Close Menu
  • Eşitlik
  • Barış ve Güvenlik
  • Siyaset
  • Adalet
  • Emek
  • Kültür-Sanat
  • Ekoloji
  • Bülten Üyeliği
  • Podcast
  • english
Facebook X (Twitter) Instagram YouTube TikTok Telegram
Hakkımızda
SES Eşitlik, Adalet, Kadın Platformu
Facebook X (Twitter) Instagram YouTube TikTok Telegram
  • Eşitlik

    8 Mart Dünya Kadınlar Günü Kutlu Olsun

    8 Mart 2025

    Yasaklamalara Rağmen Kadınlar Bizi Feminist Gece Yürüyüşü’ne Çağırıyor

    8 Mart 2025

    Çin’de Feminist Komedi: “Her Story” ve Kadınların Mücadelesi

    5 Ocak 2025

    Toplumsal Cinsiyet Eşitliğine Duyarsız Bütçe

    9 Aralık 2024

    Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Hareketinde Erkeklerin Rolü

    25 Kasım 2024
  • Barış ve Güvenlik

    Barış Savunucusu Jimmy Carter Hayatını Kaybetti

    30 Aralık 2024

    Nimet Nimettir!

    24 Aralık 2024

    Rahibeler, Mızıkçı Kabadayılar, Kayyımlar

    23 Aralık 2024

    Barış ve Huzur İçinde Yaşamak İstiyoruz!

    23 Aralık 2024

    Kadınlar Tepkili: Hayatlarımıza, Haklarımıza, Hayallerimize Kayyım Atayamayacaksınız!

    10 Kasım 2024
  • Siyaset

    Yerel Demokrasi İçin İş Birliği Çağrısı

    12 Ocak 2025

    Bakanlık: Kreşleri Kapatın CHP: Hodri Meydan; Gelin Kapatın

    26 Kasım 2024

    CHP Kadın Çalıştayı: Çare Eşitlikte

    25 Kasım 2024

    Trump ve Adamları

    18 Kasım 2024

    Kadınlar Tepkili: Hayatlarımıza, Haklarımıza, Hayallerimize Kayyım Atayamayacaksınız!

    10 Kasım 2024
  • Adalet

    Pınar Selek:Feminizm Olmadan Faşizmi Aşamayız

    3 Şubat 2025

    AİHM’den Fransa’ya Kınama: Seks Evlilik Yükümlülüğü Değildir

    27 Ocak 2025

    Gisèle Pelicot: Kimin Utanması Gerektiğini Dünyaya Gösteren Kadın

    24 Aralık 2024

    Narin Cinayeti Araştırma Önergesi İktidar Partileri Tarafından Reddedildi

    4 Ekim 2024

    2024 Hrant Dink Ödülleri Kadın Hakları Mücadelesine

    23 Eylül 2024
  • Emek

    Türkiye: Çalışan Kadınlar İçin En Kötü Ülke

    24 Nisan 2025

    DİSK:Greve Çıkalım. Hayatı durduralım.

    9 Mart 2025

    Yasaklamalara Rağmen Kadınlar Bizi Feminist Gece Yürüyüşü’ne Çağırıyor

    8 Mart 2025

    Polonez İşçileri Kazandı:Birleşen İşçiler Asla Yenilmez

    7 Ocak 2025

    Bedeni Hür Kadın Öğretmenler

    20 Ekim 2024
  • Kültür-Sanat

    Dünyaca Ünlü Kemancı Ayla Erduran’ın Ardından

    12 Ocak 2025

    Çin’de Feminist Komedi: “Her Story” ve Kadınların Mücadelesi

    5 Ocak 2025

    Viyana Filarmoni İlk Kez Bir Kadının Bestesine Yer Verdi

    5 Ocak 2025

    Demet Değil Mehmet Olsaydım İşim Daha Kolay Olacaktı

    9 Aralık 2024

    Oya Baydar: Hak Mücadelesiyle Geçen Bir Hayat

    2 Aralık 2024
  • Ekoloji
  • Podcast
  • English
Hakkımızda
SES Eşitlik, Adalet, Kadın Platformu

İsrail Hamas Savaşı Gölgesinde İnsan Hakları | #YükseltSESini Podcast | 13.10.2023 |

16 Ekim 2023 PODCAST
Facebook Twitter WhatsApp Email
İsrail Hamas Savaşı

Bu hafta da esitlikadaletkadin.org platformumuzda yer verdiğimiz haber başlıklarına göz atıyoruz. Haftanın en çok konuşulan gündemi İsrail & Hamas Savaşı oldu, her zamanki gibi konuyu toplumsal cinsiyet bakış açısıyla ele almaya çalıştık.

