Şeriat karşıtı tweetleri nedeniyle ‘halkı kin ve düşmanlığa tahrik’ suçlamasıyla gözaltına alınan avukat Feyza Altun, yurt dışı çıkış yasağı ve haftada 2 gün karakola imza atma şartıyla serbest bırakıldı.

‘Halkı kin ve düşmanlığa tahrik’ suçlamasıyla gözaltına alınan avukat Feyza Altun yurt dışı çıkış yasağı ve haftada 2 gün karakola imza atma şartıyla serbest bırakıldı.
Evinde arama yapılan Altun, X hesabından paylaştığı Farsça bir şiire yapılan “Feyza hanıma şeriat atak gelmiş” yorumuna “Şeriata sokayım” yanıtını vermişti. “Bu ülke laik bir ülkedir. Şeriat bir din olgusu değil politik rejimdir” diyen Altun, sözlerinin arkasında olduğunu söyledi.
Altun hakkında şeriat karşıtı paylaşımı üzerine Beykoz Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından “halkı kin ve düşmanlığa tahrik etme” suçundan soruşturma başlatılmıştı.
Altun’un avukatı Emrah Karatay, müvekkilinin gözaltına alınmasına sosyal medya hesabından tepki gösterdi.
Şeriat karşıtı beyanları nedeniyle bir avukatın gözaltına almasını, “Hukuka çalınmış bir şerh olarak” gördüklerini ifade eden Karatay sözlerine şöyle devam etti:
“İşlemediğini bildikleri bir suç nedeniyle müvekkilim hakkında uygulanan gözaltı kararı dahi saçma iken tutuklanması yolunda sosyal medya çalışması yapan, galiz küfürlerle müvekkilimin şahsına saldıran kişiler ve basın kuruluşları hakkında ise suç duyurusunda bulunacağız.”
Feyza Altun’dan ilk açıklama
Altun, serbest bırakılmasının ardından adliye önünde açıklamalarda bulunarak şu ifadeleri kaydetti:
“Laik medeni hukuk kurallarına inanan Cumhuriyetçi bir Türk kadını olarak bu ülkenin laik olduğunu ve laiklik için bir gece nezarette kalmamın, bu ülkenin kurucularının ödedikleri bedeller yanında hiçbir şey. Başım dik girdim, başım dik çıktım. Din ve vicdan özgürlüğüne inanan bir avukat olarak kimsenin, herhangi bir din mensubu olması ya inanmama özgürlüğü vardır. Laik Anayasa’yı savunan bir avukat olarak bundan başka bir şey söylemem mümkün bile olamaz. Fakat, iki gün içerisinde bağlamından koparılarak çarptırılan, Taliban aklına ve benzeri bir siyasi rejime yönelttiğim sözlerimi, sanki dini değerlere söylemişim gibi çarptırarak algı yapmak laiklik üzerinden bir tartışma açmaktır. Kadınların medeni haklarını geriletecek, toplumdaki duruşlarını geriletecek medeni hukuk kuralları dışarısında başka bir şey uygulanmasını tartışmaya açacak herhangi bir düşünceye ve sisteme karşıyım. Türkiye’de Atatürk milliyetçisi bir kadın olarak, algı operasyonuyla hukuksuz bir şekilde gözaltına alındım. Kendim avukat olarak tazminat davamı da açacağım. Kimse korkmasın, herkese kelepçeleri yetmez.”
Feyza Altun hakkında
1987 yılında İstanbul’da doğan Feyza Altun, Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu. Altun, yüksek lisans eğitimini İstanbul Bilgi Üniversitesi “İnsan Hakları Hukuku” konusunda yaptı.
Altun’un İnkılap Yayınları’ndan çıkmış “Kadının Fenni”, “Kadının Derdi” ve “Kadının Erki” isimli kitaplarıyla beraber, çocuklar için kaleme aldığı insan hakları kitapları bulunuyor.
Altun son dönemde Dilan Polat davası ve sosyal medyadan yaptıkları paylaşımlarla kozmetik ürünleri almaya teşvik keden fenomenlerle ilgili yaptığı araştırmalar nedeniyle gündeme gelmişti.