Dört duvar arasına mahkum edilen Afgan kadınlar ne durumda? Neler hissediyorlar? Hak ihlallerine her gün bir yenisi eklenirken Afgan kadınlar, can güvenliklerini tehlikeye atarak Hürriyet’ten Seda Türkoğlu’na konuştu.

Geçen yıl Taliban’ın Afganistan yönetimini ele geçirdiği günden bu yana, kadınlar aşama aşama pek çok haktan mahrum edildi: İşten çıkarıldılar, kamusal alanlara, parklara girişleri yasaklandı, ortaokul ve liseye gitmelerine izin verilmedi, burka giymeye zorlandılar, yanlarında erkek olmadan seyahat edemez hale geldiler. Son olarak da kadınların üniversiteye gitmesi yasaklandı.
Hak ihlallerine her gün bir yenisi eklenirken Afgan kadınlar, can güvenliklerini tehlikeye atarak Hürriyet’ten Seda Türkoğlu’na konuştu.
Dört duvar arasına mahkum edilen Afgan kadınlar ne durumda? Neler hissediyorlar?
“Nefes bile alamıyoruz”
Şu an geleceğim hakkında bir şey düşünmek çok zor. Afgan Kadınlar olarak, bize destek olan erkeklerin de öldürüldüğü haberleriyle güne başlıyoruz. Sanki bir kara delikte yaşıyor gibiyiz. Türkiye’deki ve dünyadaki kadınlardan en büyük isteğim, biz Afganistan’daki kadınları yalnız bırakmamaları ve desteklemeleri. Eğitim hakkı en temel insan haklarından biri ve o şu an elimizden alınmış durumda. En azından Afgan kadınlara burslar sağlansa, dünyanın ve ülkemizin geleceğine dair umutlarımız artar. Uluslararası toplum Taliban’ın baskılarına sessiz kalmasın. Taliban’ı baskıcı kararlarından geri döndürmek için lütfen zorlayın. Siz harekete geçerseniz bir şeyler değişebilir.
“Taliban geldi her şey karardı” –
Taliban gelmeden önce özel bir hastanede çalışıyordum. Kızlar eğitime erişebiliyor, kadın ve erkek öğretmenlerinden karma şekilde eğitim alabiliyorlardı. Ancak aralık ayında her şey karardı. Bir kadının okuma-yazma bilmemesi, bir neslin cahil kalması demek. Eğer Taliban böyle devam ederse, kadınlar belirsiz ve karanlık bir geleceğe ilerliyor olacak. Hatta bir gelecekleri olmayacak. Şu an bulunduğumuz yerde sesimizi çıkartamıyoruz. Çünkü bunu yaparsak öldürülebilir, idam edilebiliriz. Türkiye’deki ve diğer ülkelerdeki kadınlardan haklarımızı savunmalarını, bir şey değişmese bile en azından çıkmayan sesimiz olmalarını, sözlerimizi duyurmalarını istiyorum.
“Afganların sabrı bir gün taşacak”
Başkent Kabil’de yaşayan varlıklı bir aileydik. Okullarda kızlar ve erkekler birlikte eğitim alıyorduk. Taliban’ın kırbacından korkmadan dışarı çıkabiliyorduk. Ama artık benim gibi kadınların okula ya da işe gitmesine izin verilmiyor. Afganistan artık karanlık bir yer. Ama Taliban öncesi 20 yıllık demokrasi döneminde Afgan gençliğinin gözü açıldı. Gençler artık temel haklarını biliyor. Durum böyle devam ederse ülkenin sabrı taşacak. Bu nedenle gelecek konusunda iyimserim. Dünyaya, kadınlara, özellikle de zor durumda olanlara sesleniyorum; Haklarınızı savunun. Unutmayın, hak verilmez alınır.
Yazının devamına buradan ulaşabilirsiniz.