11 Ekim Dünya Kız Çocukları Günü vesilesiyle İstanbul Kadın Kuruluşları Birliği’nin kız çocukları için yaptığı açıklamaya ve çağrıya da yer verdik, diğer yanda muhafazakar toplulukların bir araya gelip LGBTİ+ hareketini durdurmaya çalıştığına dair de gündemden haberlerimiz var.

Bölümü YouTube’da dinlemek için:

Bu hafta da esitlikadaletkadin.org platformumuzda yer verdiğimiz haber başlıklarına göz atacağız birlikte; haftanın en çok konuşulan gündemi İsrail – Filistin savaşı oldu, her zamanki gibi konuyu toplumsal cinsiyet bakış açısıyla ele almaya çalışacağız. 

11 Ekim Dünya Kız Çocukları Günü vesilesiyle İstanbul Kadın Kuruluşları Birliği’nin kız çocukları için yaptığı açıklamaya ve çağrıya da yer vereceğiz, diğer yanda muhafazakar toplulukların bir araya gelip, LGBTİ+ hareketini durdurmaya çalıştığına dair de gündemden haberlerimiz var.

Bugün 13 Ekim Cuma, Yükselt SESini podcast’tesiniz, haftanın kadın gündemi başlamak üzere.

İsrail Hamas Savaşı

İsrail ve Hamas arasındaki çatışmalarda bir hafta dolmak üzere. İsrail tarafında hayatını kaybedenlerin sayısının 1300’e yükseldiği, İsrail’in verdiği karşılık sonrası hayatını kaybeden Filistinli sayısının da 1200’ü geçtiği biliniyor. Gazze’de tam abluka ilan edildi. İsrail Başbakanı Netanyahu, “Her Hamas üyesi kendini ölü bilsin.” açıklamasını yaparken, İsrail Ulusal Birlik Hükümeti ortağı Gantz, Hamas’ın yeryüzünden silineceğini söyledi. İsrail ordusu olası bir kara operasyonu için Gazze sınırına 300 bin asker dizdi. NATO Genel Sekreteri ise İsrail’in vereceği karşılığın orantılı olması gerektiğini söyledi.

Gazze Sağlık Bakanlığı 12 Ekim’de İsrail’in hava saldırılarında hayatını kaybedenlerin 171’inin kadın, 326’sının çocuk olduğunu açıkladı. Açıklamaya göre yaralı sayısı da 5 binin üzerinde.

Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Eşref el-Kudra da yaptığı basın açıklamasında, doluluktan dolayı hastanelerde hasta ve yaralıların yerlerde yatırıldığını, bu şekilde tedavi edilmeye çalışıldığını aktarmıştı.

Kudra, “İsrail elektrik, su ve yakıtı kesmeyi sürdürüyor, bu durum büyük tehlike yaratıyor, çok acı bir çevre ve sağlık felaketi yaşanabilir” uyarısında bulunarak, bunun sorumluluğunun İsrail işgalinde olduğunu kaydetmişti.

Bölgede yaşanan dehşetin boyutunu anlamak için keşke ölü ve yaralı sayılarını tartmamız gerekmese, ancak ne yazık ki savaşın faturası, yine masumlara kesiliyor.

Shani Louk’un adını, Hamas’ın korkunç bir şekilde kaçırdıktan sonra yarı çıplak görüntülerinin teşhir edilmesiyle duyduk ne yazık ki.

Savaşın yıkıcı etkilerini anlamak için bazen sayılardan daha fazlasına ihtiyaç duyarız. Sky News’ta bu hafta yayınlanan bir haberde, İngiltere’de yaşayan Stav Gal Oliver, örnek teşkil edecek bir hikaye anlatıyor. Oliver, İsrail’de büyümüş, ancak dokuz yıl önce İngiltere’ye taşınmış, ailesi ve arkadaşları hala orada yaşıyor. Geçtiğimiz günlerde Sky News’a verdiği röportajda, Hamas tarafından kaçırılan 22 yaşındaki Shani Louk ile aynı köyden olduğunu ve küçük kardeşiyle aynı anaokuluna gittiğini anlatıyor.

