2023 için gün sayarken, bizler de cinsiyet eşitliği ve dünyadaki kadın hakları için unutulmaz anlara bir göz atmak istedik ve kadınlara ilham veren, mücadelede öncü olan kadınları ve kazanımlarını 15 başlıkta özetledik.
1- Türkiye’de kadın hareketinin direnişi

Her ne kadar kadın haklarına yönelik saldırılar büyük olsa da 2022 yılı, Türkiye’de kadınların erkek tahakkümüne teslim olmadığı, hak mücadelesi yolunda her daim kararlığınını koruduğu, eşitlik, adalet ve barış için ses yükselttiği bir yıl oldu. Kadına yönelik şiddetin önlenmesi, nafaka hakkının korunması, örgütlenme özgürlüğü, siyasi temsiliyet ve eşitlik mücadelesinin lokomotifi yine kadınlardı.
Bu yıl Danıştay, Cumhurbaşkanı’nın İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararının iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle çok sayıda dava sonucu, Türkiye’deki feminist aktivizmin adresi haline geldi. Ancak tetkik hakimi ve üç Danıştay savcısının Cumhurbaşkanı’nın tek başına verdiği çekilme kararının iptali yönünde görüş bildirmiş olmasına rağmen, üç hakimin oyuyla, kararın iptali istemi reddedildi. Ama kadın ve LGBTİ+ hareketleri yine de mücadeleden vazgeçmeme kararı aldı. Barolar, siyasi partiler ve bireysel olarak dava açanlar da temyize ve gerekirse Anayasa Mahkemesi’ne gidecek. İçeride hukuka uygun bir karar verilmezse, dava AİHM’e taşınacak.
İktidar ortaklarının, başörtüsüne anayasal güvence getiren ve LGBTİ+’ları hedef alarak aile kavramını yeniden tanımlayan anayasa değişikliği teklifine karşı tek ses oldu. Örgütler, Anayasa’nın eşitlik ve hürriyet ilkeleriyle çelişen, kadınlar arasında dindar/dindar olmayan ayrımının önünü açan, LGBTİ+ bireylere yönelik nefreti anayasaya dahil ederek ayrımcılık ve şiddeti meşrulaştırmaya çalışan teklife karşı muhalefet partilerini “Hayır” demeye çağırdılar.
İstanbul Taksim’de kadınlar, güvenlik güçlerinin tüm engellerini aşarak 8 Mart 20. Feminist Gece Yürüyüşü’nü ve 25 Kasım Yürüyüşü’nü gerçekleştirdi. Kadınlar bir araya gelerek isyanlarını dile getirdi, karanlığa, yasaklara ve baskılara rağmen coşkuları ve mücadelelerindeki kararlıklarıyla sokakları bir kez daha aydınlattı. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu‘na yönelik “kanuna ve ahlaka aykırı faaliyet yürütme” iddiasıyla açılan kapatılma davasını karşı kadın örgütleri ve feministler platformu yalnız bırakmadı. Kadın Koalisyonu, 20. yaşını iki günlük bir toplantıda bileşenlerinden 150 civarında katılımcı ile bir araya gelerek kutladı.
Kadınlar ayrıca yaklaşan seçimlerin öncesinde, siyasi talepleri konusunda da net bir duruş ve örgütlenme modeli benimsedi. Eşitlik İçin Kadın Platformu (EŞİK), kadınların öncelikli beş talebini yükseltmek ve dayanışmak amacıyla ‘EŞİK Kadın Forumları’ düzenleme kararı aldı. EŞİK’in 11 ilde yapmayı planladığı forumlar, Van, Edirne, Giresun Adana Çanakkale, Sinop, Kuşadası’nda gerçekleşti, binlerce kadın hakları için bir araya geldi. KA.DER, 2023 seçimlerinde hedefi her ilden kadın milletvekili çıkması olarak belirleyerek ‘Olmadı Türkiye’ adlı bir kampanya başlattı. Ben Seçerim Derneği, KONDA ile 31 ilde yaptığı “Türkiye’de Kadın Siyasetçilerin Durumu ve Beklentiler Araştırması”nı kamuoyuyla paylaştı.
