Kadın Adayları Destekleme Derneği (KA.DER), kadınlara seçme ve seçilme hakkının tanınmasının 87. yıl dönümüne ilişkin yaptığı açıklamada, TBMM’de kadın temsilinin yüzde 17,3 olduğuna dikkat çekerek “Hayatlarımızı belirleyen siyasetin kadınsız olması düşünülemez. O koltukların yarısı bizim” ifadelerini kullandı.
Kadın Adayları Destekleme Derneği (KA.DER), kadınlara seçme ve seçilme hakkının tanındığı 5 Aralık 1934’ün 87. yıldönümüne ilişkin yaptığı açıklamada, TBMM’de kadın temsilinin yüzde 17,3 olduğuna dikkat çekerek, “Hayatlarımızı belirleyen siyasetin kadınsız olması düşünülemez. O koltukların yarısı bizim” dedi.
KA.DER’in yazılı olarak kamuoyuna duyurduğu açıklamada, parlamentoda kadın temsil oranının yüzde 17,3 olduğu, Türkiye’nin bu oran ile dünyada 130. sırada yer aldığına dikkat çekildi.
Türkiye’de 20 ilden hiç kadın milletvekili çıkmadığının altı çizilerek “Sorumlu, milletvekilleri ve siyasi partilerdir. Siyaset üstü olan eşitsizlik meselesine; her partiden milletvekillerinin özellikle de kadınların sahip çıkması gerekir. Eksik temsil, kapsayıcı olmayan bir demokrasiye ve bir yönetim sorununa işaret eder” denildi.
“Çağın ilerisindeki bu kazanımlara ne ekleyebildik?”
Açıklamada, 5 Aralık 1934’te tanınan hakların çağın çok ilerisinde olduğu vurgulanarak, bu büyük kazanıma 87 yılda ne eklendiği soruldu:
“Çağının çok ilerisindeki bu kazanımların üzerine 87 yılda neler ekleyebildik? Seçme ve seçilme hakkının kazanılmasının hemen ardından gerçekleşen 1935 seçimleri ile Türkiye, mecliste yüzde 4.5’lük kadın temsili ile, dünyada kadın temsili oranında Finlandiya’dan sonra ikinci sıraya yerleşti. Ancak yüzde 4.5 ile başlayan bu temsil hiçbir zaman yüzde 20’yi bile bulamadı. Hatta 1950 yılında 487 vekilden yalnızca 3’ü kadındı ki bu yüzde 0.6 demekti. 1997 yılında KA.DER’in kurulmasından sonra gerçekleştirdiği çalışmaları ve kampanyaları sonrası yapılan ilk seçimde, yüzde 4 oranı yeniden yakalandı. 2007 yılında, kadın hareketinin yeniden güçlenmesinin sonucu olarak ilk kez yüzde 9.1’lik temsile ulaşıldı.
Bugün birçok ülke, eşit temsil hedefine ulaşırken, Finlandiya’da parlamentoda kadın temsili yüzde 46’ya ulaşmışken, Türkiye yalnızca yüzde 17.3’lük temsil oranı ile dünyada 130. sırada. Türkiye’de 20 ilden bugüne kadar tek bir kadın milletvekili çıkmadı.”
“Oturduğunuz koltukların yarısı bizim!”
Siyasi partilerin eşit temsil için çalışmalarını arttırmaları gerektiğinin belirtildiği açıklamada şu değerlendirmeler yapıldı:
“Bu tabloyu değiştirmek adına, siyasi partilerin öncelikle kendi tüzüklerinde ve uygulamalarında eşitliği sağlamak üzere samimiyet göstermeleri gerekiyor. Kadın temsilinin yalnızca parti tüzüklerinde yer alması yeterli olmayacaktır. Bunun yalnızca iyi niyet beyanı olmadığı, uygulamada da kararlı şekilde sahiplenildiği ortaya konmalı, kadınlar seçilebilecek yerlerden aday gösterilmeli ve listeler bir kadın bir erkek olarak eşitlikçi bir biçimde düzenlenmelidir.
Tüm bu bariyer ve zorluklara rağmen, kadınlar seslerinin ve sözlerinin duyulması için mücadeleden asla vazgeçmiyorlar, bu da hepimizin geleceğe dair umudunu yükseltiyor. Türkiye’de kadın hareketi, bugün hiç olmadığı kadar geniş kesimlere ulaşmayı, hiç olmadığı kadar kapsayıcı olmayı başarıyor. Her alanda var olma ve eşitlik mücadelemiz sürerken, hayatlarımızı belirleyen siyasetin kadınsız olması düşünülemez. O koltukların yarısı bizim!”