Oliver’ın da ifade ettiği gibi, Shani’nin maruz kaldığı bu türden bir insan hakkı ihlali, Gazze’de kaçırılan ve başlarına ne geldiği belli olmayan diğer kadınlar için de bir örnek kabul edilebilir.

Bu hafta konuyla ilgili dikkatimizi çeken yazılardan biri de Evrim Kepenek’e ait, Bianet’te yayınlanan “Kadın bedeni ‘savaş ganimeti’ değildir” başlıklı yazısında Kepenek, kadın bedeninin savaşlarda nasıl bir çatışma alanı olarak görüldüğüne dair örnekler sunuyor. Shani Louk’un adı burada da geçiyor, kadın bedeni üzerinden siyasetin, savaşın korkunçluğuna dikkat çekiliyor.

Bu tip vakalar sadece Orta Doğu’da değil, dünya genelinde de yaygın. Örneğin, Ukrayna İnsan Hakları Komiseri, yalnızca Nisan ayının ilk iki haftasında Ukraynalı kadınlara yönelik 400 cinsel saldırı vakasının kaydedildiğini açıkladı.

Peki ya Cenevre Sözleşmeleri? 1949 yılında imzalanan bu önemli belge, savaşın kurallarını belirlerken, aynı zamanda silahlı çatışma mağdurlarını koruma amacı güdüyor. Ama uygulamada ne kadar başarılı olduğu, gözlerimizin önünde.

Evrim Kepenek’in yazısında Ölüye Saygı ve Adalet İnisiyatifi gönüllüsü Hişyar Özsoy’un sözlerine de yer verilmiş, çatışan tarafların Cenevre Sözleşmeleri’ne uymadıklarına dikkat çeken Özsoy “Yaşarken eşit görülmeyen insanlar, öldüklerinde cansız hallerinde bile eşitlenmiyor,” diyor.

Konu hakkında daha fazla bilgi ve detay için Evrim Kepenek’in bianet’teki yazısını okumanız mutlaka önerilir.

Kadın Bedeni Savaş Ganimeti Değildir: ‘Yaşarken Eşit Görülmeyenler, Ölünce de Eşitlenmiyor’

İsrail kadın haklarını gözeten bir devlet değil. Haziran ayında İsrail hükümetinin kadınlara savaş açtığını söyleyen bir haber yayınlanmıştı Guardian’da, biz de esitlikadaletkadin.org’ta bu konuya yer vermiştik.

Tamar Ben Dror ve Dr Susan Weiss gibi İsrailli feminist avukatlar, ülkede yargı reformunun kadın hakları üzerinde yıkıcı etkiler yaratacağı konusunda uyarıyorlar. Özellikle, devlet tarafından işletilen dini mahkemelerin yetkilerinin genişletilmesi, kadınların lehine olmayacak.

Rabbinik mahkemeler sadece boşanma davalarında yetkiliyken, yeni teklif ile bu mahkemelerin sivil konularda da yetkili olmaları gündeme geliyor. Bunun yanı sıra, bu mahkemeler kadın yargıçları kabul etmiyor ve kadın tanıkları dahi reddedebiliyorlar.

Bu, yalnızca ultra-dindar topluluklarda değil, tüm kadınlar için büyük bir problem. Çünkü eğer bu yasa geçerse, kadınların yasal hakları tehlikede olacak. Weiss’a göre, “Yargıçlar orada olsa bile, hâlâ ataerkil ve önyargılı yasalar uygulanacak.”

İsrailli kadın savaş bölgesinden video çekti : “Bu bir katliam” dedi pic.twitter.com/eFk4IL0qSM

— Metropol Haber (@metropolmedya_) October 10, 2023

İsrail’de savaş daha ne kadar sürer bilemiyoruz ama, daha fazla kadına, çocuğa, bebeğe zarar gelmemesi için ne gerekiyorsa, onun yapılmasını diliyoruz.