2- Saç telleriyle örülen bir kadın devrimi: İran

İran’da 16 Eylül’de Mahsa Amini’nin kıyafet kurallarına uymadığı iddiasıyla ‘ahlak polisi’ tarafından gözaltına alınması sonrası hayatını kaybetmesinin ardından patlak veren ve ülke geneline yayılan gösterilerde kadınlar en ön saflarda yer alıyor. Başörtüsü zorunluluğuna karşı bir başkaldırı olarak başlayan eylemler, ülke geneline yayılan rejim karşıtı protestolara dönüştü. Hatta bu birçoklarına göre bir ‘kadın devrimi.’
Saç kesmek, dünyanın dört bir yanındaki ünlülere, siyasetçilere ve kampanyacılara yayılan hareketin sembollerinden biri haline geldi. Bu harekete, dünyanın birçok yerinden kadınlar da destek verdi. Binlerce kadın, sosyal medyada ve sokaklarda saçlarını keserek videolar paylaştı. Eylemler sonrası rejimin kolluk kuvvetleri baskı mekanizmalarını artırırken, göstericilere ateş açıldı; idam cezası kararları verildi; cezalar birbiri ardına infaz edildi, eylemciler tutuklandı. Ama tüm bunlar, kadınların mücadelesini söndürmek yerine daha alevlendirdi. Uzmanlar eril sistemle müzakere etmekten ziyade bu sistemle mücadele eden ve onu topyekun dönüştürmeye çalışan bir kesimin sokakta olduğunu belirtiyor.
İranlı kadınların taviz vermeyen isyanı, özgürlükçü İranlı erkeklerin eylemlere aktif bir şekilde katılmasıyla daha da konsolide oldu. Uluslararası aktörlerin yakından takip ettiği eylemlere söylemleri ve yaptırımlarıyla destek oluyor. Kadın dışişleri bakanları protesto gösterilerinin devam ettiği İran’daki kadınlara destek mesajı gönderdi. Birleşmiş Milletler Ekonomik ve Sosyal Konseyi (ECOSOC) tarafından yapılan oylama sonucunda İran, oy birliğiyle Kadının Statüsü Komisyonu’ndan çıkartıldı.
3- Dayanışma ve mücadele sonuç verdi: Aysel Tuğluk tahliye edildi

2016 yılından cezaevinde tutulan, bu süreçte sağlık durumu günden güne kötüye giden ve son olarak Adli Tıp Kurumu’nun “cezaevinde kalamaz” raporu verdiği demans hastası HDP’li eski vekil Aysel Tuğluk, yılın son günlerinde Kandıra Cezaevi’nden tahliye edildi. Tuğluk’un özgürlüğe kavuşmasında, onu bir gün olsun unutmayan kadın yoldaşlarının, kadın örgütlerinin, gazetecilerin ve siyasilerin mücadelesi etkili oldu. Hayatın ve mücadelenin her alanından 1000 kadın, Tuğluk’un tahliye edilmesi için ‘Aysel Tuğluk’a Özgürlük için 1000 Kadın’ kampanyasını başlattı ve herkesi Tuğluk ve onun şahsında hasta mahpusların yaşam hakkı için ses vermeye çağırdı.
İmza kampanyası 8 dile çevrildi, 54 ülkeden destek gördü. Akademisyen Silvia Federici ile yazar ve aktivist Angela Davis dahil 5 binin üzerinde kişi kampanyaya imza verdi. Tahliye sürecini yakından takip eden ve kamuoyu desteğini arkasına kadınlar, son güne kadar mücadeleyi elden bırakmadı. Şimdi mücadele, diğer hasta mahpuslar için devam ediyor. “Adaletsizliğin, hukuksuzluğun karşısında susmayan binlerce Ayseliz. Elini, elimizi, ellerimizi bırakmadık. Aysel’i aldık. Tüm hasta mahpuslar özgür olana kadar dayanışmamız devam edecek.”
4- Kadınların üreme sağlığı ve cinsel hakları için önemli adımlar atıldı
ABD Yüksek Mahkemesi tartışmalı bir kararla 24 Haziran’da kadınların anayasal kürtaj hakkını iptal etti ve eyaletlere bir kadının üreme ve cinsel haklarını belirleme yetkisini tanıdı. 50 eyalette kadınlar kazanılmış haklarından vazgeçmeyeceklerini haykırarak sokağa çıktı. Yürütmenin durdurulması için hukuki mücadeleye başvurdular. ABD’de üreme ve cinsel sağlık alanında ciddi bir gerileme yaşansa da dünyanın geri kalanında aksi yönde olumlu gelişmeler de yaşandı. İspanya’da kadınların rızası dışında gerçekleşen her türlü cinsel ilişkiyi tecavüz olarak nitelendiren yasa tasarısı onaylandı. Kürtaj yaptırmak isteyen kadınların engellenmesi ya da tehdit edilmesi suç kapsamına alındı. Ayrıca Sosyalist İşçi Partisi liderliğindeki koalisyon hükümeti, 16 yaş üzeri kişilere ebeveyn veya veli izni olmadan kürtaj olma hakkı tanıyan ve ayda üç gün regl izni öngören yasa tasarısını onayladı.
