COP26 Türkiye Koalisyonu, 6 Kasım Küresel Eylem Günü için “Bulunduğunuz şehirde, köyde, iklim adaleti için mücadele eden yerel kampanyalara ve tabandan örgütlenen gruplara katılın” çağrısı yaptı.
Glasgow’daki COP26 zirvesi öncesinde tutum belgesi yayınlayan COP26 Türkiye Koalisyonu, iklimin değil sistemin değişmesi gerektiğini belirtti ve herkesi ortak mücadeleye davet etti.
Türkiye genelindeki birçok ekoloji ve iklim hareketinin bir araya gelmesiyle oluşan COP26 Türkiye Koalisyonu, 6 Kasım Küresel Eylem Günü için çağrı yapıyor.
İklim aktivistleri 6 Kasım’da, tüm dünyada 31 Ekim-12 Kasım arasında Glasgow’da gerçekleşecek Birleşmiş Milletler (BM) İklim Değişikliği 26’ncı Taraflar Konferansı (CO26) sırasında iklim hareketlerinin taleplerini yükseltmek için sokaklara çıkacak.
Türkiye’de de benzer eylemlerin gerekliliğini ifade eden koalisyon, “6 Kasım 2021 Cumartesi günü bulunduğunuz şehirde, köyde, iklim adaleti için mücadele eden yerel kampanyalara ve tabandan örgütlenen gruplara katılın” çağrısında bulundu.
“İklim adaleti için mücadele zamanı”
“Bu kriz noktasına siyasi ve ekonomik sistemimizin eşitsizlik ve adaletsizlik üzerine kurulu olmasından dolayı geldik. Yüzyıllardır, zengin hükümetler ve şirketler, kar elde etmek uğruna insanları ve gezegeni geriye kalacak ağır tahribatı düşünmeden sömürdü. Çözümümüz kısaca: iklim adaleti, sistem değişikliği, tabandan gelen güç! İklim krizi gibi, ekonomik ve politik sistemimiz de insan yapımı. Bu, aynı zamanda yeniden yapılabileceği anlamına gelmekte.
“Sorunun çözümünü bütünsel ele almamız gerekiyor. İster işyerinde daha iyi ücret almak için ister temiz su için, ister polis şiddetine veya yeni bir madenin açılmasına karşı savaşıyor olalım; gerek bedenimizin kontrolünü ele almak gerek içinde yaşadığımız ormanların yıkımını durdurmak için mücadele ediyor olalım, sistem içi mücadelelerimizin aynı adaletsiz sisteme yol açtığını görmemiz gerekiyor. Sonuçta, hepimiz bizi etkileyen kararlara katılabilmeliyiz.
“Dünyanın neresinde olursanız olun, şu an iklim adaleti için mücadele etme zamanı. Fabrikalarda, iş yerlerinde, okullarda, hastanelerde yani toplumun tüm alanlarında enternasyonal bir anlayışta kenetlenmeye ihtiyacımız var.”
COP26 Tutum belgesi
“Ekolojik krizin en önemli göstergesi olan iklim krizine karşı hükümetlerin sorumsuzca davranışlarının ve suçlarının üstünün örtülmeye çalışılmasını teşhir ediyoruz” denilen tutum belgesinde, iklim krizinin nedeninin, insanın emek gücü de dahil doğanın her parçasını metalaştıran kapitalizm olduğu ifade edildi.
Ne Yapmalı?
Tutum belgesinde ‘Ne yapmalıyız’ başlığı altında şu önerilere yer verildi:
- Ekokırım suçlarının tanımlanmasını ve bir “Ekoloji Hakları Sözleşmesi” hazırlamaya başlamasını öneriyoruz.
- Her yerel mücadelenin uluslararası dayanışma ağlarınca desteklenmesini sağlamalıyız.
- Tüm dünyada eşzamanlı eylem ve etkinlikler için dünya eylem takvimi oluşturmalıyız.
- Yaban hayatı koruma ve geliştirme alanları ile en önemli karbon yutak alanları olan ormanların tümünün devletlerin ve şirketlerin enerji, maden projelerinden korunması için birlikte mücadele etmeliyiz.
- İklim krizinden en çok etkilenen kadınların, yaşlıların, çocukların, gençlerin, engellilerin, yerli hakların ve yoksulların desteklendiği, tüm dezavantajlı grupların temel hak ve ihtiyaçlarını da dile getiren bir mücadele hattı geliştirilmeliyiz.
- İklim krizi ya da savaş kaynaklı yaşanan/yaşanabilecek olan göçler için göçmen/mülteci/sığınmacılara yönelik yaşam hakkı da dahil olmak üzere tüm hak gasplarına karşı sınır güvenlik politikalarına karşı politikalar üretmeli, göçmen düşmanlığına karşı çalışmalar yürütmeliyiz.
- Suyun ticarileştirildiği tüm projelere karşı çıkmalıyız. Yeraltı ve yerüstü sularının kirletilmesine engel olmalıyız.
Türkiye Eylem Planı
Belgede ekolojik krizin Türkiye’deki yansımaları olan seller ve yangınlara değinilirken, COP26 Türkiye Koalisyonu’nun eylem planı şöyle ifade edildi:
- Türkiye’deki bütün ana sektörlerin, altyapıların ve mega envanteri ile işe başlamak; ülkede gerçekleşen tüm eko-kırımın envanterlerini oluşturmak
- Yerel yönetimlerin kent politikalarını ekolojik yaklaşımla hayata geçirmeleri için baskı araçları geliştirmek, sonuç almak için takip etmek
- Yerel yönetimlerin seçimle belirlenen yöneticilerinin yerine gelen atanmış kayyumlar döneminde yapılan eko-kırımların kayıt altına alınmasını sağlamak
- Kömürlü termik santrallerin kapatılmasına ve yenilerini engellemeye yönelik çalışmaları hızlandırmak
- Kanal İstanbul gibi mega yıkıcı projeleri durdurmaya yönelik çalışmalarına hız vermek
- Doğa talanını hızlandıran savaş stratejilerine karşı barış taleplerinin sesini yükseltmek amacıyla emek, ekoloji, kadın ve diğer toplumsal hareketlerle birlikte yaşamı savunmak için ortak eylemlilikler örgütlemek
- 2022 devlet bütçesi için yapılan görüşmelerde ekolojik tahribatı doğuracak ve iklim krizini daha da artıracak savaş, maden vb. yatırımları engellemek için mücadele etmek
- Akkuyu Nükleer Santrali’nin, nükleer çöplük yatırımlarının ve Sinop’ta açılması planlanan yeni santralin durdurulması için etkin çalışmalar yapmak
- Ortadoğu özelinde iklim krizi mücadelesini büyütmek ve ortaklaştırmak için mücadele etmek.