Close Menu
  • Eşitlik
  • Barış ve Güvenlik
  • Siyaset
  • Adalet
  • Emek
  • Kültür-Sanat
  • Ekoloji
  • Bülten Üyeliği
  • Podcast
  • english
Facebook X (Twitter) Instagram YouTube TikTok Telegram
Hakkımızda
SES Eşitlik, Adalet, Kadın Platformu
Facebook X (Twitter) Instagram YouTube TikTok Telegram
  • Eşitlik

    8 Mart Dünya Kadınlar Günü Kutlu Olsun

    8 Mart 2025

    Yasaklamalara Rağmen Kadınlar Bizi Feminist Gece Yürüyüşü’ne Çağırıyor

    8 Mart 2025

    Çin’de Feminist Komedi: “Her Story” ve Kadınların Mücadelesi

    5 Ocak 2025

    Toplumsal Cinsiyet Eşitliğine Duyarsız Bütçe

    9 Aralık 2024

    Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Hareketinde Erkeklerin Rolü

    25 Kasım 2024
  • Barış ve Güvenlik

    Barış Savunucusu Jimmy Carter Hayatını Kaybetti

    30 Aralık 2024

    Nimet Nimettir!

    24 Aralık 2024

    Rahibeler, Mızıkçı Kabadayılar, Kayyımlar

    23 Aralık 2024

    Barış ve Huzur İçinde Yaşamak İstiyoruz!

    23 Aralık 2024

    Kadınlar Tepkili: Hayatlarımıza, Haklarımıza, Hayallerimize Kayyım Atayamayacaksınız!

    10 Kasım 2024
  • Siyaset

    Yerel Demokrasi İçin İş Birliği Çağrısı

    12 Ocak 2025

    Bakanlık: Kreşleri Kapatın CHP: Hodri Meydan; Gelin Kapatın

    26 Kasım 2024

    CHP Kadın Çalıştayı: Çare Eşitlikte

    25 Kasım 2024

    Trump ve Adamları

    18 Kasım 2024

    Kadınlar Tepkili: Hayatlarımıza, Haklarımıza, Hayallerimize Kayyım Atayamayacaksınız!

    10 Kasım 2024
  • Adalet

    Pınar Selek:Feminizm Olmadan Faşizmi Aşamayız

    3 Şubat 2025

    AİHM’den Fransa’ya Kınama: Seks Evlilik Yükümlülüğü Değildir

    27 Ocak 2025

    Gisèle Pelicot: Kimin Utanması Gerektiğini Dünyaya Gösteren Kadın

    24 Aralık 2024

    Narin Cinayeti Araştırma Önergesi İktidar Partileri Tarafından Reddedildi

    4 Ekim 2024

    2024 Hrant Dink Ödülleri Kadın Hakları Mücadelesine

    23 Eylül 2024
  • Emek

    Türkiye: Çalışan Kadınlar İçin En Kötü Ülke

    24 Nisan 2025

    DİSK:Greve Çıkalım. Hayatı durduralım.

    9 Mart 2025

    Yasaklamalara Rağmen Kadınlar Bizi Feminist Gece Yürüyüşü’ne Çağırıyor

    8 Mart 2025

    Polonez İşçileri Kazandı:Birleşen İşçiler Asla Yenilmez

    7 Ocak 2025

    Bedeni Hür Kadın Öğretmenler

    20 Ekim 2024
  • Kültür-Sanat

    Dünyaca Ünlü Kemancı Ayla Erduran’ın Ardından

    12 Ocak 2025

    Çin’de Feminist Komedi: “Her Story” ve Kadınların Mücadelesi

    5 Ocak 2025

    Viyana Filarmoni İlk Kez Bir Kadının Bestesine Yer Verdi

    5 Ocak 2025

    Demet Değil Mehmet Olsaydım İşim Daha Kolay Olacaktı

    9 Aralık 2024

    Oya Baydar: Hak Mücadelesiyle Geçen Bir Hayat

    2 Aralık 2024
  • Ekoloji
  • Podcast
  • English
Hakkımızda
SES Eşitlik, Adalet, Kadın Platformu

Doğu ve Güneydoğu Anadolu’nun Kadın Muhtarları

8 Kasım 2022 Siyaset
Facebook Twitter WhatsApp Email

Küresel Eşitlik ve Kapsayıcılık Ağı Başkanı Ayşe Kaşıkırık, kadın muhtar oranının yüzde 3’ün altında kalan Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgelerindeki kadın muhtarların çalışmalarının kadın ve kız çocuklarının güçlenmesine olan etkisini analiz ediyor.

