‘Kız çocukları için ayrı okul açılabileceğini’ söyleyen Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’e siyasetçilerden ve sivil toplum örgütlerinden tepki gecikmedi: “Taliban zihniyetindeki bir aklın ürünüdür.”

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, katıldığı bir televizyon programında kız okulları kurmanın, kız çocuklarının okula gönderilmemesini engelleyecek bir çözüm olabileceğini belirtti.
Tekin, kız çocuklarını okula göndermeyen ailelerin, “Ben çocuğumu erkeklerle aynı okula göndermek istemiyorum” dediğini iddia etti. Tekin, “Şimdi benim Milli Eğitim olarak birincil hedefim ne? Kız çocuklarının okullaşması sağlamaktı. O zaman veliyi ikna etmek için biz, gerekirse kız okulları da açabilmeliyiz, veli isterse çocuğunu kız okullarına gönderebilmeli, isterse erkeklerin gittiği okullara gönderebilmeli” dedi.
Karma eğitimin esas olduğunu söyleyen Tekin, “Ama bu tür gerekçelerle, yani eğitimin, okullaşma oranının artması anlamında bu tür tedbirleri almak gerekiyorsa beraber alalım” ifadesini kullandı.
“Karma eğitim esastır”
Karma eğitime karşı olmadığını savunan Tekin, “Tam tersine özgürlükçüyüm, karma eğitim isteyen veliler için de kuşkusuz o olacak. Zaten bizim Milli Eğitim’in temel kanununda öyle diyor, karma eğitim esastır ama benim asli görevim, okullaşma oranını artırmaktır” diye konuştu.
Tekin’in sözlerine tepki gösteren Eşitlik İçin Kadın Platformu (EŞİK), kız çocuklarının okullaşma oranını ayrı okullar açarak değil, çocuk yaşta evlendirmelerin ve çocuk işçiliğinin sona erdirilmesiyle artacağını savundu:
Milli Eğitim Bakanı eğitim sistemi dışında kalan kız çocuklarını sisteme kazandırmak istiyorsa, çocuk yaşta evlendirmelerin ve çocuk işçiliğinin önünü açan 4+4+4 sistemine son versin. 12 yıl kesintisiz ve parasız eğitime geçilsin. Eğitim müfredatını eşitlikçi, insan haklarına saygılı, ayrımcılıktan arındırılmış bir içerikte, toplumsal cinsiyet eşitliğini gözeten, laik ve bilimsel yaklaşımlarla hazırlansın.”
TİP’li kadınlar da 4+4+4 eğitim sisteminin olumsuz etkilerine vurgu yaptı: “4+4+4 eğitim sistemi, yoksullaştırma ve dinci gericilik politikalarınız yüzünden 1.5 milyon kız çocuğu eğitimden uzaklaştı! Laik, bilimsel, temel eğitim tüm çocukların hakkıdır! Şeriat hevesinizi kursağınızda bırakacağız!”
“Tüm gücümüzle karşı koyacağız”
Tekin’in sözleri kadın siyasetçileri de harekete geçirdi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Ankara Milletvekili ve TBMM Kadın-Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu Başkanvekili Gamze Taşcıer, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in sözlerini “skandal” olarak tanımladı:
“Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in karma eğitimi hedef alan sözleri olağanüstü bir skandaldır. Kız çocuklarının okullaşması gibi önemli bir hedefi çarpıtarak öne sürdüğü, sadece kızlara özel okulların olabileceğine dair beklentisini kesinlikle ama kesinlikle, en yüksek perdeden reddediyoruz. ‘Karma eğitim esastır’ ifadesinden sonra gelecek ‘ama’ kelimesi içeren cümleleri asla kabul etmiyoruz. Böyle bir girişime tüm gücümüzle karşı koyacağımızı da açıkça ilan ediyoruz.”
Söz konusu düzenlemenin Anayasa’daki laiklik ilkesini aykırı olduğunu belirten Taşçıer, “Böylesi bir talep ancak ve ancak Taliban zihniyetindeki bir aklın ürünüdür. Bu Taliban aklının nihai amacının da kız çocuklarının okumasının yasaklanması olacağı, kız çocuklarına özel okul hedefinin bundan sadece bir önceki adım olduğu ortadadır. Kanunen 12 yıllık zorunlu eğitim mecburiyeti varken kız çocuklarının okula gönderilmemesine karşı bulunan çözüm, yasaları uygulamak yerine bir avuç gericinin çağ dışı talebine olumlu yanıt vermek olamaz” diye konuştu.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Eğitim Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Lale Karabıyık, Yusuf Tekin’in kız okullarının açılması yönündeki açıklamalarına tepki gösterdi.
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in ‘Kız çocuklarını okula göndermeyenler için gerekirse ayrı okul açabiliriz’ cümlesinin iki açıdan kabul edilemez olduğunu ifade eden Karabıyık, “Milli Eğitim Bakanlığı, yasalar gereği kız erkek tüm çocukları okula getirmeyi sağlamak zorundadır” dedi.
Karabıyık, Bakan Tekin’in açıklamasının ikinci sakıncasını ise şu şekilde açıkladı:
“Ülkemizde ve dünyada 0-18 yaş grubu çocuk olarak kabul edilmektedir. Ve devlet çocukları korumak, onların haklarını gözetmek zorundadır. Çocuklarını cinsiyet ayrımına dayanarak okula göndermeyenler, çocuklara çocuk olarak bakamayan bir görüştür. Milli Eğitim Bakanı’nın böylesi bir görüşe kapı aralamak anlamına gelen sözler söyleyebilmesi hiçbir koşulda kabul edilemez.”