Yaşlıların sistematik bir şekilde şiddet, istismar, ihmal, hak ihlali ve ayrımcılığa uğradığı Türkiye’de yaşlılık alanında da toplumsal cinsiyet normları geçerli, yani yaşlı kadınlar daha çok şiddete ve ayrımcılığa uğruyor.
Emine Uçak Erdoğan, Perspektif’te kaleme aldığı yazısında, bunun önüne geçmek için ilk önce yaşlanmanın toplumda normalleşmesi ve yaşlılık alanındaki hizmetlerin bakım ve muhtaçlık ilişkisi alanından insan hakkı perspektifine taşınması gerektiğini söylüyor.

Emine Uçak Erdoğan / Perspektif Online
“2021 yılı Aralık ayında Türkiye genelinde yaşlılara karşı işlenen şiddet, istismar, ihmal, hak ihlali ve ayrımcılık incelendiğinde 214 vaka tespit edildi. Bu vakaların 57’si düşme, ihmal, iş kazası, kaza, yangın, kayıp, boğulma ve karbonmonoksit zehirlenmesi gibi doğal olmayan yollarla ve ihmal sonucu gerçekleşen ölümlerden oluşmaktadır. Ayrıca 32 vaka şüpheli ölüm olarak sınıflandırılıyor. Öte yandan bu ay 11 cinayet vakası tespit ettik. Sonuç olarak, Aralık ayında yaşlılara yönelik şiddet, istismar, ihmal, hak ihlali ve ayrımcılık vakalarının %47’sinin ölümle sonuçlandığı anlaşılmaktadır.”
Bu paragraf, Senex: Yaşlanma Çalışmaları Derneği’nin yaşlıların uğradığı hak ihlalleri ve ayrımcılıkla ilgili yaptığı aylık izleme çalışmasının, Aralık raporundan. Alanında ilk düzenli izleme olması sebebiyle de önemli olan bu çalışma; ülke genelinde yaşlıların sistematik bir şekilde şiddet, istismar, ihmal, hak ihlali ve ayrımcılığa uğradığını ortaya koyuyor. Medyaya veya adli mercilere yansıyan haberlerle oluşturulan izleme çalışmasında her ay 100’ün üzerinde vaka yer alıyor. Yaşlanma Çalışmaları Derneği’nden Akdeniz Üniversitesi Öğretim Üyesi Özgür Arun, izleme çalışmasındaki nihai amaçlarını “Türkiye’de yaşlıların yaşadığı ayrımcı tutumların, şiddet, ihmal ve istismarın nasıl yaygın olduğuna ilişkin farkındalık oluşturmak” olarak açıklıyor. Vakaların çoğunun önlenebilir veya etkilerinin azaltılabilir olduğunu vurgulayan Arun, “Senex İzleme çalışması, hem yerel yönetimler ile sivil topluma hem de akademi ve politika geliştirenlere yaşanan şiddet ve ihlallerin üstesinden gelmeyi sağlayacak donanımı sunmayı hedefliyor” diyor.
‘Yaşlanmaya Hazır Değiliz’
YADA Vakfı’nın yine Özgür Arun’un akademik danışmanlığında 2019 yılında yaptığı Yaşlılık Tahayyülleri ve Praktikleri Araştırması’nın temel bulgusu, yaşlanma artışına rağmen hem bireysel hem de toplumsal olarak ‘yaşlılığa’ hazır olmadığımız idi. Yaşlılık noktasındaki toplumsal algımızın negatif olduğu; hem bireysel hem de kurumsal anlamda yaşlılık dönemiyle ilgili hazırlıkların yetersizliği araştırma sonuçlarına yansıyordu. Araştırmanın gerçekliğini hemen sonrasında maruz kaldığımız pandemi sürecinde deneyimledik. Bu süreçte yaşlılara yönelik ayrımcılık iyice belirginleşti. Yaşlıların ‘sağlıklarını korumak’ gerekçesiyle toplumdan dışlandığı hatta kamusal alanda yaşlı takiplerinin hem kurumlar hem de toplum olarak yapıldığı günler geçirdik. Yine bu süreçte yaşlıların uğradığı hak kayıplarıyla ilgili birçok rapor da hazırlandı.
Yaşlanma konusundaki bu hazırsızlığın sebeplerinden biri de toplum olarak kendimizi ‘yaşlısına hürmet eden-bakan’ olarak kodlamamız. Tabii bu bakışın kısmen haklılık payı da var. Ama yukarıdaki izleme çalışması dahil araştırmalar durumun böyle olmadığını, hatta istismar vakalarının daha çok aile içinde yaşandığını ortaya koyuyor. Öte yandan, yaşlı bakımı tıpkı engelli bakımı gibi aile içinde kadınlara yüklenmiş bir görev ve sosyal devlet uygulamaları bu mecburi göreve bir nebze maddi destek eklemekten öteye gidemiyor. Her konuda olduğu gibi yaşlılık alanında da toplumsal cinsiyet normları geçerli; yaşlı kadınların daha çok ayrımcılığa uğradığını araştırmalar ortaya koyuyor. Yine özellikle yoksul yaşlı kadınların daha çok sorun yaşadığını biliyoruz.
Yaşlı Kadınlar Daha Kırılgan
BM Özel Raportorü Claudia Mahler, Eylül ayında hazırladığı raporda, yaş ayrımcılığının tüm dünyada pandemi sürecinde daha da arttığını vurgularken, kadınların küresel olarak yaşlanmayla ilgili daha kırılgan olduğunun da altını çiziyordu. Yine raporda hem kamu hem de sivil toplum kurumlarının yaşlılık çalışmalarında ‘yaşlı kadınları önceliklendirmelerinin’ önemine vurgu yapılıyor.
Yazının devamına buradan ulaşabilirsiniz.