Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden resmi olarak çekildiği 1 Temmuz 2021’den bu yana geçen yaklaşık 1 yılda -bilindiği kadarıyla ve en az- 306 kadın, erkekler tarafından öldürüldü.

Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden resmi olarak çekilme tarihi olan 1 Temmuz 2021’den bu yana en az 306 kadın önlenebilir kadın cinayetlerinde yaşamını yitirdi.
Öldürülen 306 kadından;
- 84’ü ayrıldığı/boşandığı/ayrılmak istediği için
- 43‘ü polise/savcıya defalarca şikayet etmesine, uzaklaştırma kararı aldırmasına rağmen
- 13’ü erkeklerin ilişki / evlilik teklifini reddettiği için öldürüldü
- 23’ünü barışmaya/konuşmaya/çocukları görmeye silahla gelen erkekler öldürdü.
Kısa Dalga’dan Emel Armutçu’nun derlemesine göre, Sevda Çelemoğlu, kendisine musallat olan erkekten kurtulmak için her yeri geldiğinde “kadına şiddete sıfır tolerans” vaadinde bulunan sorumlu mercilere güvenip uzaklaştırma kararı aldırmıştı. Erkek yine de elini kolunu sallayarak evine geldi, öldürdü.
Deniz Filiz’e, çevresinin “yuvan yıkılmasın” ısrarıyla uzaklaştırma kararını geri çekti, o ‘yuva’dan cenazesi çıktı. Hiçbir sorumlu “Kadınlar şikayetlerinden neden vazgeçiyor?” diye sormadı.
Merivan Avcı, henüz 16 yaşında ‘verildiği’ kocadan dayak yediğinde şikayette bulunması gerektiğini bile duymamıştı belki; tencereyi komşuya verdi diye bıçaklanarak öldürüldü.
Esra Hankulu, daha önce iki kadın cinayetinin şüphelisi olan ve ısrarla, defalarca, göz göre göre serbest bırakılan erkek tarafından öldürüldü. Nurgül Altıntaş ise “son bir kez konuşmaya” silahla gelen onlarca erkekten biri tarafından…
Derlemenin tamamına ulaşmak için tıklayın.