Muğla’nın Milas ilçesine bağlı İkizköy’de yapılması planlanan kömür madeni için Akbelen Ormanı’nda kızılçam ağaçlarının kesilmesine karşı yürütülen direniş sonuç verdi: İki ayrı mahkemeden çalışmayla ilgili yürütmeyi durdurma kararı çıktı.
Muğla 3. İdare Mahkemesi’nde süren Entegre Tesis ÇED Muafiyeti iptal davası ve Muğla 1. İdare Mahkemesi’ndeki orman kesimi iptal davasında karar çıktı. Her iki davada da mahkemeler, “yürütmenin durdurulması” kararını aldı.
Kararla birlikte, bölgede yeniden keşif ve bilirkişi incelemesi yapılıp raporlar hazırlanacak. Mahkeme bu süreçlerin ardından yeni bir değerlendirmede bulunabilecek. Tüm bu süreçler boyunca yürütmenin durdurulması kararı geçerli olacağı için orman yasal olarak tamamen koruma altına alınmış olacak.
İkizköy Çevre Komitesi ve KARDOK Derneği, İkizköy’de iki ayrı mahkemeden verilen yürütmeyi durdurma kararı sonrasında bir basın açıklaması yaptı.
Basın açıklamasında, kömür şirketinin bölgeyi terk edene kadar mücadelenin süreceğine vurgu yapıldı.
“Umuyoruz ki bütün açılardan ele alan bir bilirkişi raporu ortaya çıktığında mahkeme heyeti de Akbelen Ormanının kesilmemesi gerektiğini, varlığının önemine bir kez daha kavrayarak doğadan ve insanca yaşam hakkından yana bir karar verecektir.”
“149 ağacı sevgiyle anıyoruz”
Yeşil Gazete‘ye açıklamalarda bulunan İkizköy Çevre Komitesi gönüllüsü Deniz Gümüşel, mahkemenin kararının çok doğru ve yerinde bir karar olduğunu, ancak “Keşke çok daha önce bu kararı verselerdi de 149 ağacımız kesilmemiş olsaydı. O 149 ağacı sevgiyle anıyoruz ve hayatlarını kurtaramadığımız için onlardan özür diliyoruz” ifadelerini kullandı.
Gümüşel ise, Akbelen Ormanının varlılığının devam etmesinin ne kadar önemli olduğunu, İkizköy için de bu ormanın ne anlama geldiğini ifade edebildiklerini düşündüklerini kaydetti:
“İkizköy’ün iki yıldır süren bir mücadelesi vardı. Neredeyse bir aya yaklaşmış olan çadırlı nöbetimiz de bunu mekansal olarak görünür kıldı. Kamuoyunun ve sizlerin desteğiyle sanırım mahkemeye mesajımızı da aktarabildik. Burada hem Akbelen Ormanının kendisinin varlığının devam etmesinin ne kadar önemli olduğunun altını çizebildik hem de İkizköy için Akbelen Ormanının ne anlama geldiğini ifade edebildik.
Bir de tabi bütün bu yangınlar devam ederken, iklim krizi ortadayken, Covid-19 salgını hala can almaya devam ederken, ormanların bütün insanlık için ne anlama geldiğini de ifade etmeye çalıştık. Tahmin ediyoruz ki bu vurgularımız mahkemeye ulaştı.”
‘Ormanın ortadan kalkması bir halk sağlığı sorunu’
Gümüşel, bundan sonraki aşamada, bilirkişi heyetinin ortaya çıkabilecek tüm sorunları değerlendirecek nitelikte olması için ellerinden geleni yapacaklarını kaydetti:
“Bilirkişi heyetinin buradaki ormanın ortadan kaldırılmasıyla ortaya çıkacak olan tüm etkileri değerlendirecek nitelikte bir heyet olması için elimizden geleni yapıyoruz.
“Bu ne demek? Mesele burada sadece orman mühendisi, çevre mühendisi vesaire ile sınırlı değil. Akbelen Ormanının ortadan kalkması bir halk sağlığı sorunudur. Bir iklim sorunudur. Tarımsal faaliyetlere vereceği zarar yüzünden ekonomik de bir sorundur aynı zamanda. Buradaki insanların yaşam haklarına müdahale olduğu için bir sosyo-kültürel sorundur. Bilirkişi heyetinin tüm bunları kapsamlı bir şekilde değerlendirecek yapıda olması için dilekçeler vermiştik. Bunu takip edeceğiz, bu şekliyle oluşmasını sağlayacağız.”