
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca TCK’nin 216. maddesi gerekçe gösterilerek “halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama” ile suçlanan şarkıcı Gülşen, sevk edildiği nöbetçi Sulh Ceza Hakimliğince tutuklanarak Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi’ne götürüldü.
Gülşen Nisan’da verdiği bir konser sırasında ekibiyle şakalaştığı sırada kaydedilmiş bir videoda, “imam hatipli” bir kişiye atfen yaptığı şakada kullandığı ifadeleri dolayısıyla iktidar partilerinin sözcüleri ve iktidar yanlısı medya ve “muhafazakar” trollerce hedef gösterilmiş ve linç kampanyasının hedefi olmuştu.
Gülşen mahkemede suçlamaları reddetti, emniyet ve savcılıkta verdiği savunmaları tekrar ettiğini ve tutuksuz yargılanmayı istediğini söyledi. Emniyet ve Savcılıktaki ifadelerinin okunmasından sonra beyanlarını doğruladı. Şarkıcı savcılıktaki ifadesinde videonun provokatif amaçla servis edildiğini söyledi, suçlamaları reddetti ve koğuşturmaya yer olmadığı kararı verilmesini talep etti.
Gülşen’in ifadesi:
“Ben 25 yıllık sanatçıyım. Benim müzisyen çalışma arkadaşlarım var. Bu grupla birlikte konserlerde sahne alırım. Benim kadromda klavye müzisyeni olarak yer alan “Miraç” isimli arkadaşımın lakabı “imamdır”. Arkadaşlarla kendi aramızda ‘aptal, salak, sapık’ olarak şakalaşırız. Talihsizlik olarak bu iki kelime bir araya gelmiştir. Arkadaşımız imam hatipte okumamıştır. Miraç’ın soy ismini ve iletişimini hatırlamıyorum. Grupta tüm arkadaşlarımın lakabı mevcuttur.
Bu konuşma, konserin hatırlamadığım bir aşamasında muhtemelen şarkı arasında Miraç ile aramızda geçen bir konuşmadır. Ben orkestrama hitaben “beni seyircilerinin arasında omuzlarınızda taşıyın” demem üzerine bana okrestra arasından “seni imam taşısın” şeklinde cevap gelince bahse konu konuşma Miraç’la aramızda geçmiştir. Bu konuşma konsere katılanlara ya da medyaya hitaben yaptığım bir konuşma değildir. Ben ülkesini seven, fırsat eşitliğine inanan, kimseyi ayırıp örselemeyen bir sanatçıyım.
Bu kısa görüntü aylar sonra kim tarafından, ne amaçla servis edildi bilmiyorum. Ancak provokatif amaçlı olarak servis edildiğini düşünüyorum. Ben imam hatiplileri ya da ülkemizin bir kısmını kötülemek, onlara hakaret etmek amacıyla asla bu konuşmayı yapmadım. Ülkenin tüm değerlerine ve hassasiyetlerine saygım sonsuzdur. Kesinlike atılı suçlamayı kabul etmiyorum. Ayrıca yaşanan olayın zamansız bir yerde gerçekleşmesi talihsizliktir.
Şakalaşmanın herhangi bir gruba yönelik nefret içerikli olarak algılanması beni çok üzmüştür. Suç işleme kastım yoktur. Atılı suçlamayı kabul etmiyorum. Kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmesini talep ediyorum”
Hakim aynı
Gazeteci Alican Uludağ, Gülşen’i tutuklayan hakim İbrahim Eroğlu’nun İstanbul 2. Sulh Ceza Hakimliği’ne HSK tarafından 12 Ağustos’ta atandığını belirterek, “Yani, Sulh Ceza’da tecrübesi yalnızca 13 gün. Hakimliğe ise 15 Temmuz darbe girişiminden sonra başladı. Yani, özel seçilmiş biri. İstanbul’a da geçen yıl getirildi” dedi.
Gazeteci Barış Pehlivan ise, şarkıcıyı tutuklamaya sevk eden savcının İstanbul Başsavcılığı Basın Soruşturmalarından Sorumlu Türkşat Kuntay Uçuk olduğunu ve kendisinin 20’li yaşlarda olduğunu söyleyerek, “Bu savcı Sedef Kabaş’ı gözaltına aldıran savcıdır. Kendisi 2018 yılında hukuk fakültesinden mezun olmuş” dedi.
