Dijital Topuklar, bu sene #gücünügör temasıyla çevrimiçi gerçekleşti. Dünyanın farklı yerlerinden zirveye katılan konuşmacılar, eşitliğe, feminizme, içeriğe, üretime, çocuğa ve geleceğe dair konularda düşünce ve deneyimlerini paylaştı.
Bilet gelirlerinin yüzde 10’unu Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu ve Alikev’e bağışlayan Dijital Topuklar’ın bu yılki zirvesinde, “güç” ile ilişki farklı temalarda birçok panel gerçekleşti. Panelistlerin konuşmalarından öne çıkan kesitleri derledik.
İçeriğin gücü
#içeriğingücü panelinde, YouTuber Cansu Dengey, Podcaster Deniz Dülgeroğlu ve Only Her Story projesi kurucusu Duygu Atlas, “İçerik üreticilerinin kullandıkları yollar neler? Kitlelerini nasıl oluşturup süreklilik sağlıyorlar?” sorularına cevap aradı.
Dayanışmanın gücü
#dayanışmanıngücü panelinde, Beşiktaş Belediyesi Başkan Yardımcısı Zeynep Karaman, yerel yönetimlerin kadın dayanışmasındaki rolünü anlattı: “Nüfusu 100 binin üzerinde olan belediyelerin kadın sığınağı açması zorunludur. Ancak bugün sadece 32 belediyede mevcut. Şu anda şiddet oranına baktığımızda yaklaşık 8 bin yatağa ihtiyaç var.
Çeşitliliğin gücü
#çeşitliliğingücü panelinde Bilgi Üniversitesi Sosyal ve Beşeri Bilimler Dekanı Pınar Uyan Semerci ve LİSTAG kurucularından Günseli Dum, homofobi, ırkçılık, cinsiyetçilik gibi ayrımcı bakış açıları nereden kaynaklandığını, nelere mal olduğunu anlattı:
LİSTAG kurucularından Günseli Dum: “Amacımız ailelere temel bilgiler vermek. Ailelerin şok, inkar, suçluluk hislerini yaşarken yanlarında olmayı, çocuklarını kabul sürecine destek vermeyi amaçlıyoruz. Çocuğunuzu olduğu gibi kabul edin, koşulsuz sevin, elalemi değil, çocuğunuzu seçin!”
Bilgi Üni Sosyal ve Beşeri Bilimler Dekanı Pınar Uyan Semerci: “Farklı ötekilerimiz olması açısından zengin bir toplumuz ve önyargılar göçmen karşıtlığı konusunda yaşamların kaybedildiği, şiddetin arttığı noktaya gidiyor”
Zorluğun gücü
#zorluğungücü pandelinde, Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Esin Şenol ve Psikiyatrist/Psikoterapist Agah Aydın, pandemi sürecinde ve sonrasında bireysel ve toplumsal deneyimler üzerine konuştu.
Agah Aydın: “Mevcut durumla başa çıkmaya çalışmak yerine anlamaya çalışın. Gerçek; yolunda gitmeyendir. Her şey yolunda gitse yaşam çok sıkıcı olur. İnsan doğaya çarpa çarpa kendisini anlayabilen bir varlıktır.”
Esin Şenol: “Mutlak sonuç istemekten ve onun ne zaman olacağını öngörmekten vazgeçmek zorundayız. Maske takarak, ellerimizi yıkayarak hayatımızı devam ettirebiliyorsak bunu da virüsün bize merhameti olarak görebiliriz.”
Siyasetin gücü
#siyasetingücü panelinde karşılaştırmalı Siyaset Bilimci Aysuda Kölemen, değişen dünyada yeni siyaset söyleminin nasıl oluşmasını beklediğini anlattı: “İyi lider, kendisine muhalefet edenleri masaya çağıran, farklı bakış açılarına sahip insanlara soran kişidir. Toplumsal cinsiyet açısından bakıldığında siyasette kadına öğretilen, yüklenen rol uzlaşmacılıktır.”
