Kadın Adayları Destekleme Derneği’nin (KA.DER), Avrupa Parlamentosu Türkiye Raportörü Nacho Sanchez-Amor ile bir araya geldiği etkinlikte, Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararı sonrası durum değerlendirmesi yapıldı.
Gizem Evgin
Kadın Adayları Destekleme Derneği, Avrupa Parlamentosu Türkiye Raportörü Nacho Sanchez-Amor ile bir araya geldi. Zoom üzerinden gerçekleşen etkinlikte İstanbul Sözleşmesi’nden çıkma kararı sonrası durum değerlendirmesi yapıldı.
Nacho Sanchez Amor, 2019 yılında Avrupa Parlamenteri seçilmiş aynı zaman da Avrupa Parlamentosu Sosyalistler ve Demokratlar İlerici İttifakı Grubu üyesidir. Türkiye ile ilgili geniş bir bilgiye sahip olan Sanchez-Amor, 2016-2018 arasında AGIT olarak bilinen Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı’nda İnsan hakları konusunda önemli görevlerde bulundu.
“Çanlar çok uzun zamandır biz kadınlar için çalıyordu”
20 Mart sabahı, Resmi Gazete’de yayınlanan, Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile İstanbul Sözleşmesinden çekilme kararının, 1 Temmuz’da onaylanması sonucu, bu durumun bir kadın hakları meselesinden çok, artık demokrasinin geleceğini ele alan bir mesele olduğu söylenilerek başladı etkinlik. Tüm kadın örgütlerinin çabalarına ve uluslararası desteğe rağmen, İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararının onaylanması, çok uzun zamandır kadınlar için çalan çanların son darbesi olduğunu ifade etti KADER Başkanı Nuray Karaoğlu.
Avrupa Parlamentosu Genel Kurulu 5 Temmuz günü, tüm gelişmeleri ve muhalefete yönelik baskıları alan bir oturum gerçekleştirdikten sonra, bu konuyla ilgili bir karar alınacağını da açıkladı. KA.DER’in etkinliğine konuk olan Nacho Sanchez-Amor da Genel Kurul’a katılanlar arasındaydı.
Türkiye’nin Avrupa Birliği süreci
Meselenin hukuki boyutunun Cumhurbaşkanın kendi iradesiyle uluslararası bir sözleşmeden çekilebilmesinin yanı sıra, değerlendirilmesi gerek bir diğer konunun Avrupa Birliği ve Türkiye arasındaki karmaşık mesele olduğunu söylüyor Nacho ve ekliyor, “Bir araya getirilecek parçalar var ve bu ilişkiyi anlamak, İstanbul Sözleşmesi’nin parçasını bir araya getirmeye yardımcı olabilir.”
Türkiye’nin çok önemli ve Avrupa’nın daimi komşusu olduğunu söyleyen Nacho, Türkiye’nin aynı zamanda Avrupa değerlerine tamamen kapalı bir ülke olduğunu da belirtti. Avrupa Birliği’ne “aday” ülke olan Türkiye’de Türk makamların, Avrupa Birliğine giriş sürecinde farklı kararlar almayı seçtiğini belirttikten sonra sözlerine devam eden Nacho “Aday ülke olmak, Avrupa Birliği’ne her yönden yaklaşmak demektir; mevzuat konusunda, değerler, ilkeler ve daha birçok konuda. Süreç, aday ülkenin standartlarının AB standartlarına uyarla surecidir. Ancak son zamanlarda Türkiye her yönden yakınsamak yerine farklılaşmıştır.”
“Türkiye’nin demokratik bir ülke olup olmayacağına Türkiye toplumu karar verecek”
Avrupa Birliği’nin Türkiye’yi demokrasiye mecbur kılmak gibi ahlaki bir yükümlülüğü olmadığını belirten Nacho, bu kararın Türkiye toplumuna ait olduğunu söyledi; “Türkiye’nin demokratik bir ülke olup olmayacağına Türkiye toplumu karar vermelidir.”
İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararının, özellikle 15 Temmuz darbe girişiminden sonra tartışılan bir gündemin parçası haline geldiğini vurgulayan Nacho, Türkiye vatandaşlarına bir seçenek sunulduğunu söyledi. Demokrasi veya güçlü bir bölgesel aktör. Darbe sonrası atılan, İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararanından derin üzüntü duyduklarını da belirtti.
Avrupa Birliğinin, demokratik yoldan uzaklaşan Türkiye’yi derin bir üzüntü içinde takip ettiklerini de belirten Türkiye Raportörü, mevcut politikaların gerçek anlamda tersine dönmesini beklediklerini söyledi. Bu beklentinin tek sebebinin AB’nin yaptırımlarından ve beklentilerinden kaynaklanmadığını da belirten Nacho, Türkiye’nin gerçek bir reform başlatma kararının ve Avrupa yoluna girişinin büyük bir mutluluk ve şans olacağını söyledi. Siyasetten başlayarak, Türkiye’nin daha önce sahip olduğu açık ve canlı bir sivil toplumun yeniden yaratılmasını desteklediğini de belirti. Ve Türkiye’nin farklı karar verdiğini ve resmi yola, gerçek demokrasi yoluna ve AB değerleri yoluna geri döndüğünü gösterebilecek gerçekleri beklediklerini söyleyerek sözlerini bitirdi.