Fotoğraf: Abdullah Söylemez / AA

Ayşe Kaşıkırık

Yüzyıllardır var olan toplumsal cinsiyet eşitsizlikleri nedeniyle kadınlar hayatın hemen her alanında derin eşitsizliklerle karşı karşıya kalmaktadır. Kadınlar eğitimden istihdama, bürokrasiden siyasete kadar farklı alanlardaki çok boyutlu ayrımcılıklar ile mücadele etmektedir. Özellikle, kadınların seçimle ve atama ile gelinen karar alma mekanizmalarındaki eksik temsili kronik bir sorun ve temel bir insan hakları ihlali olarak karşımıza çıkmaktadır. Siyaset alanı toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin en yoğun ve dramatik yaşandığı alandır. Dünya genelinde kadınların genel veya yerel siyasette eşit temsili çok az ülkede sağlanabilmiştir. Halbuki, kadınların karar alma mekanizmalarında eşit temsili temel bir insan hakkıdır. Demokrasinin özüdür, sürdürülebilir kalkınmanın vazgeçilmez öğesidir. 

Feminist araştırmalar kadınlar üzerindeki erkek egemenliğinin ve kadınlara yönelik eşitsizliklerin temelinde, cinsiyetçi iş bölümünün başka bir ifadeyle kadınların esas olarak yeniden üretici faaliyetlerden sorumlu tutulmasının yer aldığını ortaya çıkarmıştır. Bu olgu kadın hareketlerinin mücadelesi ile uluslararası belgelere taşınmıştır. 1995 yılında Pekin’de toplanan Birleşmiş Milletler 4. Dünya Kadın Konferansında kabul edilen, toplumsal cinsiyet eşitliğine yönelik en kapsamlı belge sayılan Pekin Deklarasyonu ve Eylem Platformu eşitsizliklerin temelinde yatan bu hususa (cinsiyet temelli iş bölümü) dikkat çekmektedir (Toksöz, 2020, s. 131-132). Cinsiyetçiliğin ve erkek ege-menliğinin gündelik yaşamda nasıl şekillendiğini anlamak; kadınların nasıl mağdur edildiğine, sömürüldüğüne ve en çarpıcı olanı ise nasıl zulme uğradığına ilişkin bir farkındalık yaratmıştır. Kadınların ataerkiyi yıkabilmesi için değişime kendinden başlaması, diğer bir deyişle bilincini yükseltmesi gerekmektedir (Hooks, 2016, s.19). Bu bağlamda, kadınların yerel siyasette eşit temsil edilebilmesine dair farkındalığın artması ataerkil zihniyetin de değişmesine de katkı sağlayacaktır. 

“Kadınların temsili” basitçe, seçilmiş kadınların sayısındaki artış ile eş değildir. Gerçek temsilin yolu kadınların ihtiyaçlarını formüle edip politikleştirebilecekleri mekanizmaların varlığından geçmektedir. Biçimsel temsilin ötesinde kadınların cinsleri adına değişim yaratabilecekleri ve konuşma güveni kazanabilecekleri bir “sayısal eşik” değeri vardır. Uluslararası kadın hareketi tarafından geliştirilen, Birleşmiş Milletler’in hedefleri arasında yer alan ve resmi olarak kabul edilen %30’luk “asgari temsil eşiği”ne ulaşmadan kadınların cinsleri adına sorunları ve gereksinimleri temsil etmeleri mümkün görülmemektedir (Alkan, 2004, s.81). 

Temelleri 1800’lere dayanan ve Türkiye’ye özgü bir yerel yönetim birimi olan muhtarlık kurumu, nüfusun yarısını oluşturan kadınların yerelde eşit temsilinin kapısıdır (Kaşıkırık ve Dokuzcan, 2022: s. 4-6). Bir diğer ifadeyle muhtarlık kurumu, kadınlar için eşitliğe, adalete ve özgürlüğe açılan bir kapı olma potansiyeli taşımaktadır. Her bir kadın muhtar mahallesinde veya köyünde kız çocuklarına bir rol modeldir (Küresel Eşitlik ve Kapsayıcılık Ağı, 2021). Muhtarlar bağımsız olarak -doğrudan kendi isimleri ile- aday olmaktadır. Bu durum, kadınlar için “yapabilirlik” duygusu yaratmakta; siyasetteki özgüvenlerini ve cesaretlerini yükseltmektedir. Kadınlar muhtarlığı deneyimledikten sonra belediye meclis üyeliğine, belediye başkanlığına veya başka mekanizmalara adaylığı da düşünebilmektedir. 

