“Liderlerimizin sessizliklerini bozması için İsrail’in daha ne kadar vahşet yapması gerekiyor?” diye soruyor Guardian Gazetesi köşe yazarı Owen Jones.
Hamas’ın İsrail’e yaptığı ölümcül 7 Ekim saldırılarının birinci yılında bir gazetecinin batılı politik liderleri her koşulda İsrail’e verdiği desteği sorguladığı yazısından alıntılar yaptık.

Fotoğraf: Anadolu/Getty Images
Oxfam’ın araştırmalarına göre, İsrail ordusu tarafından geçen yıl öldürülen kadın ve çocuk sayısı son yirmi yıldakinden daha fazla. Resmî olarak tespit edilebilen 11.355 çocuk ve 6.297 kadın öldürüldü.
ABD’nin araştırma kuruluşu ProPublica, İsrail’in Gazzelilere gıda ve ilaç sevkiyatlarını kasıtlı olarak engellediğini açıkladı.
Bir İsrail limanında Gazzelilerin çoğuna beş ay yetecek kadar un da dahil olmak üzere yiyecek kasıtlı olarak dağıtılmadı.
ABD İsrail’e Yardıma Devam Ediyor
Dışişleri bakanlığının mülteci ajansı İsrail’in yardımları kasıtlı olarak engellediğini tespit etti ve ABD’nin yardımlarını engelleyen devletlere silah sevkiyatını dondurmayı zorunlu kılan ABD yasalarının uygulanmasını önerdi. Ancak ABD Dış İşleri Bakanı Anthony Blinken bu değerlendirmeleri reddetti ve ABD hükümeti, kendi kurumlarının Gazze nüfusunu kasıtlı olarak aç bıraktığını belirlediği devlete 8,7 milyar dolarlık yeni bir askerî yardım paketi onayladı.
Britanya’da Politik Liderler Her Koşulda İsrail’e Destek Veriyor
Britanya’da da iki Muhafazakâr Parti liderlik adayı, İsrail’e bağlılığın Britanyalılığın merkezi bir unsuru olması gerektiğini önerdi. En güçlü aday Robert Jenrick, Davut Yıldızı’nın Britanya’nın her giriş noktasında sergilenmesi gerektiğini, böylece Britanya’nın İsrail’in yanında olduğunu göstermek gerektiğini söyşedi.
Kemi Badenoch, “İsrail’den nefret eden duyguya Britanya’da yer yok” dedi.
Bu arada, İran’ın balistik füze saldırısının ardından – bildirilen bir İsrail kaybı yokken – Britanya başbakanı, İşçi Partisi Başkanı Keir Starmer, Downing Street’te yaptığı resmî bir konuşmada “İsrail’in yanındayız” açıklaması yaptı.
Owens Jones, Britanya başbakanı için “İsrail tarafından katledilen on binlerce Arap için bu kadar küçük bir duyguyu bile gösteremeyen bir adam” diyor ve soruyor “Bu tepki farkını anlatacak başka bir kelime var mı, ırkçılıktan başka?”
Britanya Halkının Üçte İkisi İsrail Hakkında Olumsuz Düşünüyor
Jones ekliyor; Neyse ki, Britanya halkı farklı düşünüyor. Seçmenlerin üçte ikisi İsrail hakkında olumsuz bir görüşe sahip, buna karşın sadece %17 olumlu görüş belirtiyor. Seçmenlerin %70’i İsrail’in savaş suçu işlediğine inanıyor (yalnızca %8’i karşı çıkıyor), %54’ü ise Benjamin Netanyahu hakkında savaş suçları ve insanlığa karşı suçlar nedeniyle bir tutuklama emri çıkarılması gerektiğini düşünüyor (%15 karşı çıkıyor).
Karşı Çıkanlar Şeytanlaştırılıyor
Mantıklı bir dünyada, böylesine ölümcül bir kaos yaratan bir devletle samimi bir ittifakı savunmak, insanı utanç içinde kamu hayatından uzaklaştırması gerekirdi. Oysa Britanya’da İsrail destekçiliği saygın bir ana akım görüş halinde. Buna karşı çıkanlar “nefret dolu aşırıcılar” olarak şeytanlaştırılıyor.
İsrail Tam Olarak Daha Ne Yapmalı Ki Destek Sona Ersin?
Zamanımızın en kötü çocuk katliamını gerçekleştirdi; bebeklerin kafalarına sıkılan keskin nişancı kurşunlarından korku içindeki ailelerin arabalarında parçalanmasına kadar. Artık açıkça tüm bir nüfusu kasıtlı olarak aç bıraktığı da belli oldu. Hem erkek hem de kadın tutuklulara tecavüzle suçlanıyor. En az 885 sağlık çalışanını öldürdü ve kadınları sezaryen yaparken, çocukları anestezi olmadan uzuvlarını keserken bıraktı. Askerleri, İslam Devleti’ni andıran sahnelerde Filistinli bedenleri çatıdan aşağı atıyor. Bu sırada, İsrail’li bakanlar, politikacılar, ordu subayları, askerler ve gazeteciler korkunç cinayet ve soykırım retoriğinde yarışıyor.
Cidden, daha ne olması gerekiyor? İsrail’in hangi vahşeti, ittifakımızı savunmanın kamuoyu önünde bir utanç haline gelmesi için yeterli olacak? Böyle bir sınır var mı?
Ve Batı, bu Arap hayatlarına bu kadar az değer verdiğini dünyaya böylesine açık bir şekilde anlatmanın karşılığında ne tür korkunç bir sonuçla karşılaşacak?
Owen Jones, Guardian köşe yazarı