Depremin ilk gününden itibaren kayıp çocukların akıbetine ilişkin kaygılar her geçen gün büyüyor. Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği deprem bölgesinde kaybolan çocukların cemaat ve tarikatlara verilmesinden endişeli.

Depremin ilk gününden itibaren kayıp çocukların akıbetine ilişkin kaygılar her geçen gün büyüyor. Enkazdan kurtarıldığı bilinen fakat sonrasında nerede olduğu bilinmeyen, sayısı tam olarak bilinmeyen çok çocuk var.
Depremden kurtulan çocukların devletin bilgisi dahilinde çeşitli lokasyonlardaki cemaatlerin koruması altına alındığı, hatta bu çocukların kaçırıldığına dair iddialara her geçen gün bir yenisi ekleniyor.
Bu iddialara kayıtsız kalmayan Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği on gün önce İstanbul’un Beykoz ilçesi Çavuşbaşı Mahallesinde 60 refakatsiz çocuk için 3 tane villa ayarlanıp çocukların yerleştirildiğini ve bu villalar hakkında ellerinde video olduğunu belirterek şüphelilerle ilgili suç duyurusunda bulundu.
Cumhuriyet’ten Tuluhan Tekelioğlu’na konuşan Derneğin Başkanı Müjde Tozbey, deprem bölgesinde kaybolan çocuklara ilişkin endişelerini paylaştı:
Beykoz Çavuşlu Mahallesi’nde 60 kadar refakatsiz çocuğun kaçırıldığı iddiasıyla savcılığa suç duyurusunda bulundunuz. Bir gelişme var mı?
Adresi savcılığa verdik, suç duyurusunda bulunduk. Onların Suriyeli çocuklar olduğunu, çocukların yanında annelerinin olduğunu gördüklerini söylediler. Evin resmi bir kurum olmadığı da apaçık ortada. Elimizde video var. Kadıköy’de bir evden 1-4 yaş arası, 20 kadar çocuğun çıkarıldığı, apartmanın önünde bir süre bekledikten sonra, bu çocukların BMW marka araçlara sıra sıra bindirildiği konusunda ihbar aldık. Çengelköy’de bir muhtardan ihbar aldık. 20’ye yakın çocuğun böyle bir evde, kaldığına dair… Onunla ilgili de suç duyurusunda bulunuyoruz. Refakatçisi olmayan çocukları evlerinde barındıranlar suç işliyorlar ve bunlar tutukluluk gerektiren çok ağır suçlar. Kayıp çocukların aileleriyle irtibat kuruyoruz. Onlardan vekâlet toplayacağız. Kaybolan çocukların fotoğraflarından DNA testlerine kadar her aşamasında olacağız.
Korunmaya muhtaç çocuklar konusunda devlet gereken tedbirleri alıyor mu sizce?
Çocuk Koruma Kanunu’na göre korunmaya muhtaç çocuklar, devlet korumasına özel bakımları yapılarak alınır. Devlet başkasının koruması altına veremez. Koruyucu aile olmak isteyenler özenle seçilmeli.
Refakatsiz çocuklarla ilgili en büyük kaygınız nedir?
Van depreminde oradaydım. Hastanelere koruyucu aile olmak için birçok sarıklı cübbeli insan başvurdu ve onlar “koruyucu aile olabilir” raporları aldılar. Korkumuz, çocukların cemaatlere tarikatlara verilme olasılığı. Bize gelen ihbarların olduğu Beykoz, Çengelköy, Çavuşoğlu mahallesi, Tuzla, tarikatların yoğun olduğu bölgeler.
Diyanet İşleri hakkında, suç duyurusunda bulundunuz. Neden?
Diyanet İşler Başkanı “Evlatlık fetvasıyla” suç işlemiştir. Medeni kanunumuzca, kişinin evlat edindiği ile evlenmesi açıkça medeni kanunca yasaklanmıştır. Bunun aksini tavsiye etmek, kamu barışını bozmaktır. Diyanet İşleri Başkanlığı, Türk Medeni Kanunu’na muhalefet ederek evlat edinme diye bir kurumun var olmadığını ve kişinin evlat edindiği çocuğa kendi çocuğu gibi değil “din kardeşi” gibi yaklaşmayı salık vermektedir. Suç duyurumuzda bulunduk. Tarikatlar ne kadar tehlikeli ise Diyanet İşleri başkanlığı da o kadar tehlikelidir!
Kaynak: Cumhuriyet