Vatandaşa en yakın ve erişilebilir yapılar olarak muhtarlık kurumu, toplumsal cinsiyet eşitliğinin teoriden pratiğe geçmesinde öncü kuruluşlardandır. Ancak, kadınların karar alma mekanizmalarındaki eksik temsil sorunu muhtarlık kurumunda da geçerlidir (Kaşıkırık ve Dokuzcan, 2021, s. 24). Bu çalışmada, Türkiye’de toplumsal cinsiyet eşitsizliklerinin en yoğun yaşandığı Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgeleri örneklem olarak seçilmiştir. Kadın muhtar sayısı Türkiye ortalamasının altında olan Güneydoğu Anadolu ve Doğu Anadolu illerindeki kadın muhtarların, yaptıkları çalışmalar toplumsal cinsiyet eşitliği odağında analiz edilmektedir. Bu çalışma ile kadın muhtarların; yerelde tüm kadınların ve kız çocuklarının güçlenmesine, eşitliğin mahalle veya köy ölçeğinde sağlanmasına katkı sunup sunmadıklarının tespit edilmesi amaçlanmaktadır. 

Cinsiyet ve yerel siyaset ilişkisi: Kadınsız siyaset

Feminist bilinç, kadınların haksızlığa uğramış olduklarının farkına varmalarının ve bu haksızlığın doğal değil de toplumsal/kültürel olarak inşa edildiğini kavramalarını içerir. Ama bununla sınırlı kalmaz; bu haksızlığın düzeltilmesi için bağımsız bir biçimde mücadele yürütülerek örgütlenmesine ve bununla birlikte alternatif bir gelecek vizyonu oluşturulmasına kadar uzanır (Berktay, 2010, s.88-89). Şirin Tekeli’ye göre, “kadın sorunu çok yönlü bir sorundur”. Kadın olarak dünyaya gelmek, insanın yaşantısını her açıdan olumsuz etkileyebilmektedir. Ekonomide, üretim sürecinin tüm aşamalarında kadın emeği daha fazla sömürülmektedir. Toplum yaşantısında asıl yerinin “ailesi, evi” olduğu kanaati yüzünden, eğitim olanaklarına eşit düzeyde erişememektedir. Meslek seçim alanı ve çalışma olanakları daralmaktadır. Her türlü zorluğa rağmen çalışma hayatına katıldığında ücret, terfi ve diğer haklar bakımından eşit koşullardan yararlanamamaktadır (2017, s.3). 

Kadın ve erkek olmanın biyolojik bir temeli vardır. Ancak cinsiyet, sadece bu temelden ibaret değildir. Bu temelin üzerine inşa edilen, farklı toplumlara ve farklı zamanlara göre değişen bir örüntü vardır: Toplumsal cinsiyet (Bora, 2010, s.37). Ataerkil yapı, cinsler arasındaki biyolojik farklılık üzerinden hareket ederek erkeğin hep önde olmasına hizmet etmiştir. Bu bağlamda, aile toplumsal cinsiyetin ilk ve önemli taşıyıcısıdır. Ailede ve işyerinde üstlendiği rol kadını ikincil konumda tutmaktadır. Bu rol kadının bilincini ve benliğini belirlemektedir. Kadın emeği değersiz olarak görülmekte ve kadınlara layık görülen işler nitelik gerektirmeyen, düşük ücretli ve hizmete yönelik işler olmaktadır (Çakır, 2021, s. 448-464). Kadınların görünmeyen emeği, toplumsal cinsiyet ilişkileri ve cinsiyete dayalı iş bölümü çerçevesinde harcanmaktadır. Kadın emeği görünmezdir, çünkü birincil olarak doğallaştırılmış bir emektir. İkinci nedeni ise kadının emeğinin miktarını gizleyen ev içi çalışma düzenidir. Ev işleri iç içe gemiştir ve ev içinde mesai saati yoktur. Üçüncü ve en önemli nedeni, kadınların emeği karşılıksız olduğu için bu emek görünmezdir. Kadınlar ücretli olarak bir işte çalışsa da çalışmasa da ev içinde harcadıkları bu emek karşılıksızdır. Üstelik, ücret karşılığı çalışan kadınlar için “çifte mesai” geçerlidir (Acar-Savran, 2008, s.10-11). Tüm bu şartlar kadınları zaman yoksulluğuna sürüklemektedir. Ücretsiz bakım emeğini yüklenen kadınlar için iş dünyasına ve siyasete girmenin koşulları zorlaşmaktadır. 