Fransa’da kürtaj hakkını anayasal güvenceye alan yasa tasarısı Meclis’te kabul edildi. Tasarının, anayasaya eklenebilmesi için Senato tarafından kabul edilmesi ve referandumla halk oylamasına sunulması gerekiyor. Son yıllarda Latin Amerika’da kadın hareketinin giderek güç kazanması somut değişimleri de beraberinde getiriyor. Arjantin ve Meksika’nın ardından Kolombiya’da da hamileliğin ilk 24 haftasında yapılan kürtajı suç olmaktan çıkarıldı. İskoçya, regl ürünlerine ücretsiz erişim hakkı sağlayan ilk ülke oldu. Menopozla ilgili tabular nihayet yıkılmaya başladı çünkü İngiltere’de menopoza giren kadınlar için esnek çalışma uygulaması getirildi.Dünyanın en yüksek anne ölüm oranlarından birine sahip Sierra Leone’de kürtajı suç olmaktan çıkaracak yasa tasarısı onaylandı.
Yıllardır kadın sağlığı alanında yapılan savunuculuğun sonuç vermesiyle Türkiye‘de hijyenik ped ve tamponlar dahil deterjan, sabun, tuvalet kağıdı, peçete gibi temizlik ürünleri için KDV oranı yüzde 8’e düşürüldü. Kadın milletvekillerinin çoğunlukta olduğu Ruanda’nın sıkı bir HPV aşılama programı ile rahim ağzı kanserini tamamen yok eden dünyada ilk ülke olabiliceği ifade ediliyor.
5-LGBTİ+ mücadelesi ve kazanımlar

İstanbul Saraçhane’de Fikirde Birlik ve Mücadele Platformu’nun çağrısı ve RTÜK’ün desteğiyle LGBTİ+’ları hedef alan “Büyük Aile Buluşması” mitingine karşı toplumun her kesiminden insan tek ses oldu: #NefretYürüyüşüneHayır. Siyasi parti üyeleri, sanatçılar, demokratik kitle örgütü temsilcileri ve yurttaşlar, LGBTi+’ları doğrudan hedef alan mitinge tepki gösterdi. Sadece LGBTİ+’lar değil onların aileleri de nefret söylemlerinin hedefindeydi. Cumhurbaşkanı Erdoğan Malatya’da katıldığı bir toplantıda, “Güçlü bir ailede LGBT diye bir şey olabilir mi?” dedi.
LGBTİ+’ları ve örgütlerini hedef gösteren nefret kampanyasına en iyi cevabı LGBTİ+ aileleri verdi, tüm bu gerici hamlelere rağmen geleceğe dair umut aşıladı: Akdeniz Antalya Aile Grubu, Denizli LGBTİ+ Aileleri Grubu, GALADER- Ankara Aileleri Derneği, İzmir LGBTİ+ Aileleri Grubu ve LİSTAG- LGBTİ+ Aileleri ve Yakınları Derneği, Lezbiyen Gey Biseksüel Trans İnterseks Bireylerin Aileleri ve Yakınları Derneği ortak bir açıklama yayınladı: “Bizler çocuklarını koşulsuz seven, onları şu veya bu nedenden dolayı yanlarından uzaklaştırmayan, kucaklayan, kapsayan, anlamaya çalışan anne ve babalarız, bizler AİLELERİZ.” LGBTİ+ ailelerinin siyasilerden tek bir beklentisi var: Nefret söylemlerinden, yok sayma, baskı ve korkutma politikalarından vazgeçmeleri ve kapsayıcı bir tutum ve dil benimsemeleri.
