Eşitlik İçin Kadın Platformu’nun (EŞİK) yayınladığı “6 Şubat 2023 Depremleri – Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Bakış Açısından Geleceğe Notlar” başlıklı raporda, tüm kadınlara özel nakdi destek verilmesi, kreş ve bakım merkezlerinin açılması, erkek şiddetine karşı koruma mekanizmalarının acilen oluşturulması talep ediliyor.

EŞİK-Eşitlik İçin Kadın Platformu 18 Mart’ta “6 Şubat 2023 Depremleri – Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Bakış Açısından Geleceğe Notlar” başlıklı bir rapor yayınladı.
EŞİK gönüllüleri Özgül Kapdan ve Gökçeçiçek Ayata tarafından hazırlanan rapora, EŞİK Afet Gözlem Çalışma Grubu ile Özlem Altıok, Serpil Salaçin, Sevinç Ünal, Selen Lermioğlu, Hülya Gülbahar ve Sevgi Uçan Çubukçu da katkı sundu.
Bölgede çalışan gönüllülerin gözlem ve izlenimlerine dayalı olan rapor, deprem ve sonrasına ilişkin akademik çalışmalara, basından elde edilen bilgilere, habercilerin emeklerine de yer veriyor.
Rapora göre, depremlerde hayatını kaybedenlerin ve yaralıların sayısı dâhil olmak üzere, açıklanan tüm resmi verilerin güvenilirliği tartışmalı. Cinsiyeti temel alan veri de bulunmuyor. Refakatsiz kalan çocukların devlet dışı kurumlara verilmesi, sivil toplum örgütlerinin dayanışma faaliyetlerinin engellenmesi, Kızılay’ın çadır ve gıda malzemesi satması, emniyet görevlilerinin yardım malzemelerini çalması gibi skandalların da anımsatıldığı raporda, şu ifadeler kullanılıyor:
“Yaşadığımız bu süreci anlatabilmek için afet yönetimi terimlerinden ziyade; fırsatçılık, rantçılık, kamuoyuna yalan söyleme, delilleri yok etme, veri saklama, ayrımcılık, toplumsal dayanışmayı engelleme, insanlar canlı olarak enkaz altında iken iletişimi kesme, yasaklama, basını susturma, halkın topladığı yardımlara el koyma, suça göz yumma, gizleme hatta teşvik, sağlık hakkını ihlal etme, yaşam hakkını ihlal etme gibi afet sözlüğüne değil, çoğu hukuk sözlüğüne ait terimlere ihtiyacımız var.”
Kadınlar şiddete karşı korumasız
Toplumsal cinsiyet eşitsizliğinden kaynaklanan sorunların da ele alındığı raporda, afetlerin mevcut eşitsizlik ve ayrımcılıkları daha da derinleştirdiği, kadınlar ve erkeklerin afetlerden farklı düzeylerde etkilendiği belirtiliyor. Depremin ardından Suriyeli mültecilerin hedef haline getirildiği, LGBTİ+’ların kötü muamele korkusuyla yardım bile isteyemediği hatırlatılıyor.
Raporda ayrıca, kadınların cinsel sağlık ve doğurganlık haklarının risk altında olduğu, gebelik takibinin yapılamadığı, kadınların özel ihtiyaçlarının karşılanmadığı, bakım yüklerinin çok ağırlaştığı ancak afet yönetiminde bu durumun dikkate alınmadığı dile getiriliyor.
Rapora göre, depremden etkilenen kadın ve çocukların daha fazla zarar görmemesi için alınması gereken önlemler ise şöyle:
Kadına karşı şiddet ile ilgili acil önlemler:
- Kadın ve çocukların ev içi şiddet ve cinsel şiddetten etkin şekilde korunması için acilen özel kadına yönelik şiddetle mücadele mekanizmaları oluşturulsun.
- Mücadele mekanizmaları adresleri ve iletişim telefonlarıyla birlikte kadın örgütleri ve kamuoyu ile paylaşılsın. Kadınların konuştukları anadilde hizmet almaları sağlansın. Sadece şiddetle ilgili çalışan uzmanların yanıt verdiği, afetten etkilenen kadınlara özel hizmet vereceği ilan edilen, 7 gün 24 saat çalışacak, ücretsiz ulaşılabilecek, şiddetle mücadele acil telefon hattı kurulsun.
- Tahliye edilen sığınakların ve Şiddet Önleme ve İzleme Merkezlerinin (ŞÖNİM) yerine depreme dayanıklı yeni sığınaklar ve ŞÖNİM’ler açılsın, sığınak ihtiyacı her şehrin yerelinde çözülsün.
- Bağımsız kadın örgütleri danışmanlık ve psiko-sosyal destek sürecine dahil edilsin, çadır ve konteyner kentlerde ve KYK yurtlarında çalışma yapmalarına izin verilsin.
- OHAL Valilik afet koordinasyonunda, meslek örgütleri, sendikalar, kadın örgütleri kısacası hak temelli çalışan kuruluşların yer almasına derhal izin verilsin.
- Kadınlar ve çocukların insan ticaretine karşı korunması için özel önlemler alınsın, bu konuda deneyimli güvenlik personeli çalıştırılsın.