Aile kurumunun genel yapısı içerisindeki erkek egemenliği siyasal alana da yansımaktadır. Kadının siyasette hem niceliksel hem niteliksel olarak sınırlı temsilinin en temel nedenlerinden biri aile kurumunun yapısı ile doğrudan bağlantılı olarak kadının kamusal alanda yer almamasıdır (Yaraman, 2015, s. 23). Kadınlar toplumsal olarak kendisine yüklenmiş olan ücretsiz bakım emeğini omuzlarken, erkekler siyasal alanda var olmuştur. Şüphesiz, yapısal eşitsizliklerin en büyüğü olan ataerkil düzeni ortadan kaldırdığımızda, diğer yapısal eşitsizlikler de sarsılmaya başlayacaktır. Toplumsal cinsiyet açısından eşit bir dünya şüphesiz her açıdan daha eşit bir dünya olacaktır (Mayer, 2019, s. 52). 

Dünya Ekonomik Forumu (WEF) tarafından 2006 yılından itibaren her yıl yayımlanan Küresel Cinsiyet Eşitsizliği Raporu 4 kategoriye göre ülkeleri sıralamaktadır: “Ekonomik Katılım ve Fırsat, Eğitimsel Kazanımlar, Sağlık ve Hayatta Kalma, Siyasi Güçlenme”. 2021 Küresel Cinsiyet Eşitsizliği Raporu’na göre, COVID-19 salgını ile küresel cinsiyet farkının kapatılması 99,5’ten 135,6 yıla yükselmiştir. Dünya genelinde cinsiyet eşitsizliğinin en yüksek olduğu alanlar politika ve ekonomidir. Türkiye için de benzer durum geçerlidir. Türkiye, bu iki alanda (politika ve ekonomi) dünya ortalamasının altında kalmaktadır (WEF, 2021). 

Türkiye küresel cinsiyet eşitliğinde başarılı bir performans göstermemektedir. Siyasi güçlenme puanı hesaplanırken, parlamentodaki kadın temsili, bakanlık pozisyonlarındaki kadınlar ve kadın devlet başkanı olan yıllar (son 50 içinde) dikkate alınmaktadır. Türkiye’nin kadınların siyasi güçlenmedeki durumu pek iç açıcı değildir. En iyi durumda dünya genelinde 89. sırada yer alabilmiştir. 2021 yılında ise 114. sıralaya gerilemiştir. 

Yerel yönetimler, kamu hizmetlerini icra etmek üzere kurulan, tüzel kişiliğe sahip olan ve yürütme organları seçimle belirlenen yönetim mekanizmalarıdır. Bu durum, yerel yönetimlere -merkezi yönetimin çeşitli müdahalelerine karşı- güvenli bir alan sağlamaktadır. Mahalle muhtarlığı sosyal bir gerçeklik olarak, merkezi yönetim ile yerel yönetimin kesiştiği noktada faaliyetler yürütmektedir (Arıkboğa, 1999, s. 103). Ancak, tahmin edilenin aksine yerel siyasette toplumsal cinsiyet kalıplarının daha keskin hissedilmesi nedeniyle kadınların temsili parlamentodan daha düşüktür. Oysaki, farklı toplumsal grupların karar alma mekanizmalarında temsil edilmesi, demokrasinin vazgeçilmez koşuludur. 

2019 yerel seçim sonuçlarına göre, kadın belediye başkanı oranı %2,95’tir ve sadece 2 büyükşehir belediye başkanı (Aydın ve Gaziantep) kadındır. İl belediye başkanları arasında kadın bulunmamaktadır. Belediye meclis üyeleri arasında kadınların oranı %11’dir. Yerel yönetimlerde kadın temsiline ilişkin dünya ortalaması %26 iken Türkiye bu oranın çok altında kalmaktadır. Halbuki, kadınların yerel yönetimlerdeki temsilinin yükselmesi ile yerel eşitlik için önemli kazanımlar elde edildiği tespit edilmiştir (Memiş Parmaksız ve Kalaylıoğlu, 2020, s. 7). 

Vatandaşların gündelik hayatlarına en yakın kurumlar olan yerel yönetimler, erkekler tarafından yönetilmektedir. 1930’dan günümüze kadar yapılan yerel seçimlerde 25 binden fazla erkek belediye başkanı seçilirken sadece 167 kadın belediye başkanı seçilmiştir (Kaşıkırık ve Karaoğlu, 2021, s.25). Bu durum aslında, tarih boyunca “erkek başkan” seçtiğimizi göstermektedir. Oysaki, yerel yönetimler siyasete girişin ilk basamağıdır. Kadınların yerel siyasette görünür olması, seslerinin ve sözlerinin daha güçlü çıkması, yerel yönetim mekanizmalarına eşit katılımı ile mümkün olabilir. Dolayısıyla, yerelin kılcalı ve demokrasinin beşiği olan muhtarlık kurumu kadınların yerel yönetimlere giriş kapısıdır. 

