“Kadından Kadına SES” proje ekibinden Servisimin Cömert, Ayla Sevand ve Asuman Bayrak ile etkinliğin gelişim sürecini, katılımcıların deneyimlerini ve etkinliğin kadın dayanışmasına katkısını konuştuk.
SES Eşitlik ve Dayanışma Derneği ilk kez 8 Mart 2020 tarihinde düzenlediği SES Kadın Mentörlük Yürüyüşü’nün kapsamını bu yıl genişletti. İçinde bulunduğumuz pandemi süreci toplumsal ve bireysel olarak kadınların yaşadıkları sorunların çeşitlenmesine ve yoğunlaşmasına yol açtı. Bu sürecin etkisi ve sorunların farklılaşmasıyla bu yıl Kadın Mentörlük Yürüyüşü ‘Kadından Kadına SES’ olarak çevrimiçi tasarlandı.
7 Mart’ta gerçekleşen “Kadından Kadına SES” etkinliğinde 300 kadın, birebir eşleşerek seçtikleri konularla ilgili tecrübelerini, umutlarını, ileriye yönelik planlarını birbirleriyle paylaştı.
Kadınlar arası diyaloğu ve dayanışmayı geliştirme amacıyla yola çıkan “Kadından Kadına SES” proje ekibinden Servisimin Cömert, Ayla Sevand ve Asuman Bayrak ile projenin gelişim süreci, katılımcıların deneyimleri ve etkinliğin kadın dayanışmasına katkısını konuştuk.
Geçen yıl Kadın Mentörlük Yürüyüşü olarak ilk kez gerçekleşen etkinlik, bu yıl kapsamı genişleyerek “Kadından Kadına SES” adı altında yapıldı. Mentörlük yürüyüşünden bugüne, etkinliğin gelişim yolculuğu nasıl oldu?
Servisimin Cömert: 8 Mart 2020 Dünya Kadınlar Günü’nde gerçekleştirdiğimiz Kadın Mentörlük Yürüyüşü dünyada kadın liderliğini desteklemek üzere kurulan Vital Voices Derneği’nin global bir projesi. Aynı gün dünyanın 80 farklı ülkesinde 165 şehirde Kadın Mentörlük Yürüyüşü etkinliği gerçekleştirildi. Türkiye’de ve İstanbul’da ilk kez SES Eşitlik ve Dayanışma Derneği tarafından organize edilen bu etkinlik, 280 katılımcı ile dünyadaki en geniş katılımlı etkinlik oldu.
Kadın Mentörlük Yürüyüşü’nde; yaşamda mücadele sonucunda bir varoluş sergilemiş kadınlar ile mücadelenin ilk sürecini başarıyla geçmiş ama daha önünde gidilecek uzun bir yolu olan gelişme sürecindeki Kadın Liderler bir araya geldiler. Mentör ve menti olarak eşleşen kadınlarımız birlikte yan yana kah yürüyerek kah oturarak sohbet ettiler. Deneyimli kadınlarımız mentilerine her türlü zorluğun üstesinden gelinebileceğini tecrübe paylaşımlarıyla gösterdiler, onlara umut verdiler.
Bu etkinliğin hemen ardından, tüm dünyada olduğu gibi ülkemiz de Covid 19’un etkisine girdi ve bir yılı aşkın bir süredir çok kısıtlı şartlarda yaşamımızı ve faaliyelerimizi sürdürmek zorunda kaldık. 2021 Dünya Kadınlar Günü etkinliğimizin planlaması ve ön çalışmalarını da bu şartlar altında yürüttük. Etkinliğe yakın günlere kadar, geçen yılki gibi tüm katılımcılarımızla açık havada buluşma ve yüz yüze görüşme ümidimizi koruduk. Uygulama planlarımızı çevrimiçi ve çevrimdışı olabilecek şekilde ayrı ayrı hazırladık. Bu, tüm proje ekibi için çok daha fazla çalışma anlamına gelse de büyük bir istek ve hevesle alternatifli planlarımızı yaptık.
Servisimin Cömert: Biz, kadın dayanışmasının her türlü bölünmenin üstesinden geleceğine ve bu yolla toplumsal barışa katkı sunacağımıza inanıyoruz. Bu doğrultuda 2021’de Kadınlar günü etkinliğimizde önemli bir değişiklik yaptık. Bu yılki uygulamada bizi en çok heyecanlandıran şey, pandeminin etkisiyle daha da artan bir biçimde, giderek kendi mahallemize kapandığımız, sosyal medya balonları içinde yaşadığımız dünyamızda katılımcılarımızın diğer mahallelerden, hatta farklı şehirlerden kadınları tanıma fırsatı elde ederek zenginleşme fırsatı bulabilmesi. Bunu yaparken de katılımcılarımızın mentör-mentee ilişkisinin ötesinde eşit bireyler olarak deneyim, çözüm ve umutlarını paylaşabilmeleri.
Pandemi döneminde, en çok etkilenenler arasında kadınlar başı çekiyor. İş kaybı, ev yükünün artması, aile içi şiddet gibi sorunlar bu dönemde kadınların başa çıkmak için mücadele etmek zorunda kaldıkları güçlükler arasında. Bizler de bu gerçeği yansıtacak şekilde, bu yılki etkinliğimizde, katılımcı kadınların sohbet konusu seçenekleri arasına bu konuları da ekledik. Yalnız olmadıklarını, başka kadınların da benzer sorunlarla mücadele ettiğini ve belki de bazı çözümler ürettiğini görmelerini istedik.
