Tembelliğin olumsuz çağrışımlarıyla ve özellikle kadınları hedef alan “üretkenlik” baskısıyla savaşmak için içerik üreten çevrimiçi bir mecra olan Lazy Women (Tembel Kadınlar) Platformu, ürettiği içeriklerle kadınların tembellik hakkının arkasında duruyor.

Lazy Women (Tembel Kadınlar), hayatının en azından bir dönemimde tembellikle suçlanan tüm kadınlara ithaf edilmiş, Macaristan merkezli bir çevrimiçi platform.
Amaçları kadınlığın çeşitliliğini kucaklayan ve yaşanmış deneyimler, siyasi ve sosyal konular, başarılar ve hayat hikayeleri hakkında fikirler paylaşan, kadınların karşılaştığı deneyimlere ve sorunlara dikkat çeken, ‘tembellik’ kavramı etrafında nesiller arası bir diyalog başlatmak.
Lazy Women’ın kurucuları Zsofi ve Bori, bu platformu kurmaya nasıl karar verdiklerini 5 Harfliler’den Ayşe Göç’e anlatıyor.
Lazy Women’ın kuruluşundan bahsedelim biraz da. Bize bu yolculuğun nasıl başladığını ve devam ettiğini anlatır mısınız?
Z: Pandeminin patlamasıyla başladı. Karantinanın başlangıcında anaakım medya özellikle kadınları “bu zamanı kendinizin daha iyi bir versiyonu olmak için kullanın” ya da “nihayet egzersiz yapabilirsiniz”, “karantinadan daha zayıf ve fit çıkın” gibi bir bombardımana tutuyordu. Lazy Women, kadınların kendilerini kötü hissetmelerine odaklanan medyaya bir yanıttı. Sıfır zorunluluğun olduğu, istediğinizi yapabileceğiniz, düşünebileceğiniz ve ifade edebileceğiniz, dünyanın her yerinden kadınlara ifade alanı sağlayan bir platform.
Lazy Women yazarları genellikle Macar olarak görülse de aslında biz uluslararası bir takımız. Amacımız Macar kitlesinin ötesine geçmek, bu nedenle tüm makalelerimiz İngilizce. Karantina sırasında bunun üzerinde çalışmak için çok zamanımız oldu. Bu nedenle hızlı bir başlangıç yaptık. Şimdi, düzenli olarak katkıda bulunan üyelerimizin olduğu bir topluluk oluşturma aşamasındayız. Çevrimiçi varlığımızın yanı sıra, birkaç etkinlik de düzenledik. Pandemi şartları elverdiğinde her Çarşamba Macaristan’da düzenlenen bir hareket oturumu olan Lazy Movement Lab’a devam etmek istiyoruz. Aralık 2022’de, ilk fiziksel ürünümüz olan 2022 Lazy Women Calender’ı paylaşmanın heyecanını yaşıyoruz.
Sözü feminst yayıncılığa getirelim öyleyse. Tüm önyargılara rağmen kapsayıcı bir yayıncılık yapmaya çalışan birçok feminist yayın organı var. Sizin için zorluklar neler?
B: Durumu epey zorlaştıran birkaç şey var. Bence en zorlu kısımlardan biri, insanların çoğu hikâyeyi erkek bakış açısıyla okumaya ve duymaya alışması. Açıkça belirtilmese bile, anaakım yayıncılıkta duyduğumuz ses erkek sesi. Genel anlamda kadınların makyaj, moda ve benzeri gibi geleneksel olarak kadınlarla ilişkilendirilen konularda yazacağına dair bir beklenti var. Feminist yayınların, çok sınırlı bir alanda yalnızca teorik feminizm tartışmalarından oluşması da beklenebiliyor. Aslında feminist yayıncılık siyaset, kültür ve benzeri gibi önemsediğimiz sıradan şeyler hakkında yazmak da olabilir ama kadın bakış açısıyla. Bu giderek daha yaygın hale geliyor, ama Macar medyasında hâlâ çok sınırlı.
Bağımsız bir internet sitesi olmanın diğer bir zorluğu da kaynak eksikliği. Biliyorsunuz, “rakiplerimizin” çoğu, büyük reklam kaynaklarına ve içerik bulmayı, bir internet sitesini yürütmeyi çok daha etkili hale getiren tam zamanlı çalışanlara sahip. Çok sınırlı kaynağımız var, bu da internet sitesini daha görünür kılmayı, başlıkları ya da çizimleri seçmek gibi günlük işleri idare etmeyi kesinlikle zorlaştırıyor. Çalışmaları sosyal medyada çok dikkat çeken harika illüstratörlerimiz gibi bize çok yardımcı olan inanılmaz yetenekli insanlarla çalışıyoruz. Çünkü biliyorsunuz, hepimiz sosyal medyada insanların dikkatini çekmek için yarışıyoruz. Pek çok kişi sosyal medya hesaplarımızla bizi tanıyıp düzenli okurumuz oldu. Bir topluluk oluşturmak çok heyecan verici. Ancak reklama çok para pompalayan şirketlerle rekabet etmek veya sayfamızı olabildiğince profesyonel hale getirmeye çalışmak zor. Ama yapmaya çalıştığımız şey bu.
Zsofi’nin “Sabah İnsanı Olmamak Tembellik Değildir” yazısını okuduğumda kendi kendime dedim ki, “Yalnız değilim”. Kapitalizmin bu “üretkenlik, pozitif olma” dayatmalarıyla savaşmak kişisel olarak sizi nasıl etkiliyor?
Z: Bu konu hakkında uzun uzun konuşabilirim ama kısa kesmeye çalışacağım. Şahsen Lazy Women’da şimdiye kadar yazdığım tüm yazılar bir şekilde platformun etrafında oluştuğu ana konulardan biri olan üretkenlikle ilgili. Tüm çalışma dünyası, üretkenlik terimleriyle kavramsallaştırılır. Bununla birlikte, yeniden üretim ve üretken iş arasındaki ikilikten nadiren bahsederiz. Geleneksel görüşte hiçbir zaman verimli iş olarak görülmeyen işlere ses vermek de bizim için önemli. Günün sonunda, tüm konu seçimlerle ilgili. Yürüdüğümüz yolları neden seçtiğimizi, gitmezsek ne olacağını sorgulayarak tüm kadınların seçimlerini genişletmekle. Geleneksel olarak iş olarak kabul edilen bir işi seçmemizde de, seçmememizde de sorun yok. Değerimiz buna bağlı olmamalı.
Söyleşinin devamına buradan ulaşabilirsiniz.