Kamusal Politika ve Demokrasi Çalışmaları (PODEM) tarafından yapılan “Kadınların Gözünden Türkiye: Siyaset, Ekonomi ve Toplumsal Meseleler” isimli araştırmaya göre, kadınlar kendilerini yerel yönetimlere daha yakın hissetmektedir. Kadınlar yerel siyasetin genel siyasetten daha önemli olduğunu düşünmektedir. Yerel yönetimleri daha ulaşılabilir bulurken, ancak kendilerini yerel yönetimin bir parçası olarak görmemektedir (2019, s. 42). Muhtarlık, kadınların maddi açıdan güçlü olmayı gerektirmeyen, düşük eğitim ve beceri düzeyi ile kolay aday olabildikleri ve güçlü yönlerinden faydalanabilecekleri bir alandır. Kadınlar muhtarlık kurumu üzerinden siyasi katılımı zorlamaktadır (Yüce Tar, 2016, s. 1183). 

Yerelde değişimin öncüsü: Muhtar Kadınlar

Ataerkil yapının ve feodal ilişkilerin devam ettiği coğrafyalarda kadınların mağduriyeti artmaktadır. Kadınlar gündelik yaşamlarını ilgilendiren kararların alındığı yerel karar alma süreçlerine erişememektedir. Oysaki, yerel yönetimlere giriş kapısı olan muhtarlık kurumlarında kadınların eşit düzeyde temsil edilmesi kadınların ihtiyaçlarının ve beklentilerinin dikkate alınması ve çözüme kavuşturulması bakımından önem arz etmektedir.

Eşitlik yerelden başlar. Bu bağlamda, muhtarlık kurumu eşitliğin sağlanmasında öncü olup, önemli fırsatlar içermektedir. Türkiye geneline göre toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin daha yoğun yaşandığı Güneydoğu Anadolu ve Doğu Anadolu Bölgesinde kadın muhtarlar rol model olarak tabuları yıkmaktadır. Kadınların yerel karar alma mekanizmalarında görünür olması kız çocukları ve kadınlar için yapabilirlik duygusu yaratmaktadır. Gelecek seçimlerde aday adayı veya aday olma konusunda kadınları cesaretlendirmektedir.

Araştırmanın amacı ve özgün Yönü

Kadınların yerel yönetimlerdeki temsiline yönelik çalışmaların sayısı fazladır. Ancak, kadın muhtarlar üzerine yapılan araştırmalar oldukça sınırlıdır. Kadın muhtarların mahallelerinde yarattığı etkilerin “kadın ve kız çocukların güçlenmesi” ve “kadın dayanışması” perspektifinden analizine yönelik çalışmaların sayısı ise çok azdır. Bu araştırmanın literatürdeki bu önemli boşluğu doldurması ve kadın muhtarların yaptığı çalışmaların görünür olmasına katkı sunması amaçlanmıştır.

Araştırmanın yöntemi, sorusu ve kısıtları

Araştırmanın evrenini Güneydoğu Anadolu ve Doğu Anadolu Bölgesi’ndeki tüm kadın muhtarlar (Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde toplam 36 ve Doğu Anadolu Bölgesi’nde toplam 76) oluşturmaktadır. Araştırma kapsamında bu bölgelerdeki mahallelerin ve köylerin ilk kadın muhtarları veya üst üste uzun dönem muhtarlık yapan kadınlar, araştırmanın örneklemi olarak seçilmiştir. Ancak, bu alandaki verilerin yetersiz olması nedeniyle araştırmanın örneklemi Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nden 5 kadın muhtar (Gaziantep’ten 2, Diyarbakır’dan 1, Batman’dan 1 ve Siirt’ten 1) ve Doğu Anadolu Bölgesi’nden 6 kadın muhtar (Ağrı 2, Elâzığ 2, Kars 1 ve Van 1) olmak üzere toplam 11 muhtar ile sınırlı tutulmuştur. Bu araştırmada “Muhtar kadınlar -yaptıkları çalışmalar ile mahallelerindeki veya köylerindeki- kadınların ve kız çocuklarının güçlenmesine katkı sunmakta mıdır?” temel sorusuna cevap aranmıştır.

Bu çalışmada, kadın muhtarların yaptıkları çalışmalara masa başı araştırmalar üzerinden ulaşılmıştır. Araştırma sırasında pandemi koşulları devam ettiğinden ve çevrimiçi platformlar üzerinden görüşme yapılacak kişilere ulaşılamadığından dolayı bir saha çalışması kapsamında kadın muhtarlarla ve vatandaşlarla derinlemesine görüşmeler veya gözlem yapılamamıştır. Bu durum, çalışmanın temel kısıtını oluşturmaktadır.