Dünyanın birçok yerinde ise LGBTİ hakları alanında önemli gelişmeler yaşandı. Meksika’da, son olarak kuzeydoğu sınır eyaleti Tamaulipas’ın da evlilik eşitliğine onay vermesiyle, ülke genelinde eşcinsel evlilikler yasal hale geldi. Küba’da eşcinsel çiftlerin evlenmesine izin veren maddeyi de içeren geniş kapsamlı ‘aile hukuku’ yasası referandumda kabul edildi. ABD‘de eşcinsel evlilikleri federal koruma altına alan “Evliliğe Saygı” yasasını imzalandı. Slovenya’da eşcinsel evlilik ve eşcinsel çiftlerin evlat edinmesine imkân tanıyan tasarı yasalaştı. Böylece Slovenya, eşcinsel evliliğin yasallaştığı ilk Doğu Avrupa ülkesi oldu. İsrail, bilim insanları değerlendirmeleri ve sosyal etik bağlamında tartışmalı bulunan “eşcinsellik dönüşüm terapisi” uygulamasını yasaklama kararı aldı. İspanya yasal cinsiyeti beyanla değiştirmeye izin veren yasayı onaylandı. İskoçya’da da aynı yasa Meclis’ten geçti, 2023’te yürürlüğe girecek. Belçika’daki Flaman Katolik Kilisesi, LGBTİ+ çiftleri kutsama kararı aldı. Singapur’da eşcinsel ilişki suç olmaktan çıkarıldı.
6- Türkiye’de kadın müzisyenler toplumsal meselelere karşı sessiz kalmadı

Uzun yıllardır müziğiyle geniş kitlelere ulaşan Gülşen, erkek egemen bir anlayışın ürettiği söylemlere karşı dik durarak bütün kadınlara ilham olmaya devam eti. Sahne kıyafetleri nedeniyle hedef gösterilmesi ile başlayan süreçte kadınların yaşam dair çizilen sınırlara ve patriyarkanın ideal kadın rollerine karşı sesini yükselten Gülşen, sahnesini LGBTİ+ haklarını savunmak için de kullandı. Konserinde yaptığı bir konuşmada kullandığı ifadeler nedeniyle tutuklanıp tahliye olan Gülşen, kamuoyunun desteğiyle sürdürdüğü hukuk mücadelesine devam ederken bir yandan da sahnelere dönmeye hazırlanıyor.
Adını duyurduğu ilk günden bu yana şiddet dilinin mağduru olan şarkıcı Aleyna Tilki, İstanbul Saraçhane’de düzenlenen LGBTİ+ karşıtı yürüyüşe tepki gösterdiği için hedef gösterildi ve Çorum’daki konseri iptal edildi. Kendisine gönderilen taciz mesajlarını sıklıkla ifşa eden Tilki, müzik sektöründe kadın eşitliğini güçlendirmeyi hedefleyen Spotify’ın Equal müzik programının global elçiliğini yapıyor.
Toplumsal cinsiyet eşitsizliğine ve kadına yönelik şiddete karşı yıllardır sesini yükselten şarkısı Melek Mosso, Anadolu Gençlik Derneği Isparta Şubesi tarafından ‘ahlaksızlığa özendirdiği’ iddia edilerek hedef gösterildi ve Isparta Uluslararası Gül Festivali’nde konseri iptal edildi. Konserlerinde toplumsal meselelere dair duruşunu sıklıkla dillendiren Mosso, bu yıl da İranlı kadınların başlattığı ve dünyaya yayılan saç kesme eylemine konserinde kendisi de saçlarını keserek destek verdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sezen Aksu’nun 2017 yılında çıkardığı “Şahane Bir Şey Yaşamak” adlı şarkısı üzerinden Aksu’ya yönelik sarf ettiği “Hz. Adem efendimize kimsenin dili uzanamaz. O uzanan dilleri yeri geldiğinde koparmak bizim görevimizdir” sözleri sonrası Aksu’ya kamuoyundan destek yağdı. Aksu’nun “Avcı” şiiriyle yaşadığı saldırılara yanıt vermesinin ardından aralarında Latife Tekin, Nur Sürer, Elif Şafak, Ece Temelkuran, Birhan Keskin ve Sema Kaygusuz gibi yazar, gazeteci, akademisyen, müzisyen ve şairlerin olduğu 217 sanatçı imza metni yayınladı.
