Ağustos ayında bir gün, Fati Afganistan Futbol Federasyonu’nun kadın futbol departmanında çalışırken cumhurbaşkanlığı ofisinden bir çalışan Taliban’ın Kabil’e yaklaştığını haykırarak içeri girdi. Bulabildikleri ne belge varsa toplamalarını ve üst üste yığmalarını söyledi. “Acele edin!” dedi adam. “Her şeyi yakacağız.”

Ağustos ayında bir gün, Fati Afganistan Futbol Federasyonu’nun kadın futbol departmanında çalışırken cumhurbaşkanlığının ofisinden bir çalışan Taliban’ın Kabil’e yaklaştığını haykırarak içeri girdi. Bulabildikleri her belgeyi toplamalarını ve üst üste yığmalarını söyledi. Taliban’ın kadın sporcuları hedef almak için kullanabileceği her şeyi yok etmeleri gerekiyordu.
“Acele edin!” dedi adam. “Her şeyi yakacağız.”
Fati, kendisinin ve diğer kadın çalışanların çekmeceleri açmaya, bulabildikleri tüm kağıtları toplamaya başladıklarını söyledi.
Kayıt formları. Fotoğraflar. Üniforma sipariş formları. Seyahat dökümanları. 2007’de başlayan kadın milli takımının tüm tarihi, kısa süre içinde bir kağıt yığını haline geldi.
Fati ve iş arkadaşları işleri bittiğinde bir nefes almak için durdular. O sırada anladılar: Hayatları gerçekten tehlikedeydi.
Fati ayrılmadan önce oyuncuların geride bıraktığı bazı pasaportları ve kimlik kartlarını alıp sırt çantasına koydu. Onlar olmadan Afganistan’da mahsur kalacaklarını biliyordu.
Üç gün sonra, telefonu çalmaya başladığında Fati, son kez antrenmana gitmeye hazırlanıyordu. Telefonuna mesajlat yapıyordu.
“Eve git, antrenman iptal.”
“Dışarı çıkmayın kızlar.”
Milli takımda defans oyuncusu olan eski lise sınıf arkadaşı Bahara, Taliban’ın Kabil’deki bir meydana girişini gösteren bir videoyu paylaştı. Diş hekimliği okulundan çıkmıştı, askerlerin korna çaldığı ve ateş ettiği beyaz Taliban bayrakları dalgalandıran kamyonları gördü.
Bahara, “Bu gerçek kızlar,” diye yazdı. “Buradalar.”
Şehir özellikle kadınlar için neredeyse yaşanmaz hale geldi.
Mağazalar ve okullar kapandı. Kadınlar evlere kapanmak zorunda kaldı. Taliban, güzellik salonları gibi dükkanlara dair her şeyi silmek için sokakları boya tenekeleriyle dolaştı.
Fati her gün Facebook’ta cinayet haberlerini takip ediyordu. Neyin doğru olduğunu bilmek imkansızdı. Sosyal medya paylaşımları, 24 saat önceye ait kanlı görüntüleri gösterdi. Sonra bir saat önceye ait. Ve sonra bir dakika önceye.
Fati ve takım arkadaşları Afganistan’dan ayrılmaları gerektiğini biliyorlardı.
Fati, ekibine gönderdiği bir mesajda, “Birlik olun ve buradan çıkmanın yollarını arayalım” dedi. “İnşallah bir yolu bulunur.”
Bir akşam takım, Nilab adında deneyimli bir oyuncudan bir mesaj aldı. Kadın hakları konusunda ses çıkaran biri olmasıyla tanınan bir takım kaptanıydı.
İsimsiz bir mesaj almıştı: Bir şekilde seni görürsek yakalayıp bir köpek gibi bağlayacağız ve seni bırakmayacağız. Seni öldüreceğiz.
Nilab grubu uyardı: Kızlar, sporcuları öldüreceklerini biliyorsunuz. Öldürüp daha önce yaptıkları gibi Olimpiyat Stadı’ndaki kaleye asacaklar.
O sırada evde olan Fati, ailesi yan odada uyurken bedeninde bir ürperti hissetti. Nilab korkmuş gibiydi. Ve onu susturmaya çalışan militanlar tarafından birkaç kez kaçırılıp dövülen Nilab bugüne kadar hiç korkmamıştı.
Nilab, Afgan Futbol Federasyonu ve futbolun uluslararası yönetim organı FIFA liderlerine ulaşmaya çalıştı, ancak yanıt vermediler.