Araştırmanın bulguları

Yerel yönetimler siyasal hayata katılımın ilk basamağıdır. Vatandaşlara en yakın hizmet birimleridir. Ülkede siyasal kültürün oluşmasında öncü kuruluşlardandır. Yerel yönetimler birçok araştırmacı tarafından demokrasi okulu olarak kabul edilmektedir. Yerel demokrasinin gelişmesi ulusal düzeyde demokrasinin de ilerlemesini sağlayacaktır (Belli, 2015, s. 84). Bu araştırmada, kadın temsilinin en düşük olduğu bölgelerde, kadın muhtarların mahalllerinde veya köylerinde “kadın-erkek eşitliği” odağında yarattığı etkiler -ikincil veriler üzerinden- analiz edilmiştir.

Güneydoğu Anadolu bölgesinin kadın muhtarlarının çalışmaları

Batman’ın Sağlık Mahallesi’nde 7 erkek aday ile yarışan Fatma Türkan, Batman’ın ilk kadın muhtarı olmayı başarmıştır. Muhtar Türkan, kız çocuklarının eğitim hakkına erişebilmesi, kadına yönelik şiddetin sona ermesi, kadın hakları ve özgürlüklerinin tanınması konusunda çaba göstermektedir. Kadına şiddetin önlenmesi için büyük bir kararlılıkla mücadele etmektedir. Aynı

zamanda, kadınların sosyo-ekonomik açıdan güçlenmesi ve yoksunluklarının azaltılması için somut projeleri (kadın emeğin yönelik dükkânı açılması gibi) bulunmaktadır (Euronews, 2019). 

Diyarbakır’ın 6 kadın muhtarından biri olan Dilek Demir, seçildiği ilk gün kadınların yaşadığı mağduriyetleri önlenmesi ve mağdur olanlara yardım edilebilmesi için muhtarlığın duvarına dilek-şikâyet kutusu asmıştır. Böylece, muhtarlığa gelen ihbar mektupları sayesinde 40 kız çocuğunu erken yaşta evlenmekten kurtarmıştır. Muhtar Demir “Hiçbir kız çocuğunun özellikle okuldan alınmaması için yemin ettim. Şu anda gücüm kendi mahalleme yetiyor. Elimden geldiği kadar başka taraflara da yardımcı olmaya çalışıyorum” cümleleri ile kadın muhtar olarak çalışma motivasyonunu ifade etmiştir (TRT Haber, 2021). 

Gaziantep’in Güneykent Mahallesi muhtarı olan Hatice Hortoğlu, mahallelinin ihtiyaçlarını doğru anlayabilmek ve çözüm sunabilmek için 4 dil (İngilizce, Fransızca, Kürtçe ve Arapça) öğrenmiştir. Mahallesinde farklı ülkelerden çok sayıda yabancı yaşadığını ve özellikle binlerce öğrencinin olduğunu ifade eden muhtar, onların sorunları ile ilgilenmek ve yardımcı olmak için çalışmaktadır (Gaziantep Güneş, 2021). Gaziantep’in İslâhiye ilçesi Türkbahçe mahallesi muhtarı olan Gülay Çetin, 71 mahallesi bulunan ilçenin tek kadın muhtarı olup muhtarlığın bir erkek işi olarak görüldüğünü ifade ediyor. “Erkek işi kadın işi diğer ayırt etmeden bütün işleri yapmaya çalışıyoruz. Eşim de bana destek oluyor” diyerek birçok tabuyu yıkıyor (HaberTürk, 2019). 

Siirt’in Atalay Köyü’nün muhtarı olan Defne Berivan Demir, Siirt’in ilk kadın muhtarı olarak kayıtlara geçmiştir. Köydeki tüm kadınlar ile dayanışma göstermektedir. Köye bir çocuk parkı yapmış ve köyün kanalizasyon sorununu çözmek için sistemi köylüler ile kurmuştur. “Adaylık sürecimde çevredekiler erkek mi yok kadın muhtar olacak dediler. Çok konuşuldu. Yaptıklarım da duyulunca takdir etmeye başladılar. Birçok köyde keşke bizim de muhtarımız kadın olsa diyerek takdir etmeye başladılar. Doğuda kadın olmak zor. Kamuda çalışmak veya kamu görevi üstlenmek doğuda zor. Ama birtakım şeyleri aştık. Sen bir şeyler yapabiliyorsan seni takdir ediyorlar. Yapamayınca zaten biz demiştik kadın yapamaz.” cümleleri ile doğuda kadın muhtar olmanın zorluklarını ifade etmektedir (Kısa Dalga, 2021). 