7- Tercihini kadın devlet başkanı veya başbakandan yana kullanan 7 ülke

Slovenya’daki cumhurbaşkanlığı seçimlerini bağımız aday Natasa Pirc Musar kazandı. Avukat ve gazeteci Musar ülkenin ilk kadın başbakanı oldu. Orta Amerika ülkesi Honduras‘ta devlet başkanlığı seçimini kazanan Xiomara Castro ülkenin ilk kadın devlet başkanı seçildi. Hindistan‘ın 15’inci cumhurbaşkanı, iktidardaki Bharatiya Janata Partisi’nin (BJP) adayı 64 yaşındaki eski öğretmen Draupadi Murmu oldu. Böylece Hindistan’da ilk kez bir kabile mensubu cumhurbaşkanlığı görevine getirildi. Peru‘nun ilk kadın devlet başkanı Dina Boluarte, Pedro Castillo’nun parlamentoyu feshetme girişiminden sadece birkaç saat sonra azledilmesinin ardından göreve başladı.
İtalya’daki genel seçimlerde İtalya’nın aşırı sağcı partisi İtalya’nın Kardeşleri’nin lideri Giorgia Meloni, ülkenin ilk kadın başbakanı oldu. Muhafazakar ittifakın adayı, eski Aile Bakanı Katalin Novak, Macaristan‘ın ilk kadın cumhurbaşkanı unvanını kazandı. Bu ikisi de önemli dönüm noktaları gibi görünse de, ideolojik görüşleri kadın ve LGBTİ+ hakları için hiç de parlak bir tablo çizmiyor.
Devlet başkanlığı ve başbakanlığın yanı sıra birçok ülkede kadınlar siyasette üst düzey pozisyonlara geldi. Avustralya’da 21 Mayıs’ta yapılan seçimleri kazanan İşçi Partisi lideri Anthony Albanese, ülke tarihinde en fazla kadının yer aldığı kabineyi kurdu. 23 üyeli kabinede 10 kadın bakanın yer alıyor. Yeni Zelanda tarihinde ilk defa kadın milletvekillerinin sayısı çoğunluğa ulaştı. Yeni Zelanda, bu yıl parlamentosunda en az yüzde 50 kadın temsili bulunan 6 ülke arasında yer aldı.
Fransa’da Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, başbakanlığa Çalışma Bakanı Elisabeth Borne’u atadı. Borne, 1992’den beri bu göreve atanan ilk kadın siyasetçi oldu. Hollanda’da Başbakan Mark Rutte başkanlığında oluşturulan dört partili koalisyon hükümetinde kadın ve erkek bakanlar arasında sayısal eşitlik sağlandı. 28 bakanın görev alacağı yeni hükümette 14 erkek, 14 kadın bakan yer alacak. Şili‘de devlet başkanı seçilen Gabriel Boric’in kabinesinde 24 üye 14’ü kadın seçildi.
8- Baro seçimlerine kadınlar damga vurdu

Ağrı, Ankara, Ankara Paralel, Balıkesir, Bitlis, Bolu, Çanakkale, Edirne, Elazığ, Iğdır, İstanbul, İzmir, Kırıkkale, Kilis, Kocaeli, Konya, Kütahya, Muğla, Osmaniye, Siirt, Şanlıurfa, Tekirdağ, Tokat, Tunceli ve Van olmak üzere 25 baronun başkanı değişti. Bir önceki seçimlerde 9 olan kadın baro başkan sayısı, bu seçimlerle birlikte 13’e yükseldi.
Baro başkanlıklarına; Artvin’de Ayla Varan, Bilecik’te Halime Kahraman, Bitlis’te Gülhan Bayram, Bolu’da Bengü Akşemsettinoğlu, Çanakkale’de Hande Keskin, Dersim’de Fatma Kalsen, İstanbul’da Filiz Saraç, Ordu’da Sibel Torun, Sakarya’da İlknur Ebiz Yıldız, Samsun’da Pınar Gürsel Yıldıran, Sinop’ta Funda Öztürk, Trabzon’da Duygu Keleş Aydın ve Yalova’da Elif Turnacı Çavuş geldi.
İstanbul Barosu’nda 144 yıl sonra ilk kadın baro başkanı seçilen Filiz Saraç’a göre kadın baro başkanları sayısının artması önemli bir gelişme olsa da yeterli değil.
