Muğla Milas’a bağlı İkizköy’de yapılması planlanan kömür madeni için Akbelen Ormanı’ndaki ağaç kesimine karşı direnen köylülerin nöbet alanına, sabahın erken saatlerinde jandarma ve TOMA’lar geldi.
Yöre halkının avukatları ‘yürütmenin durdurulmasına’ ilişkin ardı ardına davalar açarken, Akbelenliler tüm Türkiye’den destek bekliyor.
İkizköy’de kadınlar bir yandan kesilen ağaçlar için ağıt yakarken bir yandan da direnişin en ön saflarında yer alıyorlar: “Çaresizliğin içimize oturduğu bir gündeyiz. Şu anda her şey bitti, zeytinlerimiz, toprağımız, doğamız, her şey…”

Muğla‘nın Milas ilçesine bağlı İkizköy mevkiinde bulunan Akbelen Ormanı’nda Limak Holding’e bağlı YK Enerji’nin maden ocağı için kesilmek istenen zeytinlikleri korumak için verilen iki yıllık mücadelenin ardından bugün (24 Temmuz) kesim ekipleri sabahın ilk ışıklarıyla ormana giriş yaptı.
Kızılçam ağaçlarının kesimine başlanmasıyla alana gitmek isteyen İkizköylülere biber gazıyla müdahale edildi. Sekiz kişi gözaltına alındı, dört kişi yaralandı. Köylüler, dayanışma çağrısı yaptı.
İkizköylü ekoloji aktivisti Esra Işık da Yeşil Gazete‘ye yaptığı açıklamada bölgede çok sayıda TOMA olması nedeniyle “Muhtemelen müdahale olacak, gücümüzü toplamaya çalışıyoruz” dedi ve konuya duyarlı herkesi Akbelen Ormanı’na çağırdı. Işık, “Biz ne olursa olsun Akbelen Ormanı’nı da köyümüzü de terk etmeyeceğiz” diye ekledi.
İkizköyün Dostları İnisiyatifi, Akbelen Ormanı’nda başlatılan ağaç kesinine karşı Tarım ve Orman Bakanlığı önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamaya yaşam alanı savunucularının yanı sıra CHP ve Yeşil Sol Parti milletvekilleri de destek verdi. Açıklamada, “Akbelen’e dokunma”, “Akbelen ormanını vermeyeceğiz” yazılı dövizler taşırken, inisiyatif adına Deniz Gümüşel konuştu. Akbelen Ormanı’nın kömür için tamamen yok edilmeye çalışıldığını söyleyen Gümüşel, ormanların yok olmasına izin vermeyeceklerini söyledi.
İkizköylülerin iki yıldır yaşam alanlarının yok edilmemesi için direndiğini hatırlatan Gümüşel, “İkizköylüler yaşam alanlarının, tarım alanlarının, zeytinliklerinin kömür için yok edilmemesi için direniyorlar. İkizköylüler aynı zaman şu an hepimizin yaşamsal olarak risk altında bulunduğumuz iklim krizine karşı da seslerini yükseltiyorlar. Bir yandan orman yangınları sürerken, diğer taraftan zamansız yağmurlarla seller canlarımızı alırken, öbür taraftan yüksek sıcaklıklardan dolayı insanlar ve hayvanlar hasta olur ölürken, maalesef bir avuç kalan ekosistemlerimizin kömür madenide tahsis edilmiş olmasını protesto ediyoruz” dedi.
Akbelen’e ağıt
İkizköy’de kadınlar bir yandan kesilen ağaçlar için ağıt yakarken bir yandan da direnişin en ön saflarında yer alıyorlar.
İkizköylü 84 yaşındaki Berrin, “Çaresizliğin içimize oturduğu bir gündeyiz. Şu anda her şey bitti, zeytinlerimiz, toprağımız, doğamız, her şey.. Bazı şeyler söylemle olmuyor onu içinde yaşamak önemli, bu acıyı aktaramam. 500’den fazla jandarma gelmiş çam ağaçların gölgesinde bizi baskılamaya çalışıyor. Ağaçları kesiyorsanız gölgesinde beklemeyin. Üzüntü içindeyiz” dedi.