Doğu Anadolu bölgesinin kadın muhtarlarının çalışmaları

Ağrı’nın Doğubayazıt ilçesi Hasankeyf Mahallesi’nin muhtarı olan Mesmegül Özdemir, çalışmaları ile kadınlara karşı önyargıları kırmaktadır. “Aday olduğum zaman bu kadındır, kadınların aklını bize karşı dolduracak, huzurumuzu bozacak diyorlardı. Fakat muhtar olduktan sonra tüm bunların doğru olmadığını anladılar. Mahallede ailelerin birçok sorununa çözüm buluyorum şimdi.” diyerek muhtar olması ile mahalledeki insanların bakış açısındaki değişimi anlatmaktadır (Hbr Çaldıran, 2021). Ağrı’nın Doğubayazıt ilçesinin Dalbahçe köyünün muhtarı Meryem Önkür, kadınların muhtar olabileceğini göstermek ve köyündeki sorunları çözmek için amacıyla aday olmuş. Köylülerin “muhtarlık zordur, kadınlar yapamaz” sözlerini dikkate almadan ve tüm ön yargılara karşı seçim çalışmalarını 6 erkek adaya karşı başarıyla yürütmüş. “Kadınlara örnek olmak istiyorum” diyerek elinden geldiğince başta kadınlar olmak üzere herkese yardımcı olmaya çalıştığını ifade etmiştir.

Kadınların bir sorunları ve talepleri olduğunda kendisini rahatlıkla arabildiğini vurgulamıştır (Anadolu Ajansı, 2021b). 

Elâzığ’ın ilk kadın muhtarı olan Emine Altuntaş, kadınların kendi ayakları üzerinde durmasının, kendi çabalarıyla birşeyler yapmasının, kimseye muhtaç olmamasının ve ekonomik özgürlüğünü kazanmasının önemini vurgulamaktadır. Köyün “Emine ablası” olan muhtar, yaptığı çalışmaları, girişkenliği ve konuşmaları ile hem kendi kızlarına hem de bütün kız çocuklarına rol model olmaktadır (HaberTürk, 2022). Elazığ’ın Beydağı köyüne muhtar olan Gülizar Demirpolat, “kadın başına ne yapabilir” sözlerini önemsemeyerek, köyün sorunlarını arkasına aldığı kadınların desteğiyle çözmüştür. Kendi ifadesiyle ‘kadın dayanışması’ ile kadınlarla el ele vererek köyün sorunlarına eğilmiştir (İnternet Haber, 2021). 

Kars’ın Merkez Mahallesi’nin dört dönemdir muhtarı olan Besra Uluçay, muhtarlık bürosunu ev ortamına çevirmiş ve kadınların düşüncelerini rahat bir şekilde dile getirdiği ortam haline getirmiştir. Böylece, muhtarlıkta kadınlar bir araya gelerek hem mahallenin sorunlarını çözüyor hem de boş zamanlarını birlikte geçirerek değerlendiriyormuş. Aynı zamanda mahallede, çok sayıda sosyal sorumluluk projesine öncülük etmiş ve muhtarlığın kamu kurum ve kuruluşlarına sunduğu projeler ile “Çok Amaçlı Kadın Dayanışma Merkezi” için yer tahsisi yapılmış (Kars Haber Ajansı, 2019). 

Van’ın ilk kadın muhtarı olan Cumhuriyet Mahalle Muhtarı Leyla Tanrıtanır, bulunduğu bölgenin ataerkil ve feodal yapının hâkim olduğu bir bölge olduğunu ifade etmiştir. Bu nedenle, kadınların önünün açılması ve mahallesine bir kadın elinin değmesi düşüncesinden hareketle aday olduğunu belirtmiştir. Bölgedeki kadınların sorunlarını “kadın muhtar” oldukları için kendilerine daha rahat ifade ettiklerini söylemiştir. Kadınlar, kadın muhtarların kurumlarda daha aktif olabileceğini düşünüyormuş ve daha önce dile getiremedikleri taleplerini iletiyormuş (NTV, 2021). 

Araştırmanın bulgularına göre, kadın muhtarlar daha adaylık aşamasından itibaren çok boyutlu eşitsizliklere, ayrımcılıklıklara ve cinsiyetçi tutumlara yoğun olarak maruz kalmıştır. Birçok kadının muhtar olma motivasyonu, kadınların ve kız çocuklarının yaşamın her alanında güçlenmesi ve böylece herkes için daha yaşanabilir mahaller veya köyler inşa edilmesi olmuştur. Şüphesiz, kadın muhtarlar yerel siyaseti zenginleştirmektedir, demokratikleştirmektedir ve güçlendirmektedir. Kadın muhtarlar ile daha eşit ve kapsayıcı mahallere veya köylere bir kapı açılmaktadır. Bir diğer ifadeyle muhtar kadınlar, toplumsal cinsiyet eşitliğinin mahalle veya köy ölçeğinde tesis edilmesinde lokomotif olmaktadır. 

