Dünya Sağlık Örgütü 2020’yi, modern hemşirelik ve hastane sanitasyonu ilkelerini kuran Florence Nightingale’nin doğumunun 200’üncü yılı olması nedeniyle “Hemşire Yılı” yılı ilan etti. Peki Nightingale bugünleri görseydi, dünyadaki sağlık sistemi ve hemşireliğin geldiği noktayla ilgili ne düşünürdü?
Hemşireliğin değişen yüzü
Çeşitli mesleklerden gelen insanlara duyulan güven konusunda yapılan araştırmalarda hemşireler her zaman üst sıralarda yer alır. Bu durumu akademisyen Brian Dolan, “İnsanlara hürmet duyarlar, ama hemşirelerin gözlerinin içine bakarlar,” sözleriyle ifade ediyor.
Nightingale, bugüne bir zaman yolculuğuna çıksaydı, onu hayal kırıklığına uğratacak olan şey, hemşirelikle doktorluğun aynı çizgide ilerlemediğini görmek olurdu. Hindistan, Almanya ve Portekiz gibi bazı ülkelerde hemşireler hala büyük ölçüde doktorun uydusu olarak görülüyor ve hatta yaygın rahatsızlıkları teşhis etme yetkisine sahip değil veya ilaç yazamıyorlar.
Her ne kadar hemşireler sağlık sektöründe iş gücünün neredeyse yarısını oluştursa da, sağlık politikası kararları alınırken hemşirelik gündeme getirilmiyor. Dünya Sağlık Örgütü’nün bile 2018 yılına kadar baş hemşirelik görevlisi yoktu.
Nightingale’ın şaşıracağı şeylerden bir diğeri de hemşireliğin popülerliğini kaybetmesi, ve pozisyonların boş kaldığını öğrenmek olurdu. Birçok ülkede hiçbir meslek grubunda bu kadar fazla boşta kalan pozisyon bulunmuyor. Önümüzdeki on yılda hemşire sıkıntısı, tüm dünyada ulusal sağlık sistemlerinin karşılaşacağı en büyük sorun olacak.
Bu geleceği değiştirmek için daha fazla insanı hemşireliğe çekme ve eğitimli hemşirelerin mesleği terk etmelerini engelleme çabaları hızlandırılacak. Ülkelerin, hemşireleri yurtdışından, çoğunlukla sağlık hizmetlerinin halihazırda hemşire kıtlığı sebebiyle zor koşullarda sürdüğü yoksul ülkelerden çekmek yerine, yerel işe alımlara odaklanması bekleniyor.
Kaynak: The Economist