BM Genel Sekreteri’nin Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları Savunucuları Grubu’nun eş başkanı olarak, Barbados Başbakanı Mottley, yalnızca ülkesinde değil, dünyanın her yerinde, iklim değişikliğine karşı savunmasız kalan topluluklara yardımcı olmak için çalışıyor ve küresel finansal sisteme meydan okuyan pratik çözümler öneriyor: “Kayıtsızlık modern toplumda ilerlemenin düşmanıdır.”

Barbados Başbakanı Mia Mottley, Glasgow’daki COP26 İklim Değişikliği Konferansı’nda geçen yılki konuşmasıyla tüm dünyada manşetlere taşınmıştı. Ve daha geçen ay Time Magazine’in 2022’nin en etkili 100 kişisinden biri seçildi.
BM Genel Sekreteri’nin Sürdürülebilir Kalkınma Hedefi (SDG) Savunucuları Grubu’nun eş başkanı olarak, Barbados Başbakanı Mottley, yalnızca ülkesinde değil, dünyanın her yerinde, iklim değişikliğine karşı savunmasız kalan topluluklara yardımcı oluyor.
Geçen ay New York’ta düzenlenen Global Citizen NOW düşünce liderliği zirvesinde, SDG eş başkanı Kanada Başbakanı Justin Trudeau ile birlikte konuşan Mottley, dünyanın finansal sistemlerinin merkezindeki derin adaletsizliğe vurgu yaptı. Mottley’e göre, Barbados da dahil olmak üzere yoksul ülkelerin hem pandemi ve doğal afetler gibi acil krizlere kapsamlı bir yanıt vermek hem de daha uzun vadeli iklim ve kalkınma hedeflerine ulaşmak için ihtiyaç duydukları finansmana erişemiyor. Buna karşılık, daha büyük ve daha zengin ekonomiler, felaketler baş gösterdiğinde ekonomilerini canlandırmak için trilyonlara erişimi var.
Mottley’nin, Dünya Bankası gibi Bretton Woods kurumlarının da içinde olduğu küresel finans sisteminin tepkisizliği ve esnek olmamasından duyduğu hayal kırıklığını, Küresel Güney’deki liderler ve ekonomi bakanları da paylaşıyor. Mottley, “kayıtsızlık modern toplumda ilerlemenin düşmanıdır” diyor.
Mottley, önemli zorlukların altını çizmenin yanı sıra pratik önlemleri de savunuyor. Bunlar, iklim açısından hassas ülkeler için büyük bir fark yaratacak ve uygulanması nispeten basit görünen çözümler.
Mottley, borç kavramını yeniden kavramsallaştırmak gerektiğini vurguluyor, çünkü ona göre her borçlanma bir tehlikeye işaret etmiyor. Mottley, kağıt üzerinde yüksek bir borç-GSYİH oranına sahip olmanın, Barbados’un ekonomik büyümeyi hızlandıracak kalkınma, altyapı ve enerji projelerini finanse etmesi için ihtiyaç duyduğu finansmana erişimini zorlaştırdığını söylüyor. Ama bugün ülkede düşük bütçeli ama uzun vadeli borçlanmaya ihtiyaç duyuluyor.
Bir yaklaşım da, borcun tanımlanma şeklini yeniden gözden geçirmek. Aslında Barbados, sorumlusu olmadıkları iklim değişikliğinin etkilerine karşı koymak için finansmana ihtiyaç duyuyor. Bu yatırımları borç olarak kabul etmek adil mi? Yoksa borç-GSYİH hesaplamasının dışında tutulmalı ve borçlanma küresel kamu mallarının finansmanı ve ortak geleceğimize yapılan yatırımlar olarak mı görülmeli?
Mottley, tüm ülkelere fayda sağlayan küresel kamu mallarını finanse etmeye yardımcı olacak bir dizi başka fikir ve çözümlerden de söz ediyor. Barbados başbakanı, pandemi ve diğer krizler nedeniyle aşırı kâr sağlayan sektörlerden alınabilecek vergileri, karbon salınımında zirvede olan ülkelere getirilecek kısıtlamaları örnek gösteriyor.
Değişime olan inancıyla rol model bir lider olan Mottley, vatandaşlara birlikte hareket etmeleri ve seslerini yükselterek küresel yönetim sistemlerinin statükosunu bozmak, yoksulluğu sona erdirmek, gezegeni savunmak ve herkes için adaleti sağlamaları için ilham veriyor.
Mottley New York’taki dinleyicilerine, “Şu anda bize zorluk çıkaran her şeyin küresel olduğu bir aşamadayız” dedi. “Yani, bireysel eylem ile küresel sonuçlar arasında bağlantı kurabilirsek, o zaman doğru yönde ilerliyoruz demektir.”
Kaynak: Forbes