9- Afgan kadınlar her şeye rağmen Taliban’a karşı direniyor

Geçen yıl Taliban’ın Afganistan yönetimini ele geçirdiği günden bu yana, kadınlar aşama aşama pek çok haktan mahrum edildi: İşten çıkarıldılar, kamusal alanlara, parklara girişleri yasaklandı, ortaokul ve liseye gitmelerine izin verilmedi, burka giymeye zorlandılar, yanlarında erkek olmadan seyahat edemez hale geldiler. Son olarak da bu hafta kadınların üniversiteye gitmesi yasaklandı. Hak ihlallerine her gün bir yenisi eklenirken umudunu korumakta zorlanan kadınlar, yine hayatlarının ellerinden alınmasına sessiz kalmıyorlar.
Direnişleri sadece protesto ve gösterilerle sınırlı değil, kadınlar aynı zamanda gizli ev dersleri düzenliyorlar, kadınlar için iş olanakları yaratıyorlar, medya araçlarıyla ülkenin içinden ve dışından seslerini duyurmak için mücadele veriyorlar. Afgan kadınlar sadece kendi haklarını savunmak için değil, yanı başındaki İran’da kadınların öncülüğünde başlayan isyan dalgasına destek için de sokağa çıktı. Taliban’ın tehdidine rağmen yaklaşık 25 Afgan kadın, Kabil’deki İran büyükelçiliği önünde toplanarak “Kadın, Yaşam, Özgürlük” sloganları atmaktan geri durmadı.
10- Kadınlar, çevre hakkı mücadelesinin en önünde

Bu yıl Türkiye’de çevre ve ekoloji mücadeleleri açısından çok önemli gelişmeler oldu. Ülkemizde ve dünyada artarak devam eden doğa tahribatına karşı yürütülen çevre hakkı mücadelesinde bu yıl da en önde kadınlar vardı. Cengiz Holding’in İkizdere’deki taş ocağı girişimine ve yıkıma karşı direniş hâlâ devam ediyor. Akbelen Ormanı için İkizköy’ün mücadelesi aynı şekilde sürüyor. İkizköylülerin 500 günü aşan nöbeti hiç durmadı. Amasya Çambükü’nde Organize Sanayi Bölgesi (OSB) yapımına, Bodrum Cennet Koyu‘nda turistik tesis yapılması planına, Rize İkizdere‘de liman projesi için kurulmak istenen taş ocağına karşı yerel halkın mücadelesi, Şırnak‘ta yaklaşık iki yıldır korucular gözetiminde süren ağaç kesimlerine karşı Şırnak Barosu’nun ve yurttaşların verdiği verdiği mücadele, Marmaris’te Sinpaş GYO’nun Kızılbük’teki projesine karşı başlayan Sinpaş/Marmaris Direnişi devam ediyor.
İstanbul’daki Göktürk Mahallesi’nin Kemerköy Sitesi içindeki yeşil alanlara yapılan inşaata engel olmak için mücadele veren Göktürk Yeşil Kalsın girişimi, yeşil alanlarını korumak için 31 Ekim’den bu yana direnmeye devam ediyor. İstanbul’un Üsküdar ilçesinde yer alan Validebağ Korusu “Millet Bahçesi”ne dönüştürülmesin diye verilen mücadele de sürüyor.
Cengiz Holding’in Kaz Dağları’nda açmak istediği Halilağa Bakır Madeni için ÇED olumlu kararı direniş sayesinde iptal edildi. Van’ın Erciş ilçesindeki Zilan Deresi üstünde kurulmak istenen HES projesi yine direniş sayesinde iptal edildi. Zeytinlikleri tehdit eden ve torba yasaya konmak istenen madde, büyük bir direniş sayesinde engellendi.
11- Geleceğin umudu: Bilimde öncü kadınlar

Bilim kadınları dünya çapında çığır açan araştırmalara liderlik ediyor ancak olağanüstü keşiflerine rağmen, kadınlar hala küresel olarak araştırmacıların sadece yüzde 29’unu temsil ediyor ve çalışmaları nadiren hak ettiği değeri görüyor. Temsilde hala geride kalınsa da, bilim kadınları başarılarına her gün bir yenisini daha ekliyor. SES Eşitlik ve Adalet Platformu olarak 2021’de Türkiye’den ve dünyadan radarımıza giren bilim kadınlarından bazıları şöyle:
Koç Üniversitesi Kimya ve Biyoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Seda Keskin Avcı, kimya mühendisliği alanında etki yaratmış isimlerin bilim dünyasıyla paylaşıldığı Chemical Engineering Research and Design (ChERD) dergisinin bu yıl ilan ettiği “Dünyanın En Seçkin 20 Bilim Kadını” listesinde yer aldı. Wisconsin-Madison Üniversitesi öğretim üyesi astrobiyolog Prof. Dr. Betül Kaçar, antik genler konusunda yaptığı bilimsel çalışmaları dolayısıyla “2022 Rosalind Franklin Madalyası” ödülünde ikinciliğe layık görüldü.