- Cep telefonu olmayan 18 yaşını doldurmuş tüm kadınlara KADES uygulamasından yararlanabilmeleri için cep telefonu dağıtılsın.
- Geçici barınma merkezlerinde kadınların güvenliği için gerekli aydınlatma, tacize karşı güvenli banyo-tuvalet sağlansın ve psiko-sosyal destek alanı kurulsun.
- Standartlara uygun kurulmayan çadırlar, mahremiyet kuralları gözetilerek yeniden düzenlensin, bu düzenleme sırasında yangın ve benzeri risklere karşı da güvenli hale getirilsin.
Cinsel sağlık ve doğurganlık haklarıyla ilgili acil önlemler
- Geçici barınma alanlarında hijyen şartları sağlansın.
- Kadınların hijyen ürünleri ile ilgili ihtiyaçları AFAD tarafından ücretsiz sağlansın.
- Hamile ve emzikli kadınların sağlık hizmetlerine mümkün olduğunca bulundukları yerde ve ücretsiz erişimi sağlansın, bunun için gezici sağlık ekipleri oluşturulsun, olanların sayısı artırılsın.
- Düzenli sağlık taraması yapılsın ve kadınların cinsel sağlık ve doğurganlık hakları ile ilgili bilgilendirme eğitimleri almaları sağlansın.
- Doğum kontrolü araçlarına ücretsiz erişimleri sağlansın, istenmeyen gebelikleri sonlandırmak isteyen kadınların devlet hastanelerinde sağlıklı kürtaj hakkına erişmeleri kolaylaştırılsın.
Acil ekonomik önlemler
- Özel ihtiyaçlarını karşılayabilmeleri için, 18 yaşını doldurmuş tüm kadınlara, hane başına sağlanan nakdi destekten ayrı olarak, en az iki yıl boyunca kişisel hesaplarına gönderilmek üzere nakdi destek sağlansın.
- Kadınların gelir getirici üretim yapabilecekleri kooperatif kurmaları desteklensin, kuracakları kooperatifler vergiden muaf olsun, teşvik sağlansın.
- Çocuklar için kreşler açılsın.
- Hayatta kalan engelliler, deprem nedeniyle engelli duruma gelenler ve bakıma muhtaç hasta ve yaşlılar için bakım merkezleri açılsın, kadınlar istihdama yönlendirilsin.
- Geçici yerleşimlerde kadınların toplanabilecekleri, sosyalleşebilecekleri alanlar oluşturulsun.
- Kadın istihdamını hızlandırmak için özel destek programları başlatılsın, tarım-hayvancılık-gıda işleme sektörlerine ağırlık verilsin, sivil toplum örgütlerinin bu konuda kadınlara yol göstermelerinin önü açılsın.
- Kırsal alanlarda hayvanlarını kaybeden kadınların kayıpları karşılansın, yem ve tarımsal üretim için gerekli ihtiyaçları giderilsin.
- Göç alan bütün şehirlerde ev kiraları makul düzeye getirilerek yeniden düzenlensin, sabitlensin ve tek başına yaşayan kadınlara, Suriyeli mültecilere ve LGBTİ+’lara konut kiralamayan mülk sahiplerine barınma hakkını ihlal ettikleri için yaptırım uygulansın.
- Depremden etkilenenlerin elektrik, su, doğalgaz ve iletişim fatura borçları silinsin, bu hizmetlerden bedelsiz yararlanmaları sağlansın, vergi borçları ile kredi kartı ve ihtiyaç, konut, taşıt kredi borçları silinsin. Çalışamaz duruma gelenler prim ve sigorta süresi şartı aranmaksızın emekli edilsin, işsiz kalan herkese ön koşul aranmaksızın işsizlik maaşı ve işten ayrılmak isteyenlerin kıdem tazminatı ödensin.
- Hayatını kaybedenlerin hak sahiplerine prim ödeme ve çalışma süresi koşulları aranmaksızın ölüm aylığı bağlansın.
Yapısal değişiklik önerileri
Raporda bir daha böylesi bir yıkımla karşılaşmamak için yapısal, köklü değişikliklerin de hayata geçirilmesi gerektiği belirtiliyor. Bu değişiklikler şöyle sıralanıyor:
- Afet yönetiminde toplumsal cinsiyet eşitliğinin temel alınması.
- Anayasal sosyal devlet anlayışına geri dönülmesi, ekosisteme saygılı politikaların yürürlüğe konulması.
- Afet yönetiminin bilim, hukuk ve evrensel insani ilkeler çerçevesinde yapılandırılması.
- Afet yönetiminde herhangi bir nedene dayalı ayrımcılık yapılmamasının garanti altına alınması.
- Afet yönetiminde katılımcı ve demokratik sürecin başlatılması.
- Kaynak yönetiminin şeffaflaşması, zarar görenlerin doğrudan desteklenmesi, hak temelli toplumsal dayanışmanın geliştirilmesi.
- Toplumun, temel eğitimden başlayarak afet bilincinin geliştirilmesi.
Raporun tamamına buradan ulaşabilirsiniz.