Gülseren Onanç
15-26 Mart tarihleri arasında çevrimiçi düzenlenen, kadın hakları ve toplumsal cinsiyet eşitliği alanındaki en kapsamlı BM etkinliği olan BM Kadının Statüsü Komisyonu’nun (CSW) 65. toplantısının bu yılki ana teması, kadın liderliği; kadınların karar alma mekanizmalarına tam ve etkili katılımı.
Dünyanın kadın liderliğine ihtiyacı var. Dünya Sağlık Örgütü’nün koronavirüsü pandemi ilan etmesinin üzerinden 1 yıl geçti. Bu bir yılda, Türkiye’de ve dünyadaki cinsiyet eşitsizliği daha da derinleşti. Kadınlar, son 25 yıldır eşitlik mücadelesinde elde ettikleri kazanımları kaybetmekle karşı karşıya.
Londra’da kadınlar sokakta. 33 yaşındaki Sarah Everard’ın bir polis tarafından kaçırıp öldürülmesinden sonra düzenlenen sokak protestolarında, “Sarah, ‘bizi koruyacağı söylenen’ sistem tarafından öldürüldü,” diyorlar. Tıpkı 8 Mart Feminist Gece Yürüyüşü’nde bizlerin de haykırdığı gibi, Sokakları Geri Al feminist hareketi de “Sokaklar da geceler de bizimdir” diye haykırıyorlar.
Amerika’nın Atlanta şehrinde bu hafta bir sağlık merkezine yapılan saldırıda altısı Asyalı kadın olan, sekiz kişi ölümcül bir şekilde vuruldu. New York Times gazetesindeki yazısında Shaila Dewan, saldırgan kasıtlı olarak Asyalı kadınların çalıştığı masaj salonlarını hedef alsa da yazara göre ırkçılık ve cinsiyetçiliğin ayrılmaz bir şekilde iç içe geçmiş olduğunu söylüyor ve saldıranın “ırksal nedenlerle değil,” cinsel bağımlılıktan kaynaklandığını söylüyor.
Bu kadarı da olmaz dedirten Afganistan’daki kız çocuklarının şarkı söylemesi yasağına kadınlar şahane bir protesto ile cevap veriyor. Ülkenin dört bir yanından kadınlar, şarkı söylerken kaydettikleri videoları #IAmMySong etiketiyle sosyal medyada paylaşıyor. Afganistanlı kız kardeşlerimizin haklarını savunmak için global bir dayanışmaya ihtiyaç var. Eşitlik için kadın marşı okuyan Afganlı kadınların şarkısına ortak olabilirsiniz.
Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü (RSF), 112 ülkede gazetecilikte cinsiyetçiliğin boyutlarını araştırdığı çalışmada sonucunda, “Cinsiyetçilik Gazeteciliğe Zarar Veriyor” başlıklı bir rapor yayınladı. Gazeteci kadınların tecavüz tehdidi, fiilen tecavüz, ayrımcılık, hakaret, istenmeyen fiziksel temas, küçümseme, saldırgan davranışlar gibi durumlarla karşılaştıklarını belirtti.
Pandeminin verdiği hasarı onarmak, şiddet ve nefrete son vermek için dünyanın kadın liderliğine ihtiyacı var.
Peki bu nasıl bir liderlik olacak?
BM Kadın Birimi Dünyanın eşi benzeri görülmemiş zorluklarıyla mücadele etmek için ihtiyacımız olan liderliği dönüştürücü feminist liderlik olarak tanımlıyor.
Bu liderliğe örnek ilham veren 16 lider kadını öne çıkardı. Farklı yaşlarda, kimliklerde ve pozisyonlarda olan bu kadınların ortak özellikleri hepsinin bulundukları pozisyonları eşitlik sağlamak üzere kullanması.
Öte tarafta, Türkiye ise kadınların siyasette eşit ve etkili yer almasını sağlayan tek parti olan HDP’nin kapatılması konuşuluyor. Oysa BM Kadın Birimi ve Parlamentolar Arası Birlik, Siyasette Kadın Haritası’nın 2021 yılı verilerine göre, Türkiye parlamentolarda kadın milletvekili oranı sıralamasında 122’inci sıradan 129’a geriledi. Dünya’da kadınların siyasete katılım oranları artarken Türkiye bu yarışta geri kalıyor.
“Türkiye’de kadınların siyasete katılımı önündeki en büyük engellerden birisi eril siyasi aklın kadın politikacılara cinsiyetçi ve aşağılayıcı saldırılarda bulunma alışkanlığı Kadın siyasetçilere hem karşıt mahallerden hem de kendi mahallerinden cinsiyetçi saldırılar sürüyor” diyen feminist yazar Berrin Sönmez, cinsiyetçi saldırılara maruz kalan İYİ Parti Başkanı Meral Akşener’in siyasi tutumu üzerine yazdığı yazıda Meral Akşener’in kadın hareketi ile dayanışma içinde olmasını sağda siyaset yapan siyasetçi kadınlara ilham vermeli diyor.
Farklı ideolojilerden kadınlar “Fosforlu Meral” diyerek saldırıya uğrayan Meral Akşener’in yanında yer alarak güzel bir kadın dayanışması örneği gösterdiler.
Türkiye’nin dönüştürücü feminist kadın liderliğine ihtiyacı var
Türkiye geleceğinin hikayesini ararken dönüştürücü feminist liderliğine çok ihtiyacı olduğuna inanıyorum. Bunun için insan kaynağımızın yeterli olduğuna inanıyorum.
Örneğin “Avrupa’nın En İyi 100 Kadın Sosyal Girişimcisi” listesinde Türkiye’den beş sosyal girişimci kadın yer aldı.
Toplumda önemli bir değişim de gözleniyor. Reklam sektöründe toplumsal cinsiyet eşitliği duyarlılığının geçen yıla göre arttığı ve eşitlikçi bir dönüşüm yaşandığı ortaya kondu.
Yazar Aslıhan Dağıstan Aysev dizi senaristlerine soruyor: “Kadını tek tipleştiren, erkek maçoluğunu dolaylı veya dolaysız olarak idolleştiren senaryoların dışına çıkma vakti gelmedi mi?” diye soruyor.
Türkiye değişiyor ve dönüştürücü bir kadın liderliğine hazır.