Optik illüzyonla (trompe l’oeil) çıplaklık algısı yaratan kıyafetler moda sahnesine geri döndü. Bu geri dönüş, modada yeni bir feminist dışavurumu mu, yoksa ”Dünya umrumda değil” diyen bir punk duruşu mu temsil ediyor?

Gamze Düşmez
1960 ve 1970’li yıllarda popüler olan “foto gerçekçi” yani optik illüzyonla (trompe l’oeil) çıplaklık algısı yaratan kıyafetler moda sahnesine geri döndü.
Geçtiğimiz günlerden birkaç moda karesini hatırlayalım: Kylie Jenner, bu hafta Instagram hesabında nefes kesen bir ‘selfie’ paylaştı. Reality Show yıldızı paylaştığı fotoğraf karesinde Jean Paul Gaultier X Lotta Volkova imzalı gerçek gibi görünen meme ucu baskılı bir bikini üstü giydi. Jenner geçen ay da, Billboard Müzik Ödülleri’nde, gerçek bir çıplak vücut fotoğrafının basılı olduğu Balmain imzalı vücudu tamamen saran uzun bir elbise giymişti. Miley Cyrus, Sinead Gorey’in “çıplakmış” izlenimi yaratan üstüyle hayranlarının karşısına çıkarken Iggy Azalea doğum gününü Barselonalı tasarımcı Sergio Castano Pena imzalı kırmızı ‘çıplak’ elbisesiyle kutladı.
Örnekler bunlarla da sınırlı değil. Miley Cyrus da bu akıma katılan isimler arasında. Cyrus Kolombiya’nın başkenti Bogota’da sahne arkasında kendisini bekleyen hayranlarıyla buluşmak için Londralı tasarımcı Sinead Gorey’in “çıplak” üstünü ve altını giymeyi tercih etti. Bella Hadid ve Maisie Williams ise, Y/Project tarafından tasarlanan “üstsüz” izlenimi yaratan bluzlarıyla kameralara poz verdi.
Ünlü moda sitesi Go Fug Yourself’den Jessica Morgan, “Bu kadınların düşündüğümden daha iyi
bir mizah anlayışı var” dedi ve “Çok komik ve eğlenceli görünüyorlar. Instagram’ın kadın meme
uçları konusunda çok tutucu olduğunu düşünürsek Kylie’nin biraz forlama davranmak zorunda kaldığını
düşünüyorum” yorumunu yaptı.
Optik illüzyon, modada ilk kez karşımıza çıkmıyor. Vivienne Westwood ‘memeleri açıkta bırakan’ tişörtü 1970’lerde tasarlamıştı. Gaultier’nin desen olarak çıplak beden fotoğraflarını kullanarak statükoya meydan okumasının üstünden 26 yıl geçti.
Modanın 1990’lara geri dönüşü göz önüne alındığında, Gaultier’in tasarımlarının
yeniden canlanması şaşırtıcı değil.
Yine de görsel illüzyona neden olan çıplaklık modası daha önce hiç bu kadar popüler olmamıştı.
Jonathan Anderson imzalı insan gövdesi baskılı üstlerle bu sezon erkekler için bile bir seçenek
var ve Martens de vücudun ön tarafının tamamını teşhir eden kıyafetler sunuyor, ancak bu
henüz kırmızı halı anını yaşamadı.
Elbette bu akımın yaygınlaşmasının ardındaki toplumsal gerekçeler ortaya konabilir. Westwood’un “memeleri” feminist bir dışavurumdu ya da örneğin Vogue, Balmain’in çıplak elbisesini “sosyal medya çılgınlığının neden olduğu fiziksel saplantıların nihai metaforu” olarak nitelendirdi. Ama burada başka bir şeyler oluyor.
Miley Cyrus’un giydiği spor alt üst takımın 25 yaşındaki tasarımcısı Londralı Sinead Gorey, ‘tasarımları yaparken aklında feminizmin olmadığını’ söylüyor: “Bir duruş sergilemek istedim, ama bu daha çok punk duruşu. ‘İstersem, bedenimi çıplak gibi gösteren bir elbise giyebilirim ve kimin ne diyeceği umrumda değil’ demek istedim.”
House of Fraser’ın yanı sıra Flannels ve Ssense gibi mağazalar aracılığıyla 300’den fazla “çıplak”
algısı yaratan kıyafet satan Gorey, kendisi de dahil olmak üzere insanların bunları çoğunlukla
partilerde giydiğine dikkat çekiyor.
“Annem babam ne yaptığımı anlamıyor” diyen Gorey devam ediyor: “Bu tasarımlar gençlere göre. İki yıldır evlere kapanmış halde yaşıyoruz. Parti yapamadık, festivallere katılamadık. Flört bile edemedik. Şimdi biraz hayatımızı yaşamak istiyoruz, ne kadar dikkat çekersek, ne kadar çılgın görünürsek o kadar iyi.”
Gorey bu kıyafetlere yönelik tolumsal tepkiyi ise şöyle anlatıyor: “Metroda ‘Bu kız ne giymiş öyle? Aklı başında değil’ tarzı birkaç kuşkulu bakış alıyorsunuz. Ama partilerde, yanıma gelip, ‘Aman
Tanrım. Bluzunu çok beğendim’ diyen çok fazla kadın var. Görünüşe göre bu konuda erkekler daha
ihtiyatlı. Nereye bakacaklarını şaşırıyorlar, fazla buluyorlar.”
Kaynak: Guardian