Çocuğun gücü
#çocuğungücü panelinde, Efsun Sertoğlu, Seda Akço, Ceyhan Peştimalcioğlu, çocuk hakları savunusunda yeni iletişim olanakları, pandeminin eğitimdeki fırsat eşitsizliği üzerindeki etkileri, kitlesel eğitimi dönüştürebilme olanaklarını tartıştı.
Seda Akço: “Çocukların hakları aslında her evde ihlal ediliyor, kendi evimizden başlarsak daha çok yol kat ederiz. Çocuklarımıza iyi diye sunduğumuz çoğu şey aslında çocuk hakkı ihlalidir.”
Efsun Sertoğlu: “’Sus küçüğün söz büyüğün, eti senin kemiği benim, çocuk oyuncağı’ gibi ifadeler çocuğu değersizleştiren söylemlerdir. ”
Acının gücü
#acınıngücü panelinde, Emel Korkmaz, Klinik Psikolog Gökhan Çınar eşliğinde, “Tarif edilemez acılardan başka hayatlara yeni umutlar doğabilir mi? Acıyı birleştiren güç olarak kullanabilmek mümkün mü?” sorularını yanıt aradı:
Çok büyük bir acı yaşamış olan Ali İsmail Korkmaz Vakfı kurucusu Emel Anne, duygularını, acısını nasıl hayata dönüştürdüğünü ve kurduğu vakfın projelerini Ali İsmail Korkmaz’ın odasından anlattı: “Ali İsmail yaşasaydı İngilizce Öğretmeni olacaktı. Çocukları çok severdi. Bugün Alikev bünyesindeki her çalışma Ali İsmail’i yaşatıyor. Acımıza ortak olan binlerce insan var, bunlar ayakta durmama sebep oldu.”
Klinik Psikolog Gökhan Çınar: “Acı, acıyı çekenin çaresizliğine eşlik edilerek, desteksiz bırakılmayarak hayata dönüştürülebilir. Acı yas tutulmasına izin verilerek insan hayatında anlamalı hale gelir.”
Sanatın gücü
Dünyaca ünlü oyuncu, yönetmen ve çevirmen Serra Yılmaz, pandemi ile gelinen süreçte Türkiye’de ve dünyada sanatın gücü hakkında bir konuşma yaptı:
“Pandemi süreci ile birlikte sanat ve kültür konusunda çok büyük bir kayıtsızlıkla karşı karşıyayız. Oysa ki sanatın gücü en çok da eve kapandığımız dönemde görüldü.”
Filme çekilen tiyatro tiyatro değildir. Tiyatronun özelliği tekrarlanamaz olmasıdır. Her akşam aynı oyunu farklı duygularla izletmesidir. Bu nedenle gösteri sanatı çalışanlarını terk etmeyelim.”
“Sanat ve kültürün gücünü, önemini görün, sahip çıkın. İnsanlar kişileri unutur ama şarkıları, oyunları unutmaz. Kültür ve sanatın yaşaması için yöneticilere baskı yapmak zorundayız.”
Bilimin gücü
Selda Tuncer: “Kadınlar birbirlerinin omuzlarından tutarak başarabilirler. Şiddet, taciz gibi sebeplerle akademiyi bırakan kadınlar var. Buna izin vermeyin.Yılmayıp başka kadınlardan yardım istemek gerek.”
Burçin Mutlu Pakdil: “Hayal et yaparsın denir ancak kadınlar hayal etmedikleri için yapamıyor değiller. Sistemin bizi desteklememesi ana sebep. Birbirimizi desteklemeye, kadın grupları kurmaya ihtiyacımız var.”
#feminizmingücü panelinde, Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Eğitmeni Ebru Nihan Celkan, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Temsilcisi Gülsüm Kav ve akademisyen Melis Uluğ, dijitalde yükselen seslerin kadınların hayatlarını nasıl dönüştürdüğünü anlattı.
Melis Uluğ: “İnsanların online olarak kolektif eylemlere katılmaları önemli. Çünkü bu eylemlerinin gücünü görmelerinin sokak eylemlerine katılımı da arttırdığı yapılan araştırmayla kanıtlanmış oldu.”