Türkiye ve Yunanistan’daki sanatçı, akademisyen, siyasetçi, aktivist kadınların Akdeniz’de barış talebinde bulunduğu ortak çağrının imzacılarından Gülseren Onanç, Hülya Gülbahar, Füsun Demirel ve Tomris Türmen, Yunanistan ve Türkiye arasında tırmanan gerilimin sona erdirilmesi gerektiğini vurguluyor.
Türkiye ile Yunanistan arasında Akdeniz’deki deniz yetki alanları, doğal kaynaklar ve Kıbrıs’taki çözümsüzlük nedeniyle yaşanan gerilimde her iki yakadan kadınlar ortak metinle ülke yönetimlerine ve uluslararası kamuoyuna barış çağrısında bulundu.
Müjde Ar, Jülide Kural, Füsun Demirel, Serenay Sarıkaya gibi sanatçılar; Oya Baydar, Latife Tekin, Pınar Kür, Ayşe Kulin gibi yazarlar; Semra Somersan, Tomris Türmen, Yakın Ertürk gibi akademisyenler ortak metne imza atan 350’yi aşkın kadın arasında yer alıyor.
Gülseren Onanç: “İmza sayısı bini aştı”
Kampanyanın Türkiye ayağına öncülük eden, SES Eşitlik ve Dayanışma Derneği Başkanı Gülseren Onanç, VOA Türkçe’ye neden böylesi bir çağrı metnini örgütlediklerini anlattı. SES Eşitlik ve Dayanışma’nın platformunda ana akım medyada yer verilmeyen kadın sesine yer vermeyi amaçladıklarını belirten Onanç, Akdeniz eksenindeki gerilimde de erkek egemen sesler oldukça yüksek şekilde gündemdeyken kadın sesi olmadığını gözlemlediklerini ve bunun üzerine bu gerilimli atmosferden rahatsız olan kadın sesini ortaya koymaya karar verdiklerini söyledi.
Barış çağrısı metni üzerinde kelime kelime çalışıldığını vurgulayan Onanç, Yunancası ve İngilizcesi de hazır olduğunda her iki ülkeden 350 kadın imzasıyla metni dün kamuoyuna sunduklarını ifade etti. Barış çağrısına, işsiz, akademisyen, sanatçı, gazeteci gibi farklı toplumsal kesimlerden kadınların imza attığını belirten Onanç, 24 saat sonrasında şu bin yeni imza daha geldiğini ve üstelik henüz Yunanistan tarafında basın aracılığıyla kamuoyuna açıklama yapılmadığını anlattı.
Hülya Gülbahar: “Ekonomik kaynakların başta kadınlar olmak üzere yoksul kesimleri güçlendirmeye ayrılmalı”
Çağrının imzacılarından kadın hakları aktivisti Hülya Gülbahar da, VOA Türkçe’ye, Corona virüsü salgını koşullarında sağlık ve insan hayatı için kullanılacak kaynaklar bakımından da barış talep ettiklerini söyledi:
“Küresel pandemi koşullarda insanlık uygulamalarını, politikalarını gözden geçirmelidir. Pandemi koşulları ekonomik eşitsizlikleri derinleştiriyor ve uçuruma dönüştürüyor. Yoksullar ve özellikle de kadınlar bundan zarar görüyorlar. Devletler arası sorunları çatışmalarla, gerginlikleri tırmandırarak çözmenin hiç kimseye yararı yok. Hayatlarımızdan çalınıyor. Ekonomik kaynakların başta kadınlar olmak üzere yoksul kesimleri güçlendirmeye ayırmak gerekiyor. Bir jetin uçma maliyeti olarak 40 bin dolar gibi rakamlardan söz ediliyor. Dolayısıyla bu rakamlar sadece bizim vergilerimiz değil bizim hayatlarımız. Çağrı metninde de denildiği gibi Türkiye ve Yunanistan halklarının barış içinde yaşaması herşeyden önemlidir.”
Sanatçı Füsun Demirel ise imzacı olma sebebini şu sözlerle açıkladı: “Neden imza attığımız ortak çağrı metninde açıklanmış durumda. Yunanistan ve Türkiye iki dost ülke. Yüzyıllardır bu coğrafyada birlikte yaşıyor ve bir kültürü paylaşıyoruz. Tırmanmaya devam edecek gerginlik iki ülke halklarını çok mutsuz edecektir. Barış içinde yaşamak isteyen bireyler olarak bunu talep ediyoruz. Bu nedenle de bu metni imzalıyor, bu çağrıyı paylaşıyoruz.”
Uluslararası Çocuk Merkezi Başkanı Prof. Dr. Tomris Türmen de değerlendirmesinde, barış talebinde kadınlar olarak çocuklar için böylesi bir çağrı metnine imza attığını kaydetti. Türmen, “İki ulus için de dünyadaki tüm uluslar için de barış içerisinde yaşayan kadınlar olarak imzacı oldum” derken şimdi Ankara ve Atina yönetimlerinden bu çağrıya kulak verilmesini beklediklerini söyledi.
Çağrı devam ediyor
https://womencallforpeace.net/ adresinde, Türkçe, Yunanca ve İngilizce olarak yayınlanan çağrıya yayınlanan ortak çağrı metnine halen imzayla katılım mümkün.
Kaynak: VOA Türkçe