Köylülerden Melahat ise, “Biz burada direniyorduk. Jandarmasıyla, polisiyle gelip ağaçlarımızı kesmeye başladılar. Çamlarımızı kurtarın lütfen. Burası giderse her yer yanacak, Türkiye yanacak. Çamlarımızı, ormanımızı kestirmeyelim” diye konuştu.
“Ben buraya gelin geldim. Anılarım, hayatım burada geçti” diyen 85 yaşında İkizköylü Sultan şunları söyledi:
“Ormanlar olmaza bir damla yağmur düşmez, kuralık olur, ekinler büyümez, insanlar aç kalır. Orman olmazsa suyu nereden bulacağız? Çamların kuru dalı düşse canım yanar. Ormanımızı kesmesinler.”
Köylüler, jandarma ekiplerinin oluşturduğu barikatın önünde ormanı ve köylerini koruma mücadelesine devam etti.
Protestolar devam ediyor
Prostestoların ikinci gününde Akbelen Ormanı’ndaki köylülerin nöbeti devam ederken ağaç kesimi de sürdü. Gözaltına alınanlar hakkında ‘görevli memura mukavemet’ ve ‘kasten yaralama’ suçlarından işlem yapıldı.
Ekiplerin, ormanın yanında ruhsat alınan bölgeyi metrelerce kazdığı ancak yeterli kömür bulamayınca Akbelen Ormanı’na yöneldiği görüldü. Alanda nöbete devam edenler, ağaç kesiminin ikinci günde hızlandığını söyledi.
Girişlerin yasak olduğu ormanda bekleyenler, jandarma barikatıyla kesim alanından uzakta tutuluyor. Köylüler, TOMA’nın önünü keserek oturma eylemi başlattı. Bölgeye destek için gidenler, arama noktaları nedeniyle uzun kuyruklar oluşturdu.
Ağaç katliamını durdurmak için mücadelede ederken gözaltına alınan ekoloji aktivisti ve Çevre Mühendisi Deniz Gümüşel, yurtdışına çıkış, Milas’a giriş yasağı getirilerek serbest bırakıldı.
Kamerasıyla kayıtta olan gazeteci Kazım Kızıl’ın gözüne doğrudan biber gazı sıkıldı.
Müdahalede yaralanan İkizköylü Esra Işık, “Bize neler yaşatıyorlar” derken jandarmanın kendilerine “İşi yavaşlatmaya çalışıyorsunuz” dediğini anlattı.
308 kurumdan ortak açıklama: Akbelen’deki ablukayı kaldırın, kesimi durdurun!
Akbelen Ormanı’nın maden için yok edilmesine karşı İkizköylülerin yanında olduklarını belirten 308 STK, parti, meslek örgütü, ortak bir açıklama yayımlayarak iktidara seslendi: “Halkın çıkarları şirketlerin karından üstündür. Orman kıyımını ve İkizköylülere zulümü durdurun!”
Akbelen Ormanı’ndaki ağaçların kesiminin beşinci gününde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdardoğlu, Grup Başkanvekili Özgür Özel ve milletvekilleriyle gittiği Akbelen’de heyetin kesim alanına girmesine izin verilirken, İkizköylüler yine jandarma ve polis saldırısıyla karşılaştı.
CHP lideri basın açıklaması yaptıktan sonra ormana gitmek yerine aracına binmiş; bu nedenle de protesto edilince kesim alanına gitmeye karar vermişti.
Jandarmanın etten duvar ördüğü kesim alanına CHP heyeti alınırken, Kılıçdaroğlu’yla birlikte ormana doğru yürüyen halka bir kez daha biber gazı, tayzikli su ve copla müdahale edildi.