Bu yılki bir başka değişiklik de buluşmanın çevrimiçi olmasıydı. Bu da planlamada karşımıza üstesinden gelmemiz gereken farklı teknik sorunlar çıkardı. 300’e yakın katılımcının sorunsuz bir şekilde, Türkiye’nin dört bir yanından ve yurt dışından sanal ortamda bağlanmasını, 3 saat boyunca, sanki yan yana gelmişlercesine heyecan duymalarını ve duygu aktarımını sağlamak, üstesinden gelmemiz gereken sorunlar olarak karşımıza çıktı. Dernek üyelerimizin katılımıyla kalabalık bir ekip olarak başarılı bir etkinlik yaşadığımıza inanıyorum.
Kadından Kadına SES, kadın dayanışmasına nasıl bir katkıda bulunuyor?
Ayla Sevand: Kadından Kadına SES kadının ses vermesine ve bir başka kadının sesini duymasına bir zemin oluşturarak kadın dayanışmasına katkıda bulunmayı hedefliyor. Farklı ortamlardan gelen, farklı birikimleri olan kadınların birbirlerinin sesini duyması kadın kimliğini çoğaltıyor, büyütüyor. Kadından Kadına SES olan kadınlar yalnız başka bir kadının sesini duymuyorlar, aynı zamanda kendi özgün seslerini de buluyorlar. Belki farkında olarak, belki de olmayarak, kendi sesimizi çoğu zaman bastırdığımızı görüyoruz. Oysa kendi sesimizi duyurabilmek bizi özgürleştiriyor. Farklılıklarımız içinde beraber oldukça farklı olanı ötekileştirme duygusundan uzaklaşıyoruz. Bu nedenle Kadından Kadına SES olmak kadın dayanışmasına güç katıyor.
Pandemi sürecinden birlikte geçiyoruz, danışmak, paylaşmak istediğimiz çok konu var. Bu paylaşımlara belki her zaman fırsat bulamıyoruz. Düşüncelerimizi, beklentilerimizi, sorunlarımızı paylaşmak için bu platforma geliyoruz, yeni bir ortak alan açılıyor, dayanışma tam da orada başlıyor. Kalıpların dışına çıkılıyor, bazı sınırlar kalkıyor, birbirimize katkıda bulunmak için bir iletişim ortamı yaratılıyor. Karşısındaki kadına alan açan kadın aslında kendine de alan açmış oluyor. Kadın dayanışmasına inanmak bize güç veriyor. Kadın dayanışması güçlendiği ölçüde toplumsal cinsiyet eşitliği alanında adım atabileceğiz.
Etkinlikte en çok tercih edilen konular hangileri oldu? Sizce neden kadınlar en çok bu konularda konuşmak istiyor?
Ayla Sevand: Tercih edilen konulara baktığımızda farklı alanlardaki kariyer gelişimi (%29) ile kişisel gelişim ve kendini güçlendirme (%28) konularının ön plana çıktığını görüyoruz.
İş yaşamına ilişkin konular arasında profesyonel hayat, sanat, akademi, STK gibi farklı alanlardaki kariyer gelişimi büyük ağırlık taşıyor. Kariyer gelişimi günümüzde kadınların iş yaşamlarındaki en temel konu. Bir işe kabul süreci, daha düşük ücret politikası, kademe atlama süreçleri, cam tavan sendromu, rekabeti yönetme becerisi gibi konular kadınların iş yaşamlarında karşılaştıkları önemli sorunlar. İş-ev dengesinin sağlanması ayrıca zorlu bir hedef. Bu nedenlerle her yaşta, her birikimde kadının kariyer gelişimi konusunda konuşma, fikir paylaşımında bulunma ihtiyacı çok yüksek. Bu süreçlerin başında olan kadınların da, bu süreçleri tamamlamış olan kadınların da bu konularda birbirlerini duymaları çok değerli.
Diğer konu olan kişisel gelişim ve kendini güçlendirme her yaştan ve kademeden kadının üzerinde durduğu bir alan. Kendini güçlendirme süreci öncelikle kendi yetilerini, becerilerini ve duygularını farketmekle başlıyor. Farklı rol modeller tanımak ve deneyim kazanmak bu sürecin temel taşları. Kişisel gelişim bilgi birikimi, yaşama bakış perspektifi, duyguların yönetimi, deneyim zenginliği gibi varoluşumuzu belirleyen ana damarların beslenmesi ile mümkün. Kadından Kadına SES bu zorlu süreçte bu damarlara oksijen taşıyor diyebiliriz.
Etkinlikle ilgili katılımcılardan nasıl geri dönüşler aldınız?
Asuman Bayrak: Birbirini tanımayan kadınların 100 dakika boyunca konuşmaları hatta 100 dakikanın yetmeyişi bizleri etkilediği kadar onları da çok etkiledi. 100 dakikanın sonunda ortak alana dönen kadınlar eşleştikleri kadınla görüşmeye devam edecekleri, etkinliğe katılıp bir kız kardeş kazandığını dile getirdi.
Etkinliğin geçen yıl yan yana bu yıl ise çevrimiçi gerçekleşti. İki etkinliği bu açıdan karşılaştırdığınızda, ne gibi farklılıklar gözlemlediniz?
Asuman Bayrak: İkisinin de kendine özgü güzellikleri var. Yan yana olmak kadınlar için sanırım paha biçilemezdi. Dokunmak, mimikleri hissetmek, zaman sınırı olmadan sokaklarda dolaşarak sohbet etmek. Bu yıl gerçekleşen çevrimiçi etkinlikte ise 1:1 görüşme ardından toplanılan alanda duygu ve düşüncelerin paylaşımı hepimizi ağlattı. Zoom görüşmelerine 1 yıldır alışmış olan kadınlar hiç zorlanmadı.