Pembe Hayat’ın translar hakkında daha bilinçli, duyarlı ve kapsayıcı haberler yapılmasına rehberlik etmek ve kaynak sağlamak için oluşturduğu “Gazeteciler için Trans Medya Rehberi” yayımlandı.

Pembe Hayat LGBTİ+ Dayanışma Derneği’nin kapısını çaldık. Derneğin hazırladığı “Gazeteciler için Trans Medya Rehberi” geçtiğimiz aylarda dijital ortamda yayınlandı.
Muhabirler, editörler ve diğer medya çalışanlarının translar hakkında daha bilinçli, duyarlı ve kapsayıcı haberler yapmalarına rehberlik etmek ve kaynak sağlamak için oluşturulan rehberde, translarla ilgili haber yazarken dikkat edilmesi ve kaçınılması gerekenler, haber başlıklarının önemi, doğru terminoloji ve dilin kullanımı, translara yönelik şiddeti içeren veya seks işçisi translarla ilgili haberler için gözden karışılmaması gerekenlere dair öneriler yer alıyor.
Aynı zamanda rehber, haber merkezlerinin ve kaynaklarının çeşitlendirilmesi için nasıl kapsayıcı bir hale getirilebileceğine dair tavsiyelere de yer veriyor.
“Güç dinamiklerinin farkında olmak önemli”
Raporu hazırlayan Tuveyç Timur, Newslab’e verdiği söyleşide, gazetecilerin kullandığı dil ve bakış açısının önemini şöyle anlatıyor:
“Gazeteciler tarafından kullanılan dil ve bakış açısı, kamuoyunun “marjinalleştirilmiş” topluluklara ilişkin anlayış ve algısını etkileyebileceği için büyük önem taşıyor. Zira haberlerde dilin seçimi, belirli bir perspektiften konuya yaklaşımın ifadesidir ve haberi algılama ve yorumlama biçimlerimizi etkiler. Aslında bu rehberle, kılavuz ilkeler sunarak; sosyal damgaları, etiketleri ve olumsuz klişeleri sürdürmekten kaçınan doğru, hassas ve kapsayıcı bir dilin önemini vurgulamaya çalıştık. Haber yaparken güç dinamiklerinin farkında olmak önemlidir. Bu da, dilin ve anlatıların önyargıları sürdürme veya insanları daha da ötekileştirme yollarına karşı dikkatli olmayı ve proaktif bir şekilde toplumda yaşam deneyimi olan kişilerin bakış açılarını ve içgörülerini araştırmayı gerektiriyor. Dolayısıyla, olumsuz veya damgalayıcı dil önyargı ve ayrımcılığa katkıda bulunabilirken; doğru ve saygılı dil, anlayış ve kabulü teşvik etmeye destek olabilir.”
Sadece özneleri ilgilendiren haberlerde değil, tüm haberlerde transların seslerine yer vermenin medyada doğru ve kapsayıcı temsilin teşvik edilmesi için önemli olduğunu ifade eden Timur, gazetecilere bu konuda şu önerilerde bulunuyor:
“Tabii ki transların bakış açılarını ve deneyimlerini yalnızca transları doğrudan ilgilendiren haberlere değil, çeşitli bağlamlara dahil etmek; bilginin kapsamını genişleterek doğru ve eşit bilgiye ulaşmamızı sağlayıp aynı zamanda transların medyaki temsiliyetini de artırır. Bu noktada hikâyeleri ve haberleri kurarken kullanılan dilin, çerçevelemenin ve toplumsal bağlamın translar ve toplumun geneli üzerindeki potansiyel etkisinin göz önünde bulundurulması önemli. Özellikle cinsiyet kimliği temelli yapılan haberlerde, salt ikili cinsiyet sistemin getirdiği veriler ve anlayışlar üzerinden üretimler yapmak, toplumsal cinsiyet normlarına uymayan kişileri soyutladığı gibi, bu kişilere ve sunulan bilgiye yönelik olumlu ve olumsuz etkileri de gözardı etmiş oluyor. Bu noktada, sosyal ve kültürel faktörlerin transların hayatını nasıl etkilediğini anlamak, dil ve terminoloji kullanımı, hikâyenin adil ve doğru bir şekilde sunulduğundan emin olmak için translarla veya alandaki uzmanlarla, derneklerle konuşmak, transları etkileyen konulara ilişkin daha eksiksiz ve incelikli bir resim sunabilir.”
“Güvenlik konusu da translar için elzem”
Haber dili kadar görseller ve fotoğrafların da önemli olduğunu vurgulayan Timur, trans haberlerinde görsel ve fotoğraf konusunda dikkat edilmesi gereken unsurları şöyle sıralıyor:
“Haberlerde görseller ve fotoğraflar, haberin anlatımını güçlendiren önemli bir unsur. İyi bir görsel, haberin etkisini artırabilir ve okuyucunun habere daha fazla ilgi göstermesini sağlayabilir. Ancak, transları anlatan haberlerde görsel ve fotoğraf seçiminde bazı önemli noktalar var elbet. Stereotipik görsellerden kaçınmak bunlardan biri. Örneğin, trans kadınlar her zaman makyaj yapmış ve feminen görünmek zorunda değildir. Dolayısıyla bu tip görseller kullanmak, transların gerçek yaşamlarını yansıtmaz. Fotoğraflarda transları çeşitli ve çok yönlü olarak göstermek doğru bir temsili de beraberinde getirir. Herkesin deneyimi farklı olduğundan, transların farklı yaş, cinsiyet kimliği, cinsel yönelim ve etnik kökenlere sahip olabileceği unutulmamalıdır. Haberlerde kullanılan fotoğrafların da bu çeşitliliği yansıtması gerekiyor. Güvenlik konusu da translar için elzem. Kullanılacak görüntülerin kamuya açık bir şekilde tasvir edilmesini istemeyebilecekleri gerçeğini kabul etmek gerekiyor. Bu tarz fotoğraflar kullanıldığında zaten günlük rutinde birçok güvenlik problemi yaşayan; her an bir tacize, saldırıya, dışlanmaya maruz bırakılan translar için daha da tetikleyici durumlara sebep olabilir. Aynı zamanda okuyucuları da nefrete teşvik eden bir alanı yaratabilir.”