Kaos GL’nin son raporuna göre, 2022’de 15 şehirde devlet koruması altında nefret mitingleri yapılırken, en az 571 LGBTİ+ aktivisti gözaltına alındı.

Kaos GL Derneği, LGBTİ+’ların İnsan Hakları 2022 Raporu’nu yayınladı. “Özgürlüğe Yürüyelim” üst başlığıyla yayınlanan rapor, 2022’de LGBTİ+ haklarının durumunu gözler önüne seriyor.
2022 özeti: Serbest düşüş devam ediyor
Türkiye’nin son on yılını da değerlendiren rapora göre, 2022 senesi LGBTİ+ hakları açısından “serbest düşüşün” devam ettiği bir yıl oldu. İhlal sayılarına göre en öne çıkan ise barışçıl eylemlerde polis saldırısı ile gözaltına alınma ve buna eşlik eden fiziksel şiddet.
Raporda öne çıkan bazı sonuçlar şöyle:
- LGBTİ+’lar 2022’de 37 günlerini adliye koridorlarında geçirdi. Bunların bir kısmında şikayetçi olarak ceza davalarını, bir kısmında idari davaları, bir kısmında ise Tarlabaşı Toplum Merkezi örneğinde olduğu gibi LGBTİ+ hakları alanında faaliyet gösteren derneklerin davalarını izlemek için adliyedelerdi.
- Toplanma yasağından performans yasağına; kitap yasaklamadan sembol yasaklamaya; sansürden yayın yasağına dek birçok alanda LGBTİ+’lar hak kaybına uğratıldı.
- Kişisel bütünlük hakkı ihlallerinin özellikle şiddet kullanılarak yapılan toplu gözaltı işlemlerinde gerçekleştiği tespit edildi.
- Gözaltıların yüksekliği beraberinde kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkı alanında da yoğun bir ihlal verisini açığa çıkardı.
- LGBTİ+’lara üçüncü kişilerden yönelen suç eylemleri cezasız kaldı.
- İfade özgürlüğü ihlalleri en fazla özel etkinlik yasaklarıyla görünür oldu, bunu ise toplantı ve gösteri yürüyüşlerine yapılan kolluk müdahaleleri izledi.
- 2022’de vali ve kaymakamlar en az 7 genel yasaklama kararı aldı. Öte yandan LGBTİ+’ları hedef alan nefret mitingleri 15 şehirde devlet koruması altında yapıldı.
- Haziran ayı onur haftalarının yasaklanması ve kolluk şiddetinin artması nedeniyle en fazla ihlalin gerçekleştiği ay oldu.
- Nefret söylemi bizzat seçilmiş veya atanmış üst düzey kamu yöneticileri eliyle yaygınlaştırıldı.
- Barınma hakkı, özellikle evden çalışan seks işçileri bakımından başlıca ihlal konusu olmaya devam etti.
- LGBTİ+’lara dönük bireysel veya örgütlü yağma eylemleri, mülkiyet hakkı ihlallerine yol açtı.
- Ankara ve İstanbul’daki toplu ulaşım sistemlerinde cinsiyet geçiş sürecini hukuken tamamlamamış transların karşılaştığı sorunlar, çözümsüz bırakıldı.
- Tutuklu veya hükümlü LGBTİ+’ları diğer mahkum ve hükümlülerden koruma adı altında tecrite ve tek kişilik koğuşlara mecbur bırakan infaz uygulamaları; cezaevlerindeki sistematik kötü muamelenin kaynağı olmaya 2022’de de devam etti.
- Sendikaların toplumsal cinsiyet eşitliği temalı etkinlikleri yasaklandı. Üniversiteler ise eğitim sürecinin ögeleri olan ders dışı etkinlikleri yasaklayarak LGBTİ+’ları ders dışı eğitim süreçlerinde diğer öğrencilere göre ayrımcılığa tabi tuttular.
Baskılar LGBTİ+’ları yıldıramadı
Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu (TİHEK) ve Kamu Denetçiliği Kurumu’nun (KDK) “insan hakları mekanizması görünümü altında LGBTİ+ varoluşunun ve LGBTİ+ haklarının, temel haklardan olmadığı karşıt anlatısını işlediğini” vurgulayan raporun sonuç bölümünde bütün bu ihlallere rağmen LGBTİ+’ların “özgürlüğe yürüdüğü” belirtiliyor:
“LGBTİ+’lara dönük ihlal raporu, Türkiye’nin insan hakları raporudur ve kısa bir özetidir. Bu kısa özet, önceki yılların ihlal raporlarıyla karşılaştırmalı olarak incelendiğinde görülmektedir ki Türkiye derin bir insan hakları krizi yaşamaktadır, sorunlar artmaktadır ve mağdurlaştırılmış başlıca kimliklerden biri de şüphesiz LGBTİ+ kimliğidir. Ancak bu ihlallerin artması LGBTİ+ hareketinin kitleselleşerek mobilize olmasına engel olamamıştır. Üstelik bu kitleselleşme süreci, içine diğer toplumsal muhalefet öğelerini katarak gerçekleşmektedir. LGBTİ+’ların hakları konusundaki meşru ısrarı ve inadı, nefret odaklarını asıl öfkelendiren durumdur. Öte yandan Türkiye’nin en muhafazakar kentlerindeki nefret yürüyüşlerine katılım bile belirli bir seviyenin üstüne çıkamamıştır. Özetle baskılar LGBTİ+’ları yıldıramamıştır.”
Raporun tamamına buradan ulaşabilirsiniz.