Kadir Has Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Araştırma Merkezi’nin son araştırmasına göre, Türkiye’deki üniversitelerde görev yapan profesörlerin yüzde 68.8’i erkek, yüzde 31’i de kadınlardan oluşuyor.
Kadir Has Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Araştırma ve Uygulama Merkezi, “Türkiye’de Yükseköğretimde Cinsiyet Eşit(siz)liği 1984-2018” raporunu yayımladı. Rapor, bölgeler ve fakülteler bazında da kadın erkek eşitliğinin hangi aşamada olduğunu ortaya koyuyor.
2018 verileri ışığında Türkiye’de akademisyenlerin yüzde 61,8’i erkek, yüzde 38,2’si ise kadın. Bu oran devlet üniversitelerinde, yüzde 63 erkek, yüzde 37 kadın, vakıf üniversitelerinde ise yüzde 57 erkek, yüzde 43 kadın olarak görünüyor. Bu durum da vakıf üniversitelerinin, devlet üniversitelerine göre cinsiyet eşitliği konusunda daha dengeli bir politika yürüttüğünü gösteriyor.
Üst düzey kadrolarda cinsiyet eşitsizliği çok daha derin
Üniversitelerin üst düzey yönetimde ciddi bir cinsiyet eşitsizliği var. Rektörlerin sadece yüzde 9,1’i, rektör yardımcılarının yüzde 10,3’ü, dekanların ise yüzde 21,3’ü kadın. Rapora göre, toplumsal cinsiyet eşitliği, en fazla araştırma görevlisi kadrolarında sağlanmış durumda. Akademik unvan yükseldikçe kadın erkek eşitliğinden uzaklaşıldığı göze çarpıyor.
Profesör kadrolarının yüzde 68,8’i erkek, yüzde 31,2’si kadın. Profesör kadrolarındaki eşitsizlik, üniversitelerdeki üst düzey yönetimdeki eşitsizliğe de zemin hazırlayan bir faktör oluyor.
Doçent kadrolarının yüzde 61,2’si erkek, yüzde 38,8’i ise kadın, doktor öğretim üyesi kadrolarının yüzde 60’ı erkek, yüzde 40’ı ise kadın. Vakıf üniversitelerinde, devlet üniversitelerine göre bu seviyede çok daha kadın akademisyen bulunuyor; oran yüzde 50 erkek, yüzde 50 kadın seviyesine neredeyse çok yakın. Öğretim görevlisi kadrolarında devlet üniversiteleri yüzde 60 erkek, yüzde 40 kadın oranını tuttururken vakıf üniversitelerinde bu seviyedeki kadın oranı yüzde 58,9 olarak görülüyor.
Araştırma görevlisi kadrolarında cinsiyet eşitliğinin sağlandığı görülüyor. Devlet üniversitelerindeki yüzde 50 erkek, yüzde 50 kadın oranına karşılık vakıf üniversitelerinde ise araştırma görevlilerinin yüzde 60’ı erkek, yüzde 40’ı kadın.
Güneydoğu Anadolu, eşitsizliğin en derin olduğu bölge
Rapora göre Güneydoğu Anadolu bölgesi, akademide toplam yüzde 22,8 kadın oranı ile bütün bölgeler arasında en eşitsiz bölge olarak yerini alıyor. Bu bölgede, profesörlerin yüzde 80’i erkeklerden oluşuyor. Doğu Anadolu bölgesi de benzer oranlara sahip ve profesörlerin yalnızca yüzde 14’ü kadınlardan oluşuyor.
İlahiyatta erkekler, sağlık bilimlerinde kadınlar çoğunlukta
Raporda akademideki toplumsal cinsiyet eşitliği, fakülte dağılımına göre de inceleniyor. Araştırmalar, pek çok akademik alanda cinsiyet eşitsizliği veya cinsiyetçiliğe rastlandığını gösteriyor. Öte yandan birçok fakülte, ülke çapındaki eğilimlere uyuyor ve kısmi eşitliğe doğru ilerliyor. Ancak mimarlık, mühendislik, orman, ilahiyat ve veteriner fakülteleri, erkeklerin çoğunlukta olduğu fakülteler arasında yerini alıyor. Bu fakülteler arasında, akademide yüzde 10 kadın oranıyla en eşitsiz fakültelerin ise “İlahiyat Fakültesi” olduğu göze çarpıyor.
Rapora göre, mimarlık, iletişim ve sağlık bilimleri fakülteleri ise kadınların sayıca çoğunlukta oldukları fakülteler arasında. Kadın çoğunluğunun en yüksek olduğu fakülteler ise yüzde 72,7 kadın oranı ile “Sağlık Bilimleri Fakülteleri”. Buna en yakın oran yüzde 55, 2 erkek ve yüzde 44, 8 ile “İşletme Fakülteleri”nde görülüyor.
Raporun tamamına buradan ulaşabilirsiniz.
Kaynak: DHA