıflı Cemaati, bu yortuyu gelecek yıl daha kalabalık bir kutlama yapabilmek umuduyla geride bıraktı.
*Bu foto-haber, SES Eşitlik ve Dayanışma Derneği’nin “Kadın Dayanışma Fonu” katkılarıyla, Haber Var, SES Ver!: Kadın Gazetecilerle Dayanışma Projesi bünyesinde hazırlanmıştır.
Haber Var, SES Ver!: Kadın Gazetecilerle Dayanışma Projesi hakkında
Depremin ilk anından itibaren yaşanan felaketin boyutlarını hem Türkiye’ye hem de dünyaya gösteren, depremzedelerin yaşadığı farklı birçok sorunu gündemleştiren bölgedeki kadın gazeteciler, bir yandan kayıpların yasını tutarken bir yandan da deprem bölgesinin sesi oluyor.
SES Eşitlik ve Dayanışma Derneği tarafından hayata geçirilen ‘Haber Var, SES Ver: Kadın Gazetecilerle Dayanışma Projesi’ deprem bölgesinde yazılı ve görsel içerik üreten kadın gazetecileri desteklemek için tasarlandı.
Destek kapsamında deprem bölgesindeki 4 ilden 4 kadın gazeteciye hibe ve birebir editörlük/mentorlük desteği veriliyor.
Kasım sonuna kadar devam edecek projede, gazeteciliği meslek edinmiş ve kendisini mesleki olarak geliştirmek isteyen, gazetecilik meslek ilkelerine saygılı, toplumsal duyarlılık ve sorumluluk taşıyan 4 gazeteci araştırmaya dayalı yazılı dosya haber veya video-haber üretecek.
Kadın gazeteciler arasında dayanışmanın güçlenmesi amacı da taşıyan projeye genç gazeteciler Medine Mamedoğlu, Marta Sömek, Jiyan Cin Erkılıç ve Burcu Özkaya yaptıkları haberlerle, deneyimli gazeteciler Nevin Sungur, Candan Yıldız, Banu Güven ve Mehveş Evin ise editör/mentor olarak katkı veriyor.