Sussex Dükü Prens Harry ile eşi Düşes Meghan Markle’ın Kraliyet ailesindeki üst düzey görevlerinden çekildiklerini açıklaması birçoklarına göre hiç sürpriz değil. “Megxit”e giden yolun taşları, İngiliz basınının Markle’a uyguladığı ırkçı ve cinsiyetçi baskıyla örüldüğü ifade ediliyor.
İngiltere’de Kraliçe 2. Elizabeth’in torunu Sussex Dükü Prens Harry ile eşi Düşes Meghan Markle, geçtiğimiz günlerde Kraliyet ailesindeki üst düzey görevlerinden çekildikleri açıkladı.
Çift, Kraliyet Ailesi’nde “yenilikçi bir rol” üstlenmeyi ve “maddi bağımsızlıklarını kazanmak için çalışmayı” planladıklarını belirtti.
Çiftin bu kararı almasının arkasında yatan nedenlerle ilgili farklı görüşler mevcut. Harry ile ağabeyi Prens William’ın arasının açılmasından Markle’ı sorumlu tutan ve “kötü kadın” imgesini beslemeye çalışanların yanı sıra, bu duruma daha derinlikli bakan ve özellikle Markle’ın düşes olduktan sonra yaşadığı zorlukları ön plana çıkaranlar da mevcut.
Meghan’ın Kraliyet ailesinin bir parçası olarak yaşadıklarına odaklanmanın, “Megxit” konusunda daha fazla ipucu verdiğini söylemek mümkün.
Kraliyet ailesine alışmak zor
Hatırlarsanız, Afrika’daki bir turları sırasında çekilen bir belgeselin Ekim ayında yayınlanmasıyla birlikte kamuoyu, çiftin arka planda neler yaşadığıyla ilgili daha fazla fikir sahibi olmuştu.
Markle, Kraliyet ailesine alışmanın “zor” olduğunu, İngiliz magazin basınının hayatını “mahvedeceği” yönünde arkadaşlarının uyarısına rağmen, medyanın yoğun “ilgisine” hazırlıklı olmadığını itiraf etmişti.
Baskı dayanılmaz hale geldi
Karakterine hakaret eden ırkçı ve cinsiyetçi medya baskısı giderek tırmandı ve 2019 sonlarında tabloid gazetesi Mail On Sunday’in Markle’ın özel mektuplarından birini izinsiz yayınlamasıyla tavan yaptı.
Mektupta Meghan Markle, babasından magazin dergilerine ve gazetelerine malzeme vermemesini istiyor, babasının gazete ve dergilere verdiği beyanatlarında kendisine verdiği acıdan şikayet ediyordu.
Bu olaydan sonra, kadınların Markle’a desteği öyle arttı ki, İngiliz Parlamentosu’nda görev alan 72 kadın milletvekili, Sussex Düşesi Meghan Markle’a, basın tarafından kendisine ve ailesine uygulanan ‘artık zamanı geçmiş sömürgeci’ baskıya karşı dayanışmalarını gösteren bir açık mektup kaleme aldı.
Özel mektubun yayımlanmasından sonra Prens Harry, eşi Markle hakkında yapılan haberlere isyan ederek, protestonun olası sonuçlarına işaret etti: “Maalesef karım, sonuçlarını hiç düşünmeden bireylere karşı kampanya yürüten İngiliz bulvar basınının son kurbanlarından biri oldu. Karıma karşı medyada, gebeliği ve oğlumun doğumuyla birlikte son bir yılda tırmanışa geçen acımasız bir kampanya var. Bu pervasız propagandanın, özellikle de bilinçli olarak yanlış ve kötü niyetli olanların insani bir bedeli var.”
Megxit’in taşlarını İngiliz basını ördü
Tüm bu yaşananların çifti “Megxit”e iten en önemli etmenlerden biri olduğu kuşkusuz. Hatta bu karar sürpriz olarak bile nitelendirilemez.
Prens Harry, medya baskısının tehlikeli boyutlarına daha önce de defalarda işaret etmişti, “Önce annemi kaybettim şimdi de karımın aynı güçlü odaklara kurban edilmesine tanık oluyorum” diyordu.
1997’de annesi Prenses Diana’nın ani ölümü konusunda ise şunları söylemişti.
“Sevdiğim bir insanın gerçek bir kişi olarak görülmeyecek derecede meta haline getirildiğinde neler olduğunu yaşayıp gördüm.”
Peki bundan sonra ne olacak?
Harry ve Meghan bundan böyle zamanlarının bir kısmını İngiltere’de bir kısmını da Kuzey Amerika’da geçirecek. Çift, bu coğrafi dengenin hem oğullarını Kraliyet geleneklerine göre büyütme imkanı vereceğini hem de hayatlarının bundan sonraki bölümüne odaklanmak için gerekli alanı sağlayacağını kaydediyor.
Yeni dönemde bir hayır kurumu kurmayı planladıklarını da açıklayan çift, “bu heyecan verici” kararın detaylarını zaman içinde paylaşmayı sürdüreceklerini duyurdu.
Kaynak: Washington Post, BBC Türkçe, Lamag