SES Eşitlik ve Dayanışma Derneği Kurucu Başkanı Gülseren Onanç, 10 Kasım Atatürk’ü Anma Günü vesilesiyle bir mesaj paylaştı: “Kadın erkek eşitliğini, insan haklarının üstünlüğünü, demokrasiyi savunacağız ve eninde sonunda Atatürk’ün hayal ettiğin demokratik Türkiye’yi, demokratik Cumhuriyet’i inşa edeceğiz.”

SES Eşitlik ve Dayanışma Derneği Kurucu Başkanı Gülseren Onanç, “Yükselt SES’ini!” podcast’te konuştu ve 10 Kasım Atatürk’ü Anma Günü vesilesiyle, mesajını paylaştı.
Cumhuriyetimizin 100’üncü yılını büyük bir coşkuyla ve biraz da buruk kutladığımızı söyleyen Gülseren Onanç, şu ifadeleri kullandı:
“Yüz yıl önce Atatürk’ün hayal ettiği Cumhuriyet’in gerçekleşmediğini görmek, özellikle bizim yıllardır mücadelesini verdiğimiz toplumsal cinsiyet eşitliğinin, kadın-erkek eşitliğinin henüz yerine gelmediğini görmek; laiklikte çok büyük gerilemeler olduğunu gözlemlemek, içimizde büyük bir burukluk ve endişe yaratıyordu ve bu buruklukla kutladık biz bu 29 Ekim’i.”
29 Ekim’de bir kısmı televizyonda gösterilen ve 3 Kasım’da da gösterime giren Atatürk 1881-1919 filminden ilhamla Onanç, Atatürk’ün toplumsal cinsiyet eşitliğine verdiği öneme dikkat çekti:
“Geçen hafta vizyona giren Atatürk filminde de gördüğümüz Atatürk’ün kadınlarla olan ilişkisine baktığımız zaman, ne kadar eşitlikçi, ne kadar toplumsal cinsiyet eşitliğine önem veren, kadını hep toplum içerisinde eşit, önde tutmaya çalışan bir lider olduğunu yeniden gördük, yeniden hatırladık. Bu bizde Atatürk özlemini daha da canlandırdı.”
Gülseren Onanç, Atatürk hakkında filmlerde gördüklerimizin yanı sıra, onu anlatan kitaplardan da örnekler verdi:
“Atatürk’ü çok iyi anlatan 2 tane kitaba refere ettim; bir tanesi sevgili kaybettiğimiz çok önemli tarihçi Zafer Toprak’ın Atatürk kitabı. Orada Atatürk’ü ve onun feminizm yaklaşımını şöyle anlatıyor, diyor ki, “kadınların seçimlere katılımı toplum için de yararlı olacaktı. Zira kadın erkeğin siyasi eğilimlerindeki çarpıklıkları düzeltebilirdi. Seçilince kadınlar sayesinde parlamentoya zarafet de gelirdi. Daha da ötesi, kadınlar her zaman barıştan yanaydılar, onlar sayesinde parlamentolarda barış anlayışı hükümdar olacaktı.” Yani aslında bugün savaş ortamında olan dünyaya eşitlikçi bir parlamento ile çare olabileceğini daha o günlerden gören vizyoner bir lider.”
“İpek Çalışlar’ın da Atatürk kitabında kadınları çok önemsediğine ilişkin çok vurgu var. Orada da karizmatik, yakışıklı, etkileyici olan Atatürk’ün kadınlara her zaman “saygıdeğer hanımlar” diyerek söze başladığının ve kadın davasının önemli bir savunucusu olduğunu her yerde vurguladığının da altı çizilmiş. Bütün bunlardan ve bugün geldiğimiz durumdan, bütün bunları karşılaştırdığımızda zaman şimdi içinde bulunduğumuz durum ve Atatürk’ün 100 yıl önce hayal ettiği Türkiye, o Türkiye’nin içindeki kadın erkek eşitliğini, kadınların her zaman erkeklerle yan yana, eşit biçiminde biçimde var olduğunu hayal ettiği bir Türkiye’ye henüz ulaşamadığımızı gördüğüm zaman gerçekten içimde bir hüzün oluşuyor. Ona olan özlemim artıyor. Bu 10 Kasım’da Atatürk’ü büyük özlem içinde anıyoruz.”
“Bu 10 Kasım’da Atatürk’ü büyük bir özlemle anarken olan bu sözü vermeyi kendimize bir borç biliyoruz. Atam, evet, senin hayal ettiğin laik, eşitlikçi, demokratik Cumhuriyeti henüz oluşturamadık. Ama emin ol bu yolda mücadelemizi devam ettireceğiz. Kadın erkek eşitliğini, insan haklarının üstünlüğünü, demokrasiyi savunacağız ve eninde sonunda senin hayal ettiğin demokratik Türkiye’yi, demokratik Cumhuriyet’i inşa edeceğiz.”
Gülseren Onanç
Bölümün tamamını dinlemek için: