Yazar Gülfer Akkaya Kadın İşçi İnternet Sitesi’nde yayınladığı yazısında MEB Kadın Öğretmenlere getirmek istediği kıyafet kısıtlamasına karşı kadınların, sendikaların, sivil toplum örgütlerinin siyasal partilerin kuvvetli bir tepki örgütlemesi gerektiğini söylüyor.

Gülfer Akkaya “AKP’nin kadın öğretmenlerin nasıl giyineceklerine dair müdahalesi kabul edilemez. Devlet ve iktidarın gücü patriyarkanın gücü ile birleştirilerek kadın bedeni siyasal İslamcı ideolojinin baskısı altına alınmaya çalışılıyor. Buna karşı kadınlar, sendikalar, sivil toplum örgütleri, siyasi partiler kuvvetli tepki örgütlemeli” diyor
Öğretmen aracılığıyla başka bir dünyayı fark etmek
Genç kadın öğrenciler üzerinde fikri, duruşu, bedeni hür kadın öğretmenlerin etkisi özeldir. Gençlik yılları kadınlar için kadın olma yolculuğunda kendini fark etme, kadınlığa giden yolda taşları örme sürecidir. Kadın olma yolculuğunun bu zorlu yıllarında çoğu zaman evin kurduğu baskıya karşın rol modeli, genç kadın öğrencileriyle yakından ilgilenen kadın öğretmenler vahadır. Evin içinde genç kadınları değersizleştiren, yok sayan tavırların aksine kadın öğretmenlerin ilgisi ve cesaretlendirmesi çok fazla kadının hayatının değişmesine, yaşamın içindeki alternatiflerin fark edilmesine neden oldu, oluyor. Ailenin, genç kadınların merakını ve kendi hikâyesini yazma hevesini kırmak için kurduğu “Sen kimsin ki?” cümlesine karşın fark edilmek, desteklenmek ömrünün başındaki kadınlar için şanstır. İnanılmaz değişimlerin kozasıdır kadın öğretmenlerle genç kadın öğrenciler arasında kurulan bu antipatriarkal “illegal” ilişki.
Kıyafet kişiseldir, özeldir
Kıyafet kişisel ve özeldir. Nasıl giyindiği bir insanın kimliği gibidir. Kıyafet sadece dışsal değil, içseldir. Kişinin iç dünyasını dışa yansıtmasıdır. Dışa vurumdur. Nasıl görüneceğine bireyin kendisinin karar vermesidir. Farkında olalım ya da olmayalım bizlerin kendimizi kamusal alana “Ben buyum” diyerek ortaya koyma biçimimizdir giyinme tarzımız. Nasıl giyindiğimiz politiktir. Üstelik her gün yaptığımız politik bir eylemdir. Aileye, kocaya, topluma, devlete, iktidara karşı.
İnsanların nasıl giyindikleri, tarzları onların hayata bakışları, varoluş biçimleri ve siyasi tutumlarından ayrı değildir.
Eğer iktidar kadınların nasıl giyindiklerini kafaya takmışsa, buna dair politikalar üretmeye başlamışsa, bu, kadınlara yönelik açıktan saldırıdır. AKP’nin kadın öğretmenlerin nasıl giyineceklerine dair müdahalesi aynı zamanda kadına yönelik şiddettir. Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) siyasi gücünü kadın öğretmenlere karşı kullanması hem devlet hem iktidar hem erkek şiddettir. Devletin memuru olan kadın öğretmenlere, iktidar partisinin ideolojisine uygun giyinme baskısı ayrıca mobbingdir. Yine siyasal İslam’ın farklı yaşam tarzlarına müdahalesidir ve bu farklı yaşam tarzlarını ulaşabildikleri her yerden söküp atma çabasıdır.
MEB kendisine bağlı çalışan kadın öğretmenlerin sahibi değil, kadın öğretmenler de MEB’in kölesi değil. Kadınların ne giyeceklerine, nasıl giyineceklerine müdahale AKP’nin kadın düşmanı politikalarının devamıdır. Adalet Bakanlığı’nın yükselen ve vahşeti artan erkek şiddetine karşı “çalışmalar” yaptığı anda MEB’in okullarda kadın öğretmenlerin yakasına yapışıp kıyafetlerini denetleme çabası kadınlara yönelik cinsiyetçi baskı ve şiddetin devletin kurumları ile el yükseltmesinden başka bir şey değildir.
İktidarın ideolojik aygıtları
Evlerin içine giremiyorlarsa, sokaklara müdahale edemiyorlarsa -ki buralara mahalle baskısı, değerler, aile, ahlak gibi ideolojik bombardımanlarla girme çabasındalar- ellerinin ulaşabildiği her yerde siyasi İslam’la yoğrulmuş patriyarkal saldırıları devreye sokuyorlar. Elbette adına “Etkili Öğretmenlik için Dış Görünüm ve Giyim Kodları” diyerek. Açıktan “Bizim sizlerin giyinme biçimiyle sorunumuz var” diyecek halleri yoktu. Gerçi giyim kodları diyerek niyeti açık etmişler.
Giyim kodlarını da yandaş bir kuruluş aracılığı ile öğreteceklermiş. Diyanet’ten aracılar yok bu sefer, kör göze parmak olur diye olsa gerek. Anketler gösteriyor ki Diyanet’in toplum nezdinde güvenirliği yerlerde. Kadınların kıyafeti iktidarların müdahaleleri nedeniyle her daim hassas konu olunca devreye iktidar yanlısı “sivil toplum örgütü” konmuş.
Rol modeli olarak kadın öğretmenler
Kadınların ne giyeceğini, nasıl giyineceğini söylemek yukarda belirttiğim gibi şiddettir. Erişkin insanlar nasıl giyineceklerine, ne giyeceklerine ya da giymeyeceklerine kendileri karar verir. İktidar ya da onların aracısı ve ideolojik aygıtları değil.
Yazının tamamını buradan okumanızı öneriyoruz