ABD’nin Chicago kentinde Lori Lightfoot ilk siyah, kadın ve eşcinsel belediye başkanı olarak tarihe geçti.
Amerika Birleşik Devletleri’nin üçüncü büyük kenti Chicago ilk kez
siyah bir kadını belediye başkanı olarak seçti. Eski bir federal savcı olan Lori Lightfoot aynı zamanda kentin ilk eşcinsel belediye başkanı oldu.
Lightfoot ve kendisi de Afrika kökenli Amerikalı bir kadın olan Toni Preckwinkle, ilk turda Chicago siyasetine yıllardır damgasını vurmuş bir aileden gelen Bill Daley’i elemeyi başarmıştı.
Chicago’da pek tanınmamış bir isim olmasına ve ilk kez siyasi bir yarışa girmesine rağmen, ikinci turda oyların yüzde 75’ini aldı. Lightfoot, kentin 56. belediye başkanı olarak görev yapacak. Chicago’da Lightfoot dışında daha önce yalnızca bir kadın belediye başkanlığı yapmış.
“Kime aşık olduğunuzun önemli olmadığı bir şehir”
Seçim zaferini kutlamak için gelen kalabalığa eşi ve kızıyla birlikte seslenen Lightfoot, “Bizi izleyen küçük kız ve erkek çocukları var. Onlar bugün bir şeylerin başlangıcına, farklı bir şeylerin başlangıcına tanık oluyorlar. Bir şehir görüyorlar, ne renk olduğunuzun, ne kadar uzun olduğunuzun, kime âşık olduğunuzun önemli olmadığı bir şehir,” dedi.
Lori Lightfoot, zaferinin ardından şu tweet’i paylaştı: “Her çocuk şunu bilmeli: Hepiniz, bir gün, Chicago’nun belediye başkanı olabilirsiniz.”
56 yaşında olan Lightfoot, uzun süredir silahlı şiddet, yolsuzluk, polis teşkilatındaki reformlar ve siyah vatandaşların toplu göçüyle çalkanan Chicago’ya yeni bir sayfa açma hazırlığında.
Chicago yeniden doğuyor
Konuşmasında “yeniden doğan kent” diye nitelediği Chicago’nun parçalanmış siyasi kültürünü sona erdirmeye kararlı olduğunu söyleyen Lightfoot, “Bu kentin sonsuz yolsuzluk döngüsünü kırabiliriz ve kıracağız” dedi ve şöyle devam etti: “Ve bir daha asla, bir daha asla, siyasetçilerin koltuklarını kullanarak kâr etmelerine izin vermeyin.”
Fotoğraf: Fortune
Lighfoot, seçim kampanyasında da yolsuzlukla mücadele ve dar gelirli ailelere yardıma odaklanmış, suç oranının yüksek olduğu Chicago’da özellikle silah satışının denetimine öncelik vereceğini taahhüt etmişti.
Lightfoot, geçmişte Chicago Polis Kurulu’nda görev yapmış olmasına rağmen polis teşkilatı içinde de reform vaat ediyor. Lightfoot’un zaferi, Chicago’nun hem Demokrat Parti’nin kalesi olması açısından hem de suç, şiddet, polis adaletsizliği ve yolsuzlukla birlikte anılan bir şehrin değişimine işaret etmesinden ötürü önemli görülüyor. Chicago siyasetinin artık değişeceği, yoksulların, kadınların ve LGBTİ bireylerin seslerini duyulmaya başlanacağı yönünde bir umut hakim.
Ancak Chicago’daki herkes aynı görüşte değil. Bazı LGBTİ hakları savunucuları, Lightfoot’un polis teşkilatıyla bağı ve kira kontrolüne karşı çıkması sebebiyle, şehrin “eşcinsel ve trans karşıtı siyasi baskılama mirasını” devam ettireceği iddiasında. The Advocate yazarı Benji Hart, “Chicago’nun ilk siyah lezbiyen belediye başkanı tüm kuirler için zafer değil” başlıklı yazısında, Lightfoot’un geçmişte, kentsel mutenalaştırmayı, yoksul bölgelerden yatırımın çekilmesini ve polis gücünün dokunulmazlığını savunduğunu ifade ediyor. Ona göre Lightfoot, güç pozisyonlarında daha fazla kadın ve azınlığa sahip olmanın, eşitsiz bir statükoya yaslanmaları durumunda hiçbir şey ifade etmediğini gösteren bir figür olacak.
