Bugün Dünya Ev İşçileri Günü. Gündelikçi ya da yatılı olarak çalıştıkları evlerde temizlik yapan, çocuk ve hasta bakan, yemek, servis ve bahçıvanlık hizmetleriyle ilgilenen ev işçileri kayıt dışı ve güvencesiz çalıştırma başta olmak üzere sorunlarının çözülmesini bekliyor.
Bugün 16 Haziran Dünya Ev İşçileri Günü. “Ev İşçilerine İnsanca İş Sözleşmesi”’nin (ILO C189) kabul edilmesiyle asgari hakların tanındığı 16 Haziran 2011’den beri dünya çapında mücadele günü olarak kutlanıyor. Gündelik ya da yatılı olarak çalıştıkları evlerde temizlik yapan, çocuk ve hasta bakan, yemek, servis ve bahçıvanlık hizmetleriyle ilgilenen ev işçileri kayıt dışı ve güvencesiz çalıştırma başta olmak üzere sorunlarının çözülmesini bekliyor.
Cumhuriyet’ten Tuğba Özer’e konuşan Ev İşçileri Dayanışma Sendikası (Evid-Sen) Başkanı Gülhan Benli Türkiye’de sayıları 1 milyonu bulan ve tamamına yakını kayıt dışı olan ev işçisi kadınların durumunu anlattı.
Ev işçilerinin karşı karşıya kaldığı en büyük sorunun güvencesizlik olduğunun ısrarla altını çizen Benli’nin anlatımlarından öne çıkan noktalar şöyle:
“Çalıştıkları yerde öldürülüyorlar, düşüp kaza geçiriyorlar, sakatlanıp kalıyorlar. Ankara’da bir arkadaşımız işe gidip gelirken trafik kazası geçirdi. İki dizi kesildi. İş kazası bile sayılmadı, davası hâlâ devam ediyor. Tüm bunların çözümü için en başta yapılması gereken ev işçilerinin kayıt altına alınması.
“Pandemide bir destek sağlanmadı. Ev işçileri bakım emeğinde çalıştığı için öncelikli risk grubunda yer almalıydı. Sosyal yardımlar ve ödeneklerden faydalanamadığı gibi maalesef aşı konusunda da öncelikli gruplar arasında olması gerekirken yine yok sayılıyorlar. Pandemi sürecinde yatılı kalan ev işçisi kadınlar hapis hayatı yaşadı, hâlâ izne çıkamayan arkadaşlarımız var. Ama ev sahipleri evlerine misafirlerini davet edip 100-200 kişi davetler verebiliyorlar. Sanki koronavirüsün kaynağı ev işçileriymiş gibi bir davranış söz konusu.”
‘Göçmen ev işçileri kölelik koşullarında çalıştırılıyor’
Göçmen ev işçilerinin neredeyse kölelik koşullarına maruz bırakıldığını anlatan Benli, “Çalışma izinleri işverene bağlı olduğu için büyük sıkıntılar yaşıyorlar. İşe alırken ‘sigortanı yapacağım’ diyorlar ancak işe başlatıp yapmıyorlar. İşçiyi bir süre çalıştırıyor, daha sonra ‘benim seninle işim bitti’ diyorlar. Üstüne işçiyi sınır dışı ettiriyorlar. Aldığı parayı bu işlemlere yatırmak zorunda kalıyor işçi” diye konuştu.
“Bunlar bir günde çözülebilecek sorunlar” diyen Benli şunları kaydetti: “Sağır sultan duydu ama hükümet, Çalışma Bakanlığı bizim sesimizi duymadı. Duymak istemiyorlar. Meclis’e kadar gittik, sonuç alamadık. Yarından sonra ev işçileri için bir kampanya başlatıyoruz. Çünkü açlığın pençesinde olan ev işçilerinin dünya ev emekçileri gününü kutlayabilecek bir hali yok. Biz bu günü ancak eyleme dönüştürebiliriz.”
Ev işçilerinin insana yakışır sözleşme talebi Meclis’te
Öte yandan HDP Milletvekili Serpil Kemalbay, Dünya Ev İşçileri Günü’nde ILO’nun 189 Sayılı Ev İşçileri İçin İnsana Yakışır İş Sözleşmesinin Türkiye tarafından imzalanması ve uygulanması amacıyla araştırma önergesi verdi.
Önergede şu ifadelere yer verildi:
“Türkiye’de bir milyonu aşkın ev hizmetlerinde çalışan kadın emekçi iş güvenliğinden, iş güvencesinden yoksundur ve yaygın şekilde kayıt dışı çalıştırılarak sosyal güvence kapsamı dışında tutulmaktadır. Emekleri görünmeyen, değersiz ve güvencesiz kılınan Türkiye’deki ev işçilerinin pandemi süreci ile birlikte artan sorunları da görünmez kalmaktadır.
“Pandemide Kısa Çalışma Ödeneği vb. hiçbir desteğe erişemeyen ev işçileri güvencesizliğe, açlığa ve sefalete mahkûm edilmişlerdir. Oysa ki bundan tam 10 yıl önce ev hizmetlerinde çalışan ev işçileri için Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) tarafından 189 sayılı sözleşme kabul edilmiş, 40’ın üzerinde ülke Ev İşçilerine İnsan Onuruna Yakışır İş Sözleşmesi olarak bilinen ILO C189’a imza atmıştır. Türkiye ise hala sözleşmeyi gündemine almamıştır.
“ILO’nun 189 sayılı Ev İşçileri İçin İnsan Onuruna Yakışır İş Sözleşmesi’nin imzalanması ve uygulanmasına yönelik çalışmaların yapılması amacıyla Anayasa’nın 98. ve İç Tüzüğün 104. ve 105. Maddeleri gereğince Meclis Araştırması için gereğini arz ve talep ederiz.”
Kaynak: Cumhuriyet, Bianet