2018 sonrası kriz ve pandeminin kadınları çalışma yaşamının dışına ittiğini gösteren İstanbul İşgücü Piyasası araştırması, genç kadınların yüksek eğitim alsa da iş bulamadığını ortaya koydu.

Geçtiğimiz hafta yayımlanan “İstanbul İşgücü Piyasası: Yapısal Özellikler ve Sorunlar” araştırması kadınlar, özellikle de genç kadınlar açısından çok çarpıcı veriler ortaya koyuyor.
Araştırmaya göre kadın yükseköğretim mezunu işsizlerin toplam işsizler içindeki payı yüzde 42,8 olurken, erkeklerde bu oran yüzde 20,7.
İstanbul’da genç işsizlik oranı erkeklerde yüzde 22,8 olurken; kadınlarda ise yüzde 30’a dayandı. İş gücüne katılım oranı bir yıl içinde erkeklerde yüzde 77,1’den yüzde 71,9’a gerilerken; kadınlarda bu oran yüzde 37,6’dan yüzde 33,6’ya geriledi.
2018 sonrasında istihdamdaki ciddi kayıplardan özellikle kadınların etkilendiği de rapora yansıyor. 2018’den bu yana İstanbul’da yaklaşık 200 bin kadın işgücü kaybı yaşandı; kadınların çalışma hayatına katılımları açısından 5 yıl geriye gidildi.
İstanbul’da kadın istihdam oranı yüzde 28 ile yüzde 62 olan erkek istihdam oranının yarısından az. Çalışabilen kadınlar ise ücret eşitsizliğinden mağdur.
Ekmek ve Gül’den Elif Ekin Saltık’a konuşan İSPER AŞ. İBB Bölgesel İstihdam Ofisleri Danışmanı Dr. Necdet Kenar ve İSPER AŞ. Genel Müdürü Banu Saraçlar verilerin kadınlar açısından ne anlama geldiğini değerlendirdi.
İSPER AŞ. İBB Bölgesel İstihdam Ofisleri Danışmanı Dr. Necdet Kenar
“Pandemi döneminde faaliyet kısıtlamaları nedeniyle hizmet sektöründe, perakende satış, gıda-lokanta-kafe işletmelerinde, turizm-konaklama hizmetlerinde istihdam kaybı yaşandı. Özellikle de kayıt dışı çalışanlar bundan en olumsuz etkilenenler. İşletmeler kayıt dışı çalışanlarını maliyetsiz bir şekilde işten çıkardılar.”
“Kadın işgücüne katılma oranı da iki yıl içinde tarihi zirve olan yüzde 37,9’dan yüzde 33,6’ya, 2015 yılının seviyesine indi. Yani, İstanbullu kadınların çalışma hayatına katılımları bakımından 5 yıl geriye gidildi. İşgücü dışına çıkan kadınlar muhtemelen ev kadını statüsüne geçti. Kapanmanın sona erdiği 2021 Haziran’ından itibaren İstanbul’da özellikle hizmetler sektöründe istihdam arttı, işini kaybeden ve işgücü dışına çıkan kadınların bir bölümü tekrar istihdama geri döndü.”
“Eğitimli kadınlardaki yüksek işsizlik birçok nedenden kaynaklanabilir. Her sene daha fazla kadın yükseköğretimden mezun oluyor, yükseköğretim mezunu kadın işgücü arzı artıyor; işgücü talebi bu mezunları istihdam edecek kadar artmıyor olabilir. Genç kuşak kadınlar meslek eğitimlerini seçerken çoğunlukla işsizliğin nispeten yüksek olduğu alanları tercih ediyor olabilirler. Bu durumda kompozisyon etkisi kadın işsizlik oranını yükseltecektir. İşverenler işe alımlarda aşağı yukarı aynı vasıflara sahip kadın ve erkek adaylar arasından erkek adayları daha sıklıkla tercih ediyor olabilir. Bu durum yapısal bir soruna dönüşüyor ve vakit kaybetmeden çözülmeli. Çözüme yönelik politikalar geliştirebilmek için nedenlerin iyi araştırılması gerekir. Ne yazık ki bu amaca yönelik araştırmalar henüz mevcut değil.”
İSPER AŞ. Genel Müdürü Banu Saraçlar
“Rapor, kadınların rezervasyon ücretlerinin erkeklere kıyasla ortalama yüzde 16,2 daha düşük olduğunu gösteriyor. Bu durum kadın işsizliğinin erkeklere kıyasla çok daha yüksek olmasından, diğer ifadeyle iş bulmakta güçlük çeken kadınların daha düşük ücretlere razı olmalarından kaynaklanıyor olabilir. Kadınların önemli bölümünün gelir düşüklüğü ve diğer tüm olumsuz koşullara rağmen istihdama katılmak ve istihdamda kalmak istediğini; iş hayatındaki zorluklar kadar ve muhtemelen daha da fazla evde üstlendikleri sorumlulukların ağırlığının olumsuz etkilerinin olduğunu düşünüyorum.”
“Aynı pozisyon ve kıdem için kadın-erkek maaşları arasındaki ücret eşitsizliğinin belirgin olması, günümüzde hâlâ çalışan kadının ev ve aile sorumluluklarını neredeyse tek başına üstlenmesi gibi sebepler kadınları iş hayatından uzaklaştırıyor. Bu durum araştırmamızda da kadın işsiz sayısının erkeklerden daha fazla olmasını ortaya koydu.”
“Son yıllarda, özellikle eğitim alan kadın sayısının artması ve kadınların iş hayatında kazandığı başarılar durumu biraz değiştiriyor gibi. Kadınlar artık daha talepkâr. Eğitim almakta ısrarlı, iş hayatında daha çok var olmak istiyor. Buna rağmen toplum ve çevre baskısı, ailelerin sosyal yapısı onları birtakım kalıplara uymaya zorlayabiliyor. Çalışan kadın ve erkeklerin ailelerinin sorumluluğunu eşit olarak paylaştığı günler elbette yakında. Bunu mümkün kılmak; kadınların ayakları üzerinde duran, kendine güvenen, ev dışında çalışan ve üreten bireyler olabilmeleri için devlet tarafından desteklenmeleri gerekiyor. Eğitim ve bilinçlendirme çalışmalarıyla kadının toplumdaki yeri ve algısını değiştirmek ve çalışan kadınların hayatını kolaylaştıracak politikaları uygulamak gerekiyor.”
Kaynak: Ekmek ve Gül