Avrupa Parlamentosu, AB genelinde ilk kez uygulanacak kadına yönelik şiddetle mücadeleyle ilgili yasayı kabul etti. Yasa kapsamında kadın sünneti ve zorla evlendirmeyi suç kapsamına alınırken, cinsel saldırı tanımı, rıza dışı tüm cinsel eylemleri kapsayacak şekilde genişletilecek.

Avrupa Parlamentosu, Avrupa Birliği genelinde ilk kez uygulanacak kadına yönelik şiddetle mücadeleyle ilgili yasayı kabul etti.
Çarşamba günü Avrupa Parlementosu Genel Kurulu’nda ele alınan yasa, 27’ye karşı 522 oyla kabul edildi. 72 milletvekili de çekimser kaldı.
Avrupa Parlementosu Kadın Hakları ve Cinsiyet Eşitliği Komisyonu eş raportörü Frances Fitzgerald, yasal düzenlemenin kabul edilmesini, “Avrupa’yı dünyada kadına yönelik şiddeti sona erdiren ilk kıta yapmak için atılan ilk adım” olarak değerlendirdi.
Parlamento Sivil Özgürlükler Komisyonu eş raportörü Evin İncir de, yasanın, “AB genelinde adalet ve eşitlik için bir zafer” olduğunu söyledi.
Yasa neleri kapsıyor?
Kadına yönelik şiddet ile aile içi şiddete karşı ağır cezalar içeren yeni yasa, kadın sünneti ve zorla evlendirmeyi suç kapsamına alıyor.
Yasa kapsamında cinse saldırı tanımı, rıza dışı tüm cinsel eylemleri kapsayacak şekilde genişletiliyor. Yeni yasada, korkutma, bilinç kaybı, sarhoşluk, uyku, hastalık, bedensel yaralanma veya sakatlık gibi savunmasız durumlar, “rıza dışı eylem” kapsamında değerlendiriliyor.
‘Sessizlik’ ve ‘direnmeme’, faille mevcut ya da geçmişteki ilişkisi gibi etkenlerin, “rızası varmış gibi” ele alınması yasaklanıyor. Yasada, bireyin rıza göstermiş olmasına rağmen rızasından vazgeçme hakkı da tanınıyor.
Yeni kurallar uyarınca Avrupa Birliği üye devletlerinin raporlama ve kanıt toplama prosedürlerini iyileştirmeleri gerekiyor. Ayrıca rıza dışı cinsel ilişkinin cezai bir suç olduğu konusunda kamu bilincini artırmak üzere çalışmalar yürütülecek.
Neden önemli?
Avrupa Komisyonu verileri, 27 ülkeden oluşan blokta her üç kadından birinin, genellikle yakın partnerlerinden olmak üzere, şiddetin bir türüne, 600 bin kadının da kadın sünnetine maruz kaldığını ortaya koyuyor.
Bu suçlar çoğu üye devlette suç olarak kabul edilmesine ve kadın sünneti tüm üye devletlerde yasadışı olmasına rağmen, bazı ülkelerin ulusal yasalarında boşluklar ve yasal çerçevelerde farklılıklar bulunuyor.
Kaynak: Reuters, Duvar