Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’na yönelik “kanuna ve ahlaka aykırı faaliyet yürütme” iddiasıyla açılan kapatılma davasında mahkeme, ailelerin ve baroların mahkemeye katılma taleplerini reddetti. Bir sonraki duruşma 5 Ekim’de görülecek.

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’na yönelik “kanuna ve ahlaka aykırı faaliyet yürütme” iddiasıyla açılan kapatılma davası dün (1 Haziran) Çağlayan’daki İstanbul 13. Asliye Hukuk’ta görüldü. Mahkeme, ailelerin ve baroların mahkemeye katılma taleplerini reddederken, duruşma 5 Ekim’e ertelendi.
Bianet’in haberine göre, duruşmayı Halkların Demokratik Partisi (HDP) Milletvekili Oya Ersoy, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Milletvekili Gamze Taşçıer, erkek şiddeti sonucu yaşamını yitiren kadınların yakınları, baroların kadın hakları merkezleri ve kadın örgütleri ve onlarca feminist takip etti.
Duruşma öncesi konuşan Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Genel Başkanı Gülsüm Kav‘ın konuşmasından şu noktalar öne çıktı:
“Ben burada derneğin kuruluş amacını tüzüğünden okumak isterdim fakat zaman sorunundan dolayı bunu yapmıyorum. Sadece derneğin ne zaman nasıl kurulduğunu anlatmak isterim.
“2009’da Münevver Karabulut cinayeti sonrasında yaşananlar bizi ve Türkiye’yi çok etkilemişti. Fail yakalanmıyordu. Biz bir reflekse ailenin yanına gittik, “Yalnız değilsin” dedik. Bizim çok sahiplendiğimiz sloganlar da böyle ortaya çıktı.
“Kadın ölümleri hep bir magazin boyutuyla tartışıldı. Oysa bu cinayetler ciddi bir hak sorunudur. Münevver Karabulut cinayetinde bu dayanışmanın çok önemli olduğunu fark edince bütün davaları takip etmeye başladık. Kamuoyuna çağrı yaptık. Çağrımıza kim yanıt verirse onlarla birlikte platformu kurduk. O dönemdeki ailelerin de kurucusu olduğu platformumuz adına derneğimizi kurduk.
“Biz derneği kurup dava takiplerini sistemleştirdikten sonra resmi kurumların da bu davaları izlemesi için çağrı yaptık. Aile Bakanlığı da geldi davalara. Faillerin avukatlarının bundan rahatsız olduğunu biliyoruz.
“Bu da derneğin başarılı bir iş yaptığını gösteriyor. Şikayetçi tarafın bile suçlu olup cezaevinde olması (nafaka mağduru olduğunu iddia eden erkek) bu davanın düşmesine neden olmalı düşünüyorum.
“Biz aileleri dava sürecinde de yalnız bırakmadığımızdan artık aileler bize başvurdular. İki ailenin mektubu bize geldi. Bizim için bu başka bir sorumluluk anlamına geliyordu. Biz de yıllarca bu soruna sahip çıkmaya başladık. Maalesef bütün salonun da bildiği gibi kadın cinayetleri devam etti. Ayşe Paşalı’nın nasıl öldürüldüğü hepimizin aklında. Biz hep bu konuda çalışan platform ve dernek olmaya devam ettik. İhtiyaç doğrultusunda da büyümeye devam ettik. “
“Bizim davamızın sonucu ne olursa olsun, bizim amaç maddemiz ortadan kalkmadığından mücadelemiz devam edecek. Ancak kadınlar öldürülmediğinde bizim derneğimizin amacı ortadan kalkmış olur..”

Daha sonra derneğin başkan yardımcısı Fidan Ataselim konuştu.
Ataselim şunları söyledi:
“Ahlaka aykırı diye bir dava başlamış durumda. Savcı davanameyi defalarca somut delil olmadığı için iade etmiş. Biz hakkımızda açılan bu davanın İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararının bir devamı olarak bu davanın açıldığını düşünüyoruz. Bu davanın siyasi olduğunu düşünüyoruz.
“Bunu görmek çok zor değil. İstanbul Sözleşmesi’nin kaldırılmasını isteyenler aynı savunmalarla bizim derneğimizin de kapatılmasını istiyor.
“Açıklama yapmadığımız tek bir adliye yoktur. Kadınların davasını takip ediyoruz, raporlar hazırlıyoruz. Binlerce gönüllümüz var. Mücadele edenlerin önerdikleri dikkate alınsaydı bu kadar cinayet olmazdı.
“Üniversitelerden, liselerden, ilkokullardan birçok yerden panale katılıyoruz. Orada 6284 No’lu yasayı anlatıyoruz. Bu sayede kadınlar bir şiddete uğradıklarında ne yapacaklarını biliyor veya bize başvuruyor. Bizim 7/24 saat çalışan telefon hattımız var. Oradan başvuruları alıyoruz.
“KADES’i de kadınlara öneriyoruz. Bizim önerilimiz anında yapılsa bunun önemli bir mesele olduğuna dair etkin bir siyaset ortaya konulsa erkek şiddetinin önüne geçebiliriz. Biz, takip ettiğimiz davalarda faillere yönelik indirimlerin de ortadan kaldırılması için mücadele ettik.
“Zaman zaman başarılı da olduk. Şu anda yasa yapılırken kadınların kadın örgütlerinin fikirleri sorulmuyor. Bizim yürüttüğümüz bu mücadelede, kanunların uygulanmasını isterken, somut delile dayanmayan kapatma davası ile karşı karşıyayız. Biz buna katılmıyoruz.”
Kaynak: Bianet