HDP’li eski vekil Leyla Güven, dört ayrı konuşmasında ‘PKK propagandası’ yaptığı gerekçesiyle 11 yıl 7 ay 15 gün hapis cezasına çarptırıldı. Güven, Aralık 2020’den bu yana cezaevinde.
“Bu yargılamalar siyasi saiklerle, Kürt siyasetini yürüten bir kadın olarak söylediklerimden imtina etmediğim için yapılmıştır.”

Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Leyla Güven hakkında “örgüt propagandası” iddiasıyla açılan davanın 6’ncı duruşması Diyarbakır 9’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Leyla Güven, tutuklu bulunduğu Elazığ Kadın Kapalı Cezaevi’nden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşmaya katılırken, avukatı Serdar Çelebi hazır bulundu.
Güven, dört ayrı konuşmasında ‘PKK propagandası’ yaptığı gerekçesiyle 11 yıl 7 ay 15 gün hapis cezasına çarptırıldı.
Daha önce ‘örgüt yöneticisi olmak’ suçlaması sebebiyle 22 yıl 3 ay hapis cezası alan Güven, Aralık 2020’den bu yana cezaevinde.
Duruşmada savunma yapan Leyla Güven, “Kararı verirken hukuku baz alıyorsunuz. Ancak sizin görüşler benim hakkımda daha önceki verdiğiniz karardan bellidir. Daha önceki kararınızda eylem olarak tasvir edilen konuşmalar benim suç işleyebilme potansiyelime sahip olduğum gibi birçok şey söylediniz. Bu husus gerekçeli kararda açıkça yazmaktadır. Bu yüzden de dosyadaki mütalaaya karşı savunmam olmayacak. Çünkü daha önce bunlardan ayrıca ceza almıştım. Türkiye hukukunda mahkûmiyetle olmuş. Bozulmalar olmuş. Ben size daha önce söyledim. Kürdistan bir coğrafyadır” dedi.
‘Ceza veren hakim FETÖ’den yargılandı’
Güven, AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın daha önce yaptığı bir konuşmayı hatırlatarak, Tayyip Erdoğan’ın da, “Kürdistan” dediğini belirtti.
“Onlar söyleyince bir şey olmuyor. Ben söyleyince terörist olmuş oluyorum. Ben şu konuda emin olun sizi değil kendimi yargılıyorum. 30 yıl ısrarla demokratik siyasete inandım. Siz bana 22 yıl ceza verdiniz. Bu dosyada da ceza vereceğinizi biliyordum. Ben açlık grevine sizin daha önceki yargılandığım dosyada başlamıştım. Türkiye’nin demokratikleşmeye ihtiyacı var. Kürt sorunu bunun önünde engeldir. Sayın Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılarak çözüm sürecinin başlaması için açlık grevine başlamıştım. Ben bir siyasetçi olarak konuşuyorum. Her ortamda Kürt sorununun barışçıl yönünden çözüme kavuşması için siyasi olarak konuşmalar yapıyorum. Kürt sorunu için Sayın Erdoğan çıkıp Kürt sorununun olduğunu söyledi. Bunun kendi sorunu olduğunu, bunun üzerine gideceğini belirtti. Biz bu kadar olumlu bir adımı yok sayamayız. Onlar bir şey yaşamadılar ama bizler şu anda yargılanıyoruz. Dediğim gibi siz heyet başkanı ve ben birbirimize çok iyi tanıyoruz.”
“Leyla Güven 22 yıl, 5 yıl, 6 yıl cezalar aldı. Çok yakın bir zamanda FETÖ’cü olarak bizi yargılayan hakim daha sonra meslekten el çektirildi. O dönem ben belediye başkanlığını verilen karar yüzünden yapamadım. Dönemin Adalet Bakanı ‘bu olayı biz yapmadık içimizdeki FETÖ’cüler yaptı’ dedi. Ben o dosyadan 6 yıl 3 ay aldım. Bu yargılamalar adil ve hukuka uygun yargılamalar değildir. Vicdanen hissettiklerimi sorarsanız bu yargılamalar siyasi saiklerle yapıldığı, Kürt siyasetini yürüten bir kadın olarak söylediklerimden imtina etmediğim için yapılmıştır.”
‘Anasoycu diye itham edip ceza verdiniz’
“Yanınızda iki tane kadın hukukçu var” diyen Leyla, “Eminim onlar da araştırmıştır. Daha önceki kararınızda beni anasoycu olarak itham edip cezalandırmaya gerekçe yapmıştır. Ananın olduğu doğal toplumdur. Kadınlar yaşamı düzenlemektedir. Benim hakkımda yargı kararı verecektir. Sizin benim hakkımdaki görüşünüz bellidir. Daha önce suç işleme potansiyeli taşıdığımı söylemiştiniz. Siz ya da biz oluruz olmayız bu kararlar hukuk üniversitelerine ders olarak okutulacaktır. Ben inanıyorum ki bu kararlar bozulacaktır. Bugüne kadar söylediğim her şeyi söylemeye devam edeceğim. Bir kadın, bir Kürt, bir anne olarak yanlış bir şey söylemedim ve yapmadım. Cezaevinde de dışarıda da olsam bunu söylemeye devam edeceğim. İnanıyorum ki Türkiye’de ileride olumlu gelişmeler olacak. Kürt sorunu çözüme kavuşacak” savunmasında bulundu.
Kaynak: Jinnews