Dünya ölçülen en sıcak Haziran ayını geride bıraktıktan sonra yeniden bir aşırı sıcak hava dalgasıyla karşı karşıya. Peki sıcak hava insan bedenini ve zihnini nasıl etkiliyor? Toplumsal eşitsizlikler ne denli etki ediyor?

Birkaç hafta önce, dünya şimdiye kadarki en sıcak gününü yaşadı. Böylece kırılan rekorlara bir yenisi daha eklenmiş oldu. Ölüm Vadisi 130 Fahrenheit dereceye yaklaşırken gezegendeki en yüksek sıcaklık artık her an ölçülebilir vaziyette.
Geçtiğimiz ay, dünya genelinde yaşanan en sıcak Haziran ayı oldu. Hayatımızın en sıcak yazını yaşıyoruz ve yaz mevsimi henüz yarılanmadı bile.
Bunlar yaklaşık 1 derecelik ısınmanın etkileri – mevcut yörüngesinde bu derecenin üç veya daha fazlasına hazırlanan bir dünyanın verdiği erken bir uyarı.
Sessiz katil
Sıcak havanın ölümcül sonuçları olabiliyor, örneğin ABD’de kasırga, hortum, sel ve depremlerin toplamından daha fazla ölüme yol açtığı biliniyor. Sıcak hava için “gizli katil” tabirini kullananlar da çünkü vücudumuz üzerindeki tüm etkilerini bilmiyoruz. Aslında, ölümcül sonuçların sadece bir kısmına ilişkin verilere sahibiz.
Aşırı sıcaklar aynı zamanda kırılgan topluluklar üzerinde de orantısız bir yük oluşturuyor, yaşlı ve düşük gelirlilere, açık havada çalışanlara ve mahkumlara zararı büyük olurken, toplumun diğer kesimleri klimalı evlerin içinden sıcaktan uzak durabiliyor.
Sıcağın etkilerini anlamak için kullanılan ölçütler de sınırlı. Sıcaklarla ilgili sağlık araştırmalarının çoğu ölümlere veya hastane başvurularına odaklanıyor. Portland Eyalet Üniversitesi iklim adaptasyonu profesörü Vivek Shandas, ölüm oranlarına odaklanmayı, iklim değişikliğinin dünyanın zihinsel ve fiziksel sağlığına nasıl zarar verdiğini yakalayamadığını söylüyor.
Aşırı sıcakların fiziksel etkisi nedir?
Kardiyovasküler
Vücudun soğumasına yardımcı olan birincil aktör kalptir. Sıcaklıklar yükseldiğinde kalp baskı altında kalır ve sıcak hava dalgasıyla ilişkili çok sayıda ölüm, organların aşırı ısınmadan dolayı değil, kalbin buna ayak uyduramamasından kaynaklanır.
Sıcaklık arttıkça vücuttaki çeşitli sistemler iç organları serin tutmak için fazla mesai yapar. Daha sıcak havalarda kalp, ısının çevreye yayılabilmesi için cilde daha fazla kan pompalar. Terin buharlaşması bu süreç için çok önemlidir.Ancak vücut yaşlandıkça, tüm bunları gerçekleştirmede daha az verimli hale gelir, kalp her atışta yeterince kan pompalayamaz, cilt kan akışını artıramaz ve serinlemek için terleyemez.
Kardiyovasküler yetmezlik, sıcak hava dalgalarındaki ölüm sayılarının oldukça tartışmalı olmasının ve eksik sayılmasının nedenlerinden biridir. Sağlık araştırmacıları, daha doğru veriler elde etmek için aşırı ölüm oranlarına bakarak raporlamadaki boşlukları telafi etmeye çalışırlar.
Solunum
Sıcak hava dalgaları sırasında aşırı ölümlerin bir kısmı da daha fazla hava kirliliğine bağlanabilir.
Sıcak ve güneşli hava, yer seviyesindeki ozonu oluşturan kimyasal reaksiyonları mümkün kılar. Ozon akciğer dokusuyla reaksiyona girerek “akciğerlerde güneş yanığına” neden olur.
Ozonun yaz aylarındaki artışı üzerine çalışılmış bir olgu olsa da ancak bir sıcak hava dalgaları esnasında sağlık üzerindeki etkilerine ilişkin veriler net değildir. Birleşik Krallık’ta hastaneler, bu gibi dönemlerde solunum yolu başvurularının arttığını bildirmiştir ve Finlandiya’daki hastaneleri inceleyen bir rapor, 2001 ile 2017 yılları arasındaki sıcak hava dalgalarının, zatürre gibi solunum yolu hastalıkları için hastaneye başvurularda yüzde 20’lik bir artışla ilişkili olduğunu ortaya koymuştur.
Hava sıcaklığı sadece havanın içinde ne olduğunu değil, aynı zamanda nasıl hareket ettiğini de etkiler. Hava kirliliğini aşağı atmosferdeki durgun havaya hapseden “ısı kubbeleri” daha yaygın hava modelleri haline gelmiştir. Climate Central tarafından yapılan bir analiz, yüksek yaz sıcaklıklarının daha durgun hava ile yakından ilişkili olduğunu ortaya koymuştur. Durum daha da kötüye gidiyor. “İklim ısındıkça, durgun günlerin daha da artacağı ve yüzyılın sonlarına doğru yılda 40 güne kadar çıkacağı tahmin ediliyor.”
Hamileliğe etkisi
Aşırı sıcaklar hamile kadınları olduğu kadar, anne karnındaki bebekleri de etkiler ve erken doğum ve düşük riski ile bağlantılıdır. Ayrıca, hamilelik döneminde kardiyovasküler sistemi de zorlar.
Hamile kadınların aşırı sıcaklarda yorgunluk, kramp, baş dönmesi ve dehidrasyon gibi semptomlar yaşaması daha olasıdır ve bu da sıcak çarpması gibi daha hayati risk taşıyan sonuçlara yol açabilir.
Sıcağın etkileri hamile kadınlar arasında da farklılık gösterir. Araştırmalar siyah kadınların yüksek sıcaklıklarla ilişkili daha fazla riskle karşı karşıya kaldıklarını ve erken doğum yapma olasılıklarının daha yüksek olduğunu tespit etmiştir.
Sıcak hava uykumuzu nasıl etkiler?
İç vücut ısımız, uykuya dalmamıza yardımcı olmak için geceleri doğal olarak düşer; vücut bunu, çekirdek ısısının bir kısmını ellere ve ayaklara taşıyarak başarır. Hava sıcaklığı vücudun bu süreci ne kadar iyi yönettiğini etkiler. Dolayısıyla serinleyememek, kalbin tüm gün daha fazla zorlanmasının ardından yeniden daha fazla çalışmasına neden olur.
Teorik olarak, gece vakti vücudun kendini toparlaması için bir mola anı olmalıdır. Ancak iklim değişikliği yaz gecelerinin gündüzlerden bile daha hızlı ısınmasına neden oluyor. Bu durum, beton, asfalt ve çeliğin ısıyı geri yayarak gece boyunca sıcaklıkları yapay olarak yüksek tuttuğu kentlerde daha da belirgin.
Uyku kalitesi de sıcaklıkla yakından ilişkilidir. Derin uykunun zarar gördüğü sıcak bir gecede dönüp durabilirsiniz. Daha sıcak bir oda, daha kısa REM uykusu demektir. Bu da motor becerileri, hafıza oluşumunu ve duyguların düzenlenmesini olumsuz etkiler.
Sıcağın duygusal ve zihinsel etkileri nelerdir?
Sıcak, fiziksel sağlıktan çok daha fazlasını etkileyebilir. Araştırmalar, sıcak havalarda öğrenme ve duygusal dengenin zarar gördüğünü, stres ve anksiyeteyi artırdığını gösteriyor. Ancak bunun nedenini tam olarak tespit etmek çok daha zor. İlişkisellik ile nedenselliği karıştırmama konusundaki eski uyarıyı akılda tutarak, bazı alternatif teorileri göz önünde bulunduralım. Kötü uyku kalitesi bu sorunların çoğuna neden oluyor olabilir; bilim insanlarının tam olarak anlayamadığı başka bir bedensel süreç olabilir; sıcakla başa çıkma ve yüksek klima faturaları ödeme stresi ekstra kaygıya neden oluyor olabilir; ya da toplumun yıllık ritimleriyle ilgili başka şeyler bu sorunları daha belirgin hale getiriyor olabilir.
Yine de, geniş bir araştırma grubu, sıcaklık ve refah arasında bir ilişki olduğunu göstermektedir. Acil servis ziyaretleri ve intihar oranları sıcaklıklar yüksek olduğunda artar, bu da bildirilmeyen çok daha fazla insanın mücadele ettiğini gösterir. Şiddet suçları da sıcak aylarda daha sık görülür.
Sıcak hava öğrenmeyi de etkiler. Araştırmacılar, “Sıcaklığın hafızayı, dayanıklılığı ve bilişsel performansı etkilediği ve bireylerin iş faaliyetlerine harcadıkları zamanı azaltmalarına yol açtığı gösterilmiştir” diye yazdı. “Bu durum… sıcaklığın öğrencilerin öğrenme kapasitesini ya da öğretmenlerin öğretme kabiliyet ve istekliliğini doğrudan etkileyebileceğini düşündürmektedir.”
Bazı çalışmalar, bireylerin daha sıcak bir ortamda bulunduklarında, -risk algılarının değiştiğini de ortaya koymuştur. Başka bir deyişle, insanlar sıcağa hazırlıksız yakalandıklarında, daha riskli davranışlarda bulunma olasılıkları daha yüksek görünmektedir.
Bütüncül bir yaklaşım
George Mason Üniversitesi’nde iklim ve sağlık uzmanı olan Daniel Vecellio, “İklim bilimciler, mimarlar ve tasarımcılarla birlikte çalışan daha fazla sosyal bilimci görüyorsunuz” dedi. “Davranışsal sorunlar, ruh sağlığı ve tıbbi sorunların hepsi bir arada. İnsan davranışıyla ilgili çok karmaşık soruları ele almak için bütüncül bir yaklaşıma ihtiyacınız var.”
İnsanların evlerinin içinde neler olduğu ise en büyük gizem. Shandas, geçen yıl Portland, Oregon şehri için 53 eve sensörler yerleştidi ve gece boyunca klima tam güçte çalışırken bile toplu konutlardaki sıcaklıkların 85 derecenin altına düşmediğini tespit etti.
Shandas, “İç mekanlarda sıcaklık ölçümlerimiz yok,” dedi. “Soğutma merkezleri açıyoruz, su şişeleri sağlıyoruz ve yerlere fıskiyeler koyuyoruz. Ancak özellikle biraz daha hassas olan ya da başa çıkmakta zorlanan insanların sıcakta ne yaptığını gerçekten bilmiyoruz.”
Kaynak: Vox