Tıp alanında toplumsal cinsiyet eşitsizliğine karşı çalışmalar yürüten ‘Women As One’ kuruluşu tarafından yılın en başarılı kadın hekimlerine verilen Araştırma Ödülü’nü kazanan Doç. Dr. Eylem Levelt oldu. Avrupa’da yapay kalp nakli yapan ilk kadın cerrah olarak övgüyle söz edilen Prof Dr. Dilek Gürsoy, Almanya’da Forbes dergisine kapak oldu ve BBC’nin dünyanın en ilham verici ve etkili 100 kadın listesinde yer aldı.
NASA’da astrofizikçi olan Dr. Jane Rigby galaksilerin evrimi üzerine çalışıyor. Dünyanın en büyük uzay teleskobu James Webb teleskobunu uzaya fırlatan uluslararası ekipte yer aldı. Temmuz’da Webb’den evrenin bugüne dek çekilmiş en ayrıntılı kızılötesi fotoğrafları geldi. Ukraynalı matematikçi Maryna Viazovska bu yılın başlarında, dört yılda bir verilen ve genellikle matematiğin Nobel Ödülü olarak tanımlanan prestijli Fields Madalyasını kazanan tarihteki ikinci kadın oldu.
12- Kadınlar çocukların hakları için de sokaklardaydı

Kadınlar çocukların hakları için de sokaklardaydı. Artan yoksulluk ile çocuklar açlık çekerken, Mayıs ayında Kocaeli Ekmek ve Gül Derneği’nin başlattığı, ardından Ekmek ve Gül’ün tüm ülkeye yaygınlaştırdığı, pek çok kadın derneğinin emek verdiği “Okullarda 1 Öğün Ücretsiz, Sağlıklı Yemek Kampanyası” karşılık bulmaya başladı. Milli Eğitim Bakanlığı 6 Şubat’tan itibaren okul öncesi eğitimdeki tüm okullarda ücretsiz yemek uygulaması başlayacağını duyurdu.
Hiranur Vakfı kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel’in 6 yaşındaki kızını 29 yaşındaki müridi Kadir İstekli’yle dini nikahla evlendirdiği ve seneler süren cinsel istismar, H.K.G.’nin şikayetçi olması üzerine ortaya çıktı. Bunun üzerine Türkiye’nin birçok ilinde kadınlar çocuk istismarına karşı, çocukların tarikat kıskacına alınmasına karşı sokağa çıktı, tarikatlerin ve cemaatlerin kapatılmasını talep etti.
Genç kadın ise tecavüz ve şiddet dolu yılların ardından bu ortamdan kaçmayı başararak 2 yıl içinde yeni bir hayat kurdu. Okuma yazma bilmiyordu, ilkokulu bitirdi, okurken aşçılık eğitimi aldı, meslek sahibi oldu ve çocuğunu büyütüyor. H.K.G.’nın hukuk mücadelesi devam ediyor. Sanıklar 30 Ocak’ta hakim karşısına çıkacak.
13- 2022 Nobel Edebiyat Ödülü’nü Fransız Yazar Annie Ernaux kazandı

2022 Nobel Edebiyat Ödülü’nü Fransız yazar Annie Ernaux kazandı. Komite tarafından yapılan açıklamada ödülün verilme gerekçesi, “Kişisel hafızanın köklerini, yabancılaşmasını ve kolektif kısıtlamalarını cesaretle ve nesnel bir keskinlikle açığa çıkarması” olarak açıklandı.
Kişisel deneyimleri üzerinden sınıf atlama, evlilik, kadın özgürlüğü, cinsellik, kürtaj, hastalık, yaşlılık ve ölüm gibi meseleleri de sık sık konu edinen Fransız yazar, okuruna toplumsal bir anlatım sunuyor. Yazmanın politik bir eylem olduğunu ve toplumsal eşitsizliğe insanların gözlerini açtığını söyleyen Ernaux’nun “Babamın Yeri”, “Boş Dolaplar”, “Seneler”, “Yalın Tutku” ve “Kürtaj” isimleriyle Türkçe”de yayımlanmış dört kitabı bulunuyor.
