Oksijen gazetesinde Elif Ergu’nun Fadik Sevin Atasoy ile yaptığı röportaj yer aldı. Elif Ergu meme kanseri atlatan ünlü oyuncu ile bu süreç üzerine konuşmuş. Yaşadığı meme kanserinin nedenini “Genetik yatkınlığım yok, kalbim kırılmış” olarak açıklayan sanatçının bu teşhisine daha yakından bakmak istedim.

Bu haftaki Oksijen gazetesinde Elif Ergu’nun Fadik Sevin Atasoy ile yaptığı röportaj yer aldı. Elif Ergu’nun meme kanseri atlatan ünlü oyuncu ile bu süreç üzerine yaptığı sohbet bir kadın olarak çok ilgimi çekti. Çevremizde giderek artan kanser vakalarından nasıl korunabiliriz sorusun cevabı en merak edilen konu. Atasoy’un, psikoterapi eğitimi almış bir kadın olarak meme kanserine yakalanma sürecini ve sonrasını yorumlaması bize düşünmemiz için bir pencere açıyor.
Fadik Sevin Atasoy oyuncu bir anne babanın kızı ve çocuk yaşta başladığı oyunculuk kariyerini Türkiye’de dizi oyunculuğu yanında tiyatro oyunları ile devam ederken Broadway, Birleşik Krallık, Danimarka, Almanya’da sahne alan yetenekli bir kadın.
Fadik Sevin Atasoy 2024’te yakalandığı meme kanserini kanserden önce sahip olduğu holistik yaşam biçimi ile yenebildiğine vurgu yapmış. Kanseri yenmekte meditasyon, vejetaryen beslenme, yaşama bakış̧ açısıyla, yoganın etkili olduğunu söylemiş.

Kendi İhtiyaçlarımı İhmal Ettiğimi Gördüm
Amerika’da 7 sene psikoterapi eğitimi alan Atasoy “Danışan oldum, danışman oldum. Psikoterapiyi hayatımdan hiç çıkarmadım. Dolayısıyla kanser olduğumda elimde bir alet çantası vardı. Başıma bu geldiği zaman bununla nasıl başa çıkacağımı alet çantamdaki edevatla kendim çözdüm diyebilirim” diyor.
“Bunu yaşamayı tercih etmezdim. Aslında çok da güçlü olmadığımı gösterdi bana kanser.. Ne kadar zayıf, aslında ne kadar kırılgan, ne kadar yardıma muhtaç bir tarafım olduğunu gördüm. Önceliklerimi hep başkalarının ihtiyaçları üzerine kurduğumu ve kendi ihtiyaçlarımı ne kadar ihmal ettiğimi gördüm” diyerek kanserin kendisini tanıma fırsatı verdiğini söylüyor.
Elir Ergu’nın “Genetik test yaptırdın mı?” sorusuna
Fadik Sevin Atasoy “Yaptırdım. Genetik bağım da yok. Kalbim kırılmış, ne yapayım?” diye cevap vermiş.
Kırık Kalp Sendromu
Bu cevabı okuyunca aklıma ilk gelen şey Stefen Zweig’ın Bir Kalbin Çöküşü romanında betimlediği kırık kalp sendromu geldi.
Bir Kalbin Çöküşü romanında Stefen Zweig kalp kırıklığının nasıl fiziksel bir çöküşle dönüştüğünü anlatır. Romanın kahramanı yaşlı adam kalp kırıklığı sürecini kalp krizi gibi fiziksel bir acı şeklinde yaşar. Zweig’in ustalıklı psikolojik analizle anlattığı şey kitapta adı konulmasa da bana göre kırık kalp sendromudur.
Kırık Kalp Kanseri Tetikler mi?
Kırık kalp sendromu, fiziksel veya duygusal stresle tetiklenebilen ciddi bir sağlık sorunudur.
Dr. Christian Templin’in Amerikan Kalp Derneği Dergisi’nde yayımlanan makalesinde kırık kalp sendromu olan kişilerin kansere yönelik taramadan geçirilmesi gerektiğini önerdiğini belirtti.
Kırık kalp sendromu olan 1.604 kişiyle yapılan uluslararası bir çalışmada, 267 kişinin kanser hastası olduğu tespit edildi. Meme kanseri kırık kalp sendromu yaşayanlarda görülen en yaygın kanser türü olarak öne çıkıyor.
2025 yılında aman kalbinize dikkat edin.
Kalbinizin derin bir şekilde kırılmasına izin vermeyin.
Gülseren Onanç