Sonunda bir umut belirdi. Belki de takımın tek umudu.
Nilab, aktivizminin yol açtığı ölüm tehditleri nedeniyle ülkeden kaçan Afgan kadın milli takımının eski kaptanı Khalida Popal’dan bir mesaj aldı. 2018’de, milli takım üyelerini taciz eden üst düzey Afgan futbol yetkililerinin karıştığı bir cinsel taciz skandalını ortaya çıkarmıştı.
Popal, Nilab’a “Senin için biraz endişeliyim” yazdı. “İyi misin?”
Nilab, üzücü bir sesli mesajla cevap verdi: “Hayır, Khalida, yemin ederim, eve kapandık. Evimizin her tarafında düşmanlar olduğunu biliyorsun.”
“Kaçma şansımız yok. Bizim için yapabileceğin bir şey varsa, lütfen bize yardım et.”
Birkaç saat içinde Popal grup sohbetine eklendi ve kendini tanıttı.
Artık futbol oynayamadığınız için üzgünüm kızlar. Danimarka’dan sizinle iletişim halindeyim. Afganistan’dan çıkmanız için bir yol bulmaya çalışacağım. Sizi dışarı çıkarmaya çalışıyorum.
Ve nerede olursanız olun, ABD’de veya herhangi bir yerde, bundan sonra ailenize yardım edebilirsiniz.
Fakat şimdi değil.
Fati’nin dünyası gitgide daralırken Popal, Kopenhag’ın kuzeyindeki dairesinde, milli takımı Afganistan’dan çıkarmaya yardımcı olabilecek avukat, spor yetkilisi ve insan hakları aktivistinden oluşan bir grubu bir araya getirmeye çalışıyordu. Cinsel istismar davasında İngiliz insan hakları avukatı Kat Craig de dahil olmak üzere birçoğuyla daha önce çalışmıştı.
İlk iş, hükümetleri ekibin kurtarılmaya ihtiyacı olduğuna ikna etmekti.
Popal ve eski Afganistan kadın futbol antrenörü Kelly Lindsey, medya kanallarına konuşmak için Afganistan dışında yaşayan eski oyuncuları bir araya getirdi ve gazetecilere kadınların güvenliğini sağlamanın aciliyetini anlattı.
Popal, CNN’e “Artık oyuncularımız tamamen çaresiz” dedi. “En büyük kabus, kimliklerinin tespit edilip Taliban tarafından ele geçirilmeleri.”
Oyunculara milli takım formalarını yakmalarını ve sosyal medya hesaplarını silmelerini veya kilitlemelerini söyledi. Yıllarca kadınların spor yapma hakkı için seslerini yükseltmelerini teşvik ettikten sonra, sessiz kalmaları için yalvarıyordu.
Aynı zamanda, Popal’ın futbol bağlantıları, oyuncuları kabul edecek bir ülke arıyordu. Belki ABD veya Kanada? Almanya ya da Belçika?
Avustralya’da göçmenlik hukuku uzmanı avukat Nikki Dryden, insan hakları aktivisti ve Avustralya milli futbol takımının eski kaptanı Craig Foster’ı aradı. Foster’ın Avustralya hükümetinde bağlantıları vardı. Bir video görüşmesinde Popal’ın da içinde olduğu bir gruba, “Oyuncuları alması için Avustralya’ya ulaşacağım” dedi.
Birkaç gün içinde Fati ve takım arkadaşları Popal’dan heyecan verici bir mesaj aldı.
“Artık bir ülkemiz var” dedi.
Fati, Avustralya’nın Afganistan’dan ne kadar uzakta olduğunu bilmiyordu. Sanki başka bir gezegen gibiydi. Ancak Taliban yönetimi altında olmayan herhangi bir yere gittiği için minnettardı.
Popal, oyunculara talimat verdi: Eşyalarınızı toplamaya başlayın. Sadece ihtiyacınız olanı alın. Pasaportunuz ve cep telefonunuz. Su. Atıştırmak için biraz bisküvi. Telefonunuzu şarj etmek için bir güç adaptörü. Ve tabii gerekli belgeler.
Profesyonel futbolcular için uluslararası birlik olan FIFPRO’nun genel sekreteri Jonas Baer-Hoffmann, “SON DERECE ACİL: Kadın Futbolcular için Havaalanı Erişim Talebi” başlıklı bir mektup yayınladı.
Fati, ülkeden çıkmak için ihtiyacı olan her şeye sahipti.
Yazının tamamını buradan okuyabilirsiniz.
Kaynak: New York Times