Güney Gazze’de yaşayan 34 yaşındaki Amani, ailesini devam eden çatışmanın etkilerinden korumaya çalışıyor, bir yanda da yakın bir arkadaşını kaybetmenin yasını tutuyor.
“Hiç susmayan düşünceler, acı dolu kabuslar arasında, eziyet dolu bir yaşamın tuzağına düşmüş hissediyorum.”

“O gidince, birlikte kurduğumuz hayallerin yasını tuttum. Geleceğe dair ortak hayallerimizin hepsi tuzla buz olmuştu.”
Güney Gazze’de yaşayan 34 yaşındaki Amani, ailesini devam eden çatışmanın etkilerinden korumaya çalışıyor, bir yanda da yakın bir arkadaşını kaybetmenin yasını tutuyor. Güneydeki Refah kentinde bulunan evleri çatışmanın merkezinden uzak gibi görünse de tam anlamıyla bir güvenlik sağlamıyor.
Amani, Gazze Sağlık Bakanlığı’nda psikoterapist olarak çalışıyor. Görevi, yıllardır süren çatışmaların ortasında yaşamanın travmalarını atlatmaya çalışan hastalara destek sağlamak. Ama aynı zamanda omuzlarında kendi ailesini koruma sorumluluğun da ağır yükünü taşıyor.
“Her an, ürkütücü bir belirsizlik bizi kuşatıyor. Çocuklarıma ve aileme ne olabileceği konusunda sürekli korku içinde yaşıyorum” diyor. “Öncelikli sorumluluğum koşulsuz destek sunmak, ancak bu görevin ağırlığı altında eziliyorum.
Dört çocuk annesi olan Amani, en büyük oğlu Firas’ın avukat olmaya dair gelecek hayallerini terk etmeye başladığını görmüş. Amani şöyle diyor: “Bu savaşın gölgesinde çocuklarımın hayalleri ve özlemleri tek bir temenni halini aldı, o da hayatta kalmak.”
“Acı ve korku artık hayatlarımıza hükmediyor” diye devam ediyor sesi titreyerek. “Bu şekilde konuşmak istemezdim ama kendimi hiç susmayan düşünceler, acı dolu kabuslar arasında eziyet dolu bir yaşamın tuzağına düşmüş hissediyorum.”
Kaybın acısı
Aynı zamanda bir kaybın da acısını yaşayan Amani, çatışma sırasında en yakın arkadaşı olan 28 yaşındaki Lamia ile irtibatını kaybetmiş. Amani onu “canlı, kıvrak zekalı ve kararlı bir ruh” ve “Filistinli kadınların sınırsız gücünün ve hayallerinin bir simgesi” olarak hatırlıyor.
İsrail güçleri kara harekâtı planıyla yaklaşık 1 milyon kişinin kuzey Gazze’den taşınmasını emrettiğinde, Amani arkadaşına mesajlar gönderdi. Bölgedeki pek çok insan gibi Lamia’nın da ya fiziksel kısıtlamalar ya da çatışmaların ortasında yer değiştirmenin tehlikeleri nedeniyle oradan ayrılamayacağından korkuyordu.
Lamia’ya defalarca mesaj attı, aradı ancak hiç ses alamadı ve internet erişiminin kesilmesiyle hiçbir bağlantısı kalmadı. Arkadaşına ulaşmak için yaptığı son girişimi hatırlarken sesi titriyor Amani’nin: “Birinin cevap vereceğini umarak sosyal medyada şunu paylaştım: ‘Lamia, hala hayatta mısın? Kalbim acıyor! Size yalvarıyorum, onun için dua edin.”
14 Ekim’de gece çökerken, sosyal medya paylaşımını gören bir kişi acı haberi paylaştı: Lamia ve tüm ailesi bir hava saldırısı sonucu evlerinin enkazı altında kalmıştı.
Takip eden saatlerde Lamia’nın komşuları onları enkazdan çıkarmak için saatlerce çalışmış ve yaşamaları için dua etmişler, ancak aile hayatta kalamamış.
Arkadaşıyla geçirdiği son zamanları düşünen Amani, çatışmadan birkaç gün önce Lamia ile birlikte yedi günlük bir öz bakım eğitim programına katıldıklarını hatırlıyor ve bunu “birlikte geçirdiğimiz son anlara damgasını vuracağını asla hayal edemeyeceğim bir deneyim” olarak nitelendiriyor.
“Lamia’nın zarar görmeden çıkabileceği umuduna sarılmıştım ama Lamia’yı kaybettik.”
Kaynak: UN Women