14- Kadın işçilerin mücadelesi

2022 yılı işçi mücadelelerinin yoğun olduğu bir yıldı. Çorap işçilerinden metal işçilerine sendika hakkı, toplu iş sözleşmesi talebi, insanca çalışma talebi için işçiler fiili grevler gerçekleştirirken mücadelenin ön safları kadınlarla doluydu: Farplas, ETF Tekstil, Asen Alüminyum, Acarsoy Tekstil… Kadınlar pek çok engellere rağmen direnişlere öncülük etti. İşçiler, düşük ücretlerin yanı sıra mobbing, sendika düşmanlığına karşı da ayakta.
Kadınları eyleme geçiren ek nedenler de var. Kadınlar daha düşük ücret alıyor, kadınlara daha az zam yapılıyor, kadının kazancı yöneticiler tarafından ailenin ek geliri olarak görülüyor. Hamile ve regl olan kadınlar yüksek tempoda çalışmaya zorlanıyor ve işyerlerinde kreş bulunmuyor. Kadınların direnmek için daha fazla nedeni olsa da, baskının da daha ağır olması nedeniyle eyleme geçene kadar birçok engeli aşmayı başarıyorlar.
15- Sporda ilkler ve şampiyonluklar

Avustralya Açık’ta tek kadınlar finalinde Ash Barty, ülkesinde kazandığı şampiyonlukla birlikte Christine O’Neil’dan 44 yıl sonra Avustralya Açık’ı kazanan ilk ev sahibi kadın tenisçi oldu. Katar Açık, Indian Wells ve Miami Açık’ta kupaya uzanan Polonyalı raket Iga Swiatek, üst üste 3 Kadınlar Tenis Birliği (WTA) 1000 turnuvası kazanan ilk tenisçi oldu. Tunuslu tenisçi Ons Jabeur, WTA 1000 turnuvası kazanan ve sıralamada en yükseğe çıkan ilk Afrikalı ve Arap tenisçi olarak tarihe geçti.
Millî cimnastikçiler Sena Elçin Karakaş ve Sıla Karakuş, Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de düzenlenen Trampolin Cimnastik Dünya Kupası’nda Türkiye’nin ilk altın madalyasını kazandı. Ultra maraton yüzücüsü Bengisu Avcı, Catalina Kanalı’nı geçen Türkiye’den ilk kadın yüzücü oldu. Türkiye, Curling’te tarihinde ilk kez katıldığı Kadınlar Dünya Şampiyonası’nda Çekya’yı 7-5 yenerek ilk galibiyetini aldı. Millî sporcu İlke Özyüksel, Mısır’da düzenlenen Dünya Modern Pentatlon Şampiyonası’nda bronz madalya elde etti ve ilk kez Türk bir sporcu büyükler kategorisinde kürsüye çıktı. Dünya Kupası tarihinde tamamı kadınlardan oluşan ilk hakem kadrosu Stephanie Frappart, Neuza Back, Karen Diaz, Kosta Rika – Almanya maçını yönetti.
VakıfBank Kadın Voleybol Takımı, CEV Şampiyonlar Ligi Süper Finali’nde İtalya’nın Imoco Volley ekibini 3-1 yenerek 2021-2022 sezonunun şampiyonu oldu. Cimnastikci Ayşe Begüm Onbaşı, Aerobik Cimnastik Dünya Şampiyonası’nda finalde elde ettiği 20,350 puanla dünya ikincisi oldu. Annemiek van Vleuten, Tour de France Femmes 2022’nin 8. ve son etabını da kazanarak Kadınlar Fransa Bisiklet Turu’nun ilk edisyonunun şampiyonu olarak tarihe geçti. Avrupa Kadınlar Boks Şampiyonası’nda 50 kilo finalinde millî sporcu Buse Naz Çakıroğlu, rakibi Caitlin Fryers’i yenerek altın madalya kazandı. Milli yüzücü Merve Tuncel, Dünya Gençler Yüzme Şampiyonası’nda 400, 800 ve 1500 metre serbest yarışlarında altın madalya kazandı. Tuncel, aynı şampiyonada bunu başaran ilk sporcu olarak dünya yüzme tarihine geçti. Avrupa Güreş Şampiyonası kadınlar 76 kiloda Yasemin Adar Yiğit altın madalya kazandı.