Kadınlar Muğla’da ayrıldığı erkek tarafından öldürülen Pınar Gültekin için meydanlardaydı. Türkiye’nin dört bir yanında 21 Temmuz akşam saatlerinde eylem düzenleyen kadınlar “İstanbul Sözleşmesi’nin neden gerekli olduğunu bir kez daha gördük” dedi.
Pınar Gültekin’in öldürüldüğü yer olan Muğla’da da kadınlar sokağa çıktı. Burada yapılan açıklamada şu ifadeler kullanıldı:
“Bizler Pınar’ın yürüdüğü sokaklarda aynı güvencesiz kanunlar altında baskılanan kadınlarız. Buradan yargıya ve adalete sesleniyoruz. Cesede işkence etmek bir insanlık suçudur. Şiddet kimden gelirse gelsin karşısındayız.
Bu katliamların sorumlusu İstanbul Sözleşmesi’ni uygulamayan, kaldırmak isteyen ve bu katliamlara sessiz kalan herkestir. Katiller ve destekçileri yargılanıp cezalandırılana kadar durmayacağız. Öfkemiz diri, sessiz kalmayacağız.”
İzmir’de 15 kadına darp ve gözaltı
Kadınlar Birlikte Güçlü ve Kadın Meclisleri‘nin çağrısıyla bir araya gelen İzmirli kadınlar, Alsancak’ta basın açıklaması yaptı. Sonrasında Türkan Saylan Kültür Merkezi’ne yürüyüş yapmak isteyen kadınların önü polisler tarafından kesildi.
Kadınların yürümekte ısrar etmesi üzerine polis müdahale etti. Müdahale sırasında kadınlar polisler tarafından yerlerde sürüklendi ve darp edildi. Birçok kadının sırtında ve kollarında morluklar oluştu.
Polisin sert müdahalesine tepki gösteren çevredeki yurttaşlar ve çekim yapmak isteyen gazeteciler de polislerce gözaltına alınmakla tehdit edildi. Gözaltına alınan yaklaşık 15 kadın akşam saatlerinde serbest bırakıldı.
İstanbul’da binlerce kadın bir araya geldi
İstanbul’da ise kadınlar Kadıköy Eminönü İskelesi önünde ve Beşiktaş’ta iki ayrı eylem düzenledi. Binlerce kadının katıldığı eyleme Şevval Sam ve Kalben gibi ünlü isimler de destek verdi.
Kadın Meclisleri Genel Sekreteri Fidan Ataselim Beşiktaş’taki protestoda yaptığı konuşmada “Her gün bir başka yerde bir başka eylemdeyiz. Bize neler reva görüyorlar. Bizler İstanbul Sözleşmesi’ne asla dokundurtmayız. O kadar öfkeliyiz ki bir adım geri gitmeyeceğiz. Kadınları çok hafife alıyorlar” dedi.
Ataselim konuşmasının devamında “Hiç tanımadığımız bir kadının dövizini artık taşımak istemiyoruz. Yaşamak istiyoruz. Sadece yaşamak değil, kadınlar eşit yaşayacak” ifadelerini kullandı.
Pınar Gültekin’in ilkokul ve lise arkadaşı Gamze Sert ise, “Bugün üzüntümüzü, öfkemizi tarif edebileceğimiz hiçbir kelimemiz yok. Size üzüntümü anlatabilecek hiçbir şey söyleyemiyorum. Pınar’ın 27 senelik kısa hayatında O’nunla ilgili söyleyebileceğim en önemli şey; baştan sona mücadele içinde geçen bir hayatı vardı. Okumaya mücadele, yaşamaya mücadele, hep mücadele içinde bir hayatı vardı. Belki de bugün, bu mücadele belki de hiçbir payı olmayan, hiçbir hakkı olmayan biri tarafından elinden vahşice alındı. Pınar bugün bir anneydi, Pınar bugün bir kız çocuğuydu, Pınar bugün bir ablaydı. Ve bunların hiçbiri bugün önemli olmadı, katledilmesine engel olmadı. Biz artık bugün böyle şeylere, artık hala olmayan yasaları değil, kadın cinayetlerini değil, artık yaşamayı, mutluluğu konuşmak istiyoruz. Biz artık ölmek değil, yaşamak istiyoruz” diye konuştu.
Kalben: Her gün bir kız kardeşim ölümle karşı karşıya
Bir kadın olarak kadın hareketinin her zaman yanında olacağını belirten Şevval Sam “Bu topluma kadının yaşam hakkı olduğunu yeniden anlatmalıyız” dedi.
Kalben ise yaptığı konuşmada “4 yıldır bu ülkedeyim ve ben 30 yıldır kadın olduğum için başıma nelerin gelebileceğini biliyorum. Her gün bir kız kardeşimin şiddetle ve ölümle karşı karşıya olduğunu görüyorum” ifadelerini kullandı.
Ankara: Susmuyoruz, korkmuyoruz
Ankara’da kadınların buluşma noktası ise Çankaya Belediyesi önü oldu. Ankara Kadın Platformu’nun çağrısıyla bir araya gelen kadınlar “Yasta değil, isyandayız” yazılı pankart açtı.
Eylemde Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz!” sloganları atıldı.
Adana: İstanbul Sözleşmesi uygulansın
Adana’da Kadın Meclisleri üyesi kadınlar, Pınar Gültekin için Atatürk Parkı’nda basın açıklaması yaparak, AKP’yi İstanbul Sözleşmesi’ni uygulamaya çağırdı.
Kadın Meclisleri Üyesi Berfin Kılıç yaptığı açıklamada kadın düşmanı politikaları üretenlerin, kadın cinayetlerinin suç ortağı olduğunu söyledi.
Kaynak: Yeşil Gazete, Bianet