Tepkiler
Gülşen’in tutuklanmasına sosyal medyada tepki yağdı. Gazeteci Ozan Gündoğdu, “Gülşen, sahne kıyafetleri üzerine yürütülen lince boyun eğmediği için tutuklandı, bunu biliyoruz!” derken sanatçı Harun Tekin “Dayattıkları gibi olmadığı, giyinmediği, konuşmadığı için bugün bir kadın sanatçı tutuklandı” ifadelerine yer verdi.
Tutuklanma kararı kamuoyunun yanı sıra sanat dünyasından da çok fazla tepki topladı. Gülşen’in sanatçı arkadaşları da tepkilerini sosyal medya hesaplarından gösterdi. Mabel Matiz’den Aynur Aydın’a, Seldan Bağcan’dan Redd grubuna kadar çeşitli müzik dallarında müzik yapan isimler kararın hukuki olmadığını savundu.
UEFA Avrupa Ligi play-off turu rövanş maçının oynandığı Şükrü Saraçoğlu Stadyumu’ndaysa Fenerbahçe taraftarları Austria Wien futbol takımı karşısında takımlarını hep bir ağızdan söyledikleri Gülşen’in “Yurtta aşk cihanda aşk” şarkısıyla desteklediler, ve tutuklamayı “Türkiye laiktir, laik kalacak sloganlarıyla protesto ettiler.
Kadın örgütleri ayakta
Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu (TKDF), Gülşen’in tutuklanmasının ardından yayınladığı bildiride “Türkiye’de adaletin nasıl bir karanlığa itildiğini tekrar gördük,” dedi. TKDF iktidarın kutuplaştırıcı siyasetinin ürünü olarak değerlendirdiği tutuklama karşısında “hiçbir kadını yalnız bırakmadığı gibi Gülşen’in de yanında olaca[ğını], kutuplaşmaya karşı çıkaca[ğını]” duyurdu ve iktidarın “zavallıca gündem değiştirme” çabalarının “oyuncağı” da “düşmanlık duygusunun kurbanı” da olmayacaklarını açıkladı.
Kadın Savunması: İtaat yok, gökkuşağı bayrağı sallanacak, dekolte giyilecek, dans edilecek, imam hatipler de kapatılacak. Dinci gericiliğin, erkek yargının kadınlar üzerinde denetim aygıtına dönüşmesine itaat yok, isyan var! Yaşasın feminist laiklik, yaşasın feminist mücadelemiz!
Femen Türkiye: “Gülşen, 4 ay önce konserinde yaptığı bir espri yüzünden bugün hukuksuz bir şekilde tutuklandı. Bu kararın arkasındaki savcı ve hakimin hukuk tanımazlığı, Türkiye’deki yargı bağımsızlığını bir kez daha gözler önüne serdi.”
Muhalefete eleştiriler
Mahkeme kararın ardından CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada şöyle dedi:
“Farklı hayat tarzlarına sahip gençlerin arasında uzun bir zamandır barış rüzgarları esmektedir. Amacını aşmış bir şakayı alıp, gençlerimizi birbirine düşürmektir hedef. Biraz daha iktidarda kalmak için, daha çok çalmak ve çırpmak için. Ey vatan kurtaran savcı ve hakim, “Çürükler, adiler, s**tükler, cibilliyetsizler…” bunlar kimin laflarıdır? Bunları bu aziz millete kim söyledi? Hukuka, adalete ihanet etmeyin; sanatçıyı hemen serbest bırakın!”
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, tutuklama kararının hukuksuzluk olduğunu belirterek, “Gülşen derhal serbest bırakılmalıdır” dedi. Özgür Özel öğle saatlerinde yaptığı basın toplantısında ise şu ifadeleri kullanmıştı:
“İmam Hatipler diğer okullarımız gibi hepimizin, bu memleketin evlatlarını yetiştiren; CHP döneminde yasa ile kurulmuş, dinin gereklerini insanlara doğru şekilde ve devlet eli ve denetimi ile öğretmek üzere kurulmuş okullar. Hiçbir okula yapılmaması gerektiği gibi bu okullarla ilgili de şaka da olsa espri de olsa bu şekilde bir tanımlama yapılmamalı. Nasıl bir açıklama yapıldı tam bilmiyorum ama mutlaka düzeltilecektir. Maksadını aşmış bir espri insanların kalbini kırdı, hızlı bir şekilde telafi edileceğini umuyoruz. Biz de sürecin takipçisi olacağız.”
Başta Özgür Özel’in sözleri olmak üzere CHP’nin ifade özgürlüğüne değil de Gülşen’in sözlerine vurgu yapması tepki aldı.