Kaşıkırık’ın makalesine orijinali kısaltılarak yer verilmiştir. Yazının tamamına buradan ulaşabilirsiniz.

İlgili Makaleler

Yerel Demokrasi İçin İş Birliği Çağrısı

12 Ocak 2025

Bakanlık: Kreşleri Kapatın CHP: Hodri Meydan; Gelin Kapatın

26 Kasım 2024

CHP Kadın Çalıştayı: Çare Eşitlikte

25 Kasım 2024

Trump ve Adamları

18 Kasım 2024

Comments are closed.

© 2025 Her Hakkı Saklıdır.
  • Eşitlik

    8 Mart Dünya Kadınlar Günü Kutlu Olsun

    8 Mart 2025

    Yasaklamalara Rağmen Kadınlar Bizi Feminist Gece Yürüyüşü’ne Çağırıyor

    8 Mart 2025

    Çin’de Feminist Komedi: “Her Story” ve Kadınların Mücadelesi

    5 Ocak 2025

    Toplumsal Cinsiyet Eşitliğine Duyarsız Bütçe

    9 Aralık 2024

    Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Hareketinde Erkeklerin Rolü

    25 Kasım 2024
  • Barış ve Güvenlik

    Barış Savunucusu Jimmy Carter Hayatını Kaybetti

    30 Aralık 2024

    Nimet Nimettir!

    24 Aralık 2024

    Rahibeler, Mızıkçı Kabadayılar, Kayyımlar

    23 Aralık 2024

    Barış ve Huzur İçinde Yaşamak İstiyoruz!

    23 Aralık 2024

    Kadınlar Tepkili: Hayatlarımıza, Haklarımıza, Hayallerimize Kayyım Atayamayacaksınız!

    10 Kasım 2024
  • Siyaset

    Yerel Demokrasi İçin İş Birliği Çağrısı

    12 Ocak 2025

    Bakanlık: Kreşleri Kapatın CHP: Hodri Meydan; Gelin Kapatın

    26 Kasım 2024

    CHP Kadın Çalıştayı: Çare Eşitlikte

    25 Kasım 2024

    Trump ve Adamları

    18 Kasım 2024

    Kadınlar Tepkili: Hayatlarımıza, Haklarımıza, Hayallerimize Kayyım Atayamayacaksınız!

    10 Kasım 2024
  • Adalet

    Pınar Selek:Feminizm Olmadan Faşizmi Aşamayız

    3 Şubat 2025

    AİHM’den Fransa’ya Kınama: Seks Evlilik Yükümlülüğü Değildir

    27 Ocak 2025

    Gisèle Pelicot: Kimin Utanması Gerektiğini Dünyaya Gösteren Kadın

    24 Aralık 2024

    Narin Cinayeti Araştırma Önergesi İktidar Partileri Tarafından Reddedildi

    4 Ekim 2024

    2024 Hrant Dink Ödülleri Kadın Hakları Mücadelesine

    23 Eylül 2024
  • Emek

    Türkiye: Çalışan Kadınlar İçin En Kötü Ülke

    24 Nisan 2025

    DİSK:Greve Çıkalım. Hayatı durduralım.

    9 Mart 2025

    Yasaklamalara Rağmen Kadınlar Bizi Feminist Gece Yürüyüşü’ne Çağırıyor

    8 Mart 2025

    Polonez İşçileri Kazandı:Birleşen İşçiler Asla Yenilmez

    7 Ocak 2025

    Bedeni Hür Kadın Öğretmenler

    20 Ekim 2024
  • Kültür-Sanat

    Dünyaca Ünlü Kemancı Ayla Erduran’ın Ardından

    12 Ocak 2025

    Çin’de Feminist Komedi: “Her Story” ve Kadınların Mücadelesi

    5 Ocak 2025

    Viyana Filarmoni İlk Kez Bir Kadının Bestesine Yer Verdi

    5 Ocak 2025

    Demet Değil Mehmet Olsaydım İşim Daha Kolay Olacaktı

    9 Aralık 2024

    Oya Baydar: Hak Mücadelesiyle Geçen Bir Hayat

    2 Aralık 2024
  • Ekoloji
  • Podcast
  • English

Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.