11 Ekim Dünya Kız Çocukları Günü

İstanbul Kadın Kuruluşları Birliği, BM’nin kararıyla 2012 yılından bu yana kız çocuklarının maruz bırakıldığı fırsat ve cinsiyet eşitsizliklerine dikkat çekmek için kutlanan 11 Ekim Dünya Kız Çocukları Günü vesilesiyle bir açıklama yaptı, ülkemizde kız çocuklarının durumuna ve ihtiyaçlarına dikkat çekti.

11 Ekim tarihi, Birleşmiş Milletler’in kararıyla 2012 yılından bu yana “Dünya Kız Çocukları Günü” olarak kutlanıyor ve bu gün vesilesiyle kız çocuklarının maruz bırakıldığı fırsat ve cinsiyet eşitsizliklerine dikkat çekiliyor. 

İstanbul Kadın Kuruluşları Birliği Koordinatörü Nazan Moroğlu’nun imzasıyla yayınlanan açıklamada, Birleşmiş Milletler’in bu yıl için hazırladığı tema vurgulanmış, “Şimdi bizim zamanımız, bizim haklarımız, bizim geleceğimiz” teması ile hazırlanan eylem planlarından söz edilmiş.

Aynı zamanda Türkiye’de eğitimden geri bırakılan ve erken evliliklere zorlanan kız çocuklarının durumuna da dikkat çekiliyor açıklamada, “resmi istatistik kurumu TÜİK’in verilerine göre 2022’de 720 bin kız çocuğunun okuldan ayrıldığı görülmektedir” deniyor.

İstanbul Kadın Kuruluşları Birliği’nin 11 Ekim Dünya Kız Çocukları Gününü vesilesiyle yayınladığı açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“İstanbul Kadın Kuruluşları Birliği olarak çocuklarımızın ve ülkemizin aydınlık geleceği için tüm çocuklara ve özellikle kız çocuklarına laik ve bilimsel temele dayalı kaliteli bir eğitim verilmesini istiyoruz ve;

– kız çocuklarının okullaşma oranını düşüren 4+4+4 kesintili eğitim sisteminin kaldırılmasını, kesintisiz temel eğitime geçilmesini,

– cinsiyete dayalı ayrımcılıkları kökleştirecek bilgilerin müfredattan çıkarılmasını;

– karma eğitimden ödün verilmemesini,

– son 6 yılda 230 bini aşmış olan çocuk yaşta evliliklerinin önlenmesini,

– kız çocukların ihmal ve istismardan korunmasını ve  

Cumhuriyetimizin 100. yılında kız çocuklarının özel olarak desteklenmesini; gelecek nesillerin çağdaş, laik ve bilimsel eğitime fırsat eşitliği ile erişebilmesi için kararlı bir devlet politikası uygulanmasını bekliyoruz.”

LGBTİ+ örgütlerinin kapatılması dilekçesi

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin 4. Olağanüstü Kongresi’nde yine LGBTİ+’ları hedef alırken, Büyük Aile Platformu, LGBTi+ örgütlerinin kapatılmasına ilişkin toplanılan 150 bin ıslak imzalı dilekçenin TBMM’ye gönderildiğini duyurdu.

Büyük Aile Platformu, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin (TBMM) açılışıyla yeniden gündeme gelen Anayasa değişikliği görüşmelerinde “LGBT örgütlerinin kapatılmasının” da görüşülmesini istedikleri 150 bin ıslak imzalı dilekçeyi Meclis’e sundu.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Genel Sekreter Serdar Eryılmaz, geçen yıl İstanbul Saraçhane’de ‘LGBT Propaganda ve Dayatmasına Karşı Büyük Aile Buluşması’ ile milletin haklı talebinin dile getirildiğini öne sürdü, Eryılmaz, “On binlerce aile ve yüzlerce sivil toplum kuruluşu, 17 Eylül’de ‘Çocuklarımız, Ailemiz ve İnsanlık İçin’ başlıklı Büyük Aile Buluşması’nda, haklı taleplerini ilgili taraflara, ulusal ve uluslararası kamuoyuna bir kez daha sunmuştur” ifadelerini kullandı.

Serdar Eryılmaz, “Küresel çetelerin ailelerimizi yok etmek, nesillerimizi bozmak, üremeyi durdurmak, cinsiyetsiz insan tipi oluşturmak için kurduğu, desteklediği ve yaygınlaştırdığı LGBT örgütünün ülkemizdeki faaliyetlerine ivedilikle son verilmesini istiyoruz” değerlendirmesini yaparak, üç ayrı talepte bulundu. Buna göre,

– basın yayın organları, her türlü kitle iletişim araçları, sosyal medya platformları vb. alanlarda propaganda ve reklam faaliyetlerinin yasaklanması.

– sosyokültürel terör yapılanmalarına ait dernek, vakıf ve platformların kapatılması. 

– kamuya açık alanlarda, her türlü kurum ve kuruluşta, okullarda, üniversitelerde ve toplu taşıma araçlarında aktivitelerinin engellenmesi ve kanuni düzenleme yapılması.”

Serdar Eryılmaz, 150 bin ıslak imzalı dilekçe ile talep edilen kanuni düzenlemelerin gerçekleşmesi için Meclis’te yer alan siyasi partilerle yoğun temaslarını sürdürerek konunun takipçisi olacaklarını belirtti.

Gelecek Partisi’nden de harekete destek geldi. Dernekler Kanunu’na uygun ve resmi şekilde örgütlenmiş, hak mücadelesi veren LGBTİ+ derneklerinin kapatılması için sunulan bu teklif ile ilgili ne şekilde harekete geçileceği ise, merak konusu.

Aşkı Yeniden İcat Etmek

Bu hafta Yükselt SESini podcast’te 35. bölümdeyiz, haftanın kadın gündemini aktardık, İsrail’de yaşanan savaşta yine kadınların canının yandığından söz ettik, Dünya Kız Çocukları Günü özelinde yapılan açıklamalara yer verdik ve muhafazakar toplulukların LGBTİ+ örgütlerin kapatılmasına ilişkin çabalarından bahsettik. 

Bu hafta editörümüzün esitlikadaletkadin.org’ta yer verdiği bir kitap önerisiyle bitirmek istiyorum. 

Mona Chollet’in yazdığı “Aşkı Yeniden İcat Etmek: Patriyarka Heteroseksüel İlişkileri Nasıl Sabote Ediyor?” adlı kitap, patriyarkanın heteroseksüel ilişkileri nasıl manipüle ettiğini, hem kadınları hem de erkekleri koşullandırdığını, aşkı ve arzuyu yaşamamıza engel olduğunu anlatıyor. Kadın-erkek ilişkisinin hakiki ve eşit bir ilişkiye dönüşebilmesi için öncelikle kadınların kendi seslerini bulması gerektiğini söylüyor.

Kitabın esas sorularından birini “baskın heteroseksüelite ve ataerkil yapı olmasaydı, daha güçlü, daha tatmin edici, daha eşit aşklar mümkün olabilecek miydi?” -diyerek soruyor ve yazar Chollet, ataerkilliğin heteroseksüel ilişkileri şiddet ve tiranlık yoluyla korkunç şekillerde etkileyebileceğini, ama aynı zamanda daha incelikli şekillerde, yanlış anlamalar ve küçük ya da büyük hayal kırıklıkları yoluyla da etkileyebileceğini anlatıyor.

İletişim Yayınları’ndan geçtiğimiz Temmuz ayında basılan Mona Chollet’nin Aşkı Yeniden İcat Etmek adlı kitabıyla ilgili detaylı bilgiyi, açıklama kısmında paylaştığımız haberler arasında bulabilirsiniz.

Kitap Önerisi: Aşkı Yeniden İcat Etmek

Yükselt SESini podcast’te bu hafta da kadın gündemine dair başlıkları dinlediniz. 

esitlikadaletkadin.org web platformumuzda paylaştığımız haberlere dair detaylı bilgilere ulaşabilirsiniz ve aynı zamanda, e-bültenimize abone olarak da haftalık haber akışımızı posta kutunuzda bulabilirsiniz.

Haftaya Cuma yeni bölümde buluşana kadar, bizi sosyal medya hesaplarımız üzerinden takip etmeyi, yorumlarınızı mail yoluyla, ya da sosyal medyada bize iletmeyi unutmayın. Görüşmek üzere.

İlgili Makaleler

Türkiye’nin İhtiyaçlar Listesi: Özgür Medya, Adil Yargı | #YükseltSESini Podcast | 17.11.2023 |

17 Kasım 2023

Atatürk’ü ve Laikliği Yeniden Düşünmek: Kadınlar Neden Direniyor? | #YükseltSESini Podcast | 10.11.2023 |

10 Kasım 2023

Sesini Duyamadığımız Savaş ve Algoritmik Ayrımcılık | #YükseltSESini Podcast | 3.11.2023 |

3 Kasım 2023

Cumhuriyet’in 100. Yılına Doğru: Savaşa Karşı Barış Diyenler | #YükseltSESini Podcast | 27.10.2023 |

28 Ekim 2023

Comments are closed.

© 2025 Her Hakkı Saklıdır.
  • Eşitlik

    8 Mart Dünya Kadınlar Günü Kutlu Olsun

    8 Mart 2025

    Yasaklamalara Rağmen Kadınlar Bizi Feminist Gece Yürüyüşü’ne Çağırıyor

    8 Mart 2025

    Çin’de Feminist Komedi: “Her Story” ve Kadınların Mücadelesi

    5 Ocak 2025

    Toplumsal Cinsiyet Eşitliğine Duyarsız Bütçe

    9 Aralık 2024

    Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Hareketinde Erkeklerin Rolü

    25 Kasım 2024
  • Barış ve Güvenlik

    Barış Savunucusu Jimmy Carter Hayatını Kaybetti

    30 Aralık 2024

    Nimet Nimettir!

    24 Aralık 2024

    Rahibeler, Mızıkçı Kabadayılar, Kayyımlar

    23 Aralık 2024

    Barış ve Huzur İçinde Yaşamak İstiyoruz!

    23 Aralık 2024

    Kadınlar Tepkili: Hayatlarımıza, Haklarımıza, Hayallerimize Kayyım Atayamayacaksınız!

    10 Kasım 2024
  • Siyaset

    Yerel Demokrasi İçin İş Birliği Çağrısı

    12 Ocak 2025

    Bakanlık: Kreşleri Kapatın CHP: Hodri Meydan; Gelin Kapatın

    26 Kasım 2024

    CHP Kadın Çalıştayı: Çare Eşitlikte

    25 Kasım 2024

    Trump ve Adamları

    18 Kasım 2024

    Kadınlar Tepkili: Hayatlarımıza, Haklarımıza, Hayallerimize Kayyım Atayamayacaksınız!

    10 Kasım 2024
  • Adalet

    Pınar Selek:Feminizm Olmadan Faşizmi Aşamayız

    3 Şubat 2025

    AİHM’den Fransa’ya Kınama: Seks Evlilik Yükümlülüğü Değildir

    27 Ocak 2025

    Gisèle Pelicot: Kimin Utanması Gerektiğini Dünyaya Gösteren Kadın

    24 Aralık 2024

    Narin Cinayeti Araştırma Önergesi İktidar Partileri Tarafından Reddedildi

    4 Ekim 2024

    2024 Hrant Dink Ödülleri Kadın Hakları Mücadelesine

    23 Eylül 2024
  • Emek

    Türkiye: Çalışan Kadınlar İçin En Kötü Ülke

    24 Nisan 2025

    DİSK:Greve Çıkalım. Hayatı durduralım.

    9 Mart 2025

    Yasaklamalara Rağmen Kadınlar Bizi Feminist Gece Yürüyüşü’ne Çağırıyor

    8 Mart 2025

    Polonez İşçileri Kazandı:Birleşen İşçiler Asla Yenilmez

    7 Ocak 2025

    Bedeni Hür Kadın Öğretmenler

    20 Ekim 2024
  • Kültür-Sanat

    Dünyaca Ünlü Kemancı Ayla Erduran’ın Ardından

    12 Ocak 2025

    Çin’de Feminist Komedi: “Her Story” ve Kadınların Mücadelesi

    5 Ocak 2025

    Viyana Filarmoni İlk Kez Bir Kadının Bestesine Yer Verdi

    5 Ocak 2025

    Demet Değil Mehmet Olsaydım İşim Daha Kolay Olacaktı

    9 Aralık 2024

    Oya Baydar: Hak Mücadelesiyle Geçen Bir Hayat

    2 Aralık 2024
  • Ekoloji